“İsrail ve Filistin’de her iki nüfus da aslında daimi bir barış istiyor”

İsrail ve Filistin arasında güven tesis edilebilirse “iki devletli çözümün her iki nüfusun da düşündüğü bir konu” olduğunu ifade eden Michigan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Scott Atran, “Her iki nüfus da aslında daimi bir barış istiyor ama burada önemli olan güvenin nasıl tesis edileceği? Güveni sağlamak çok zor bir şey onu tesis ettiğiniz zaman da yıkması çok kolay. Bazen bir tane hadise bile tüm güvenin yıkılmasına sebep oluyor.” dedi.

“İsrail ve Filistin’de her iki nüfus da aslında daimi bir barış istiyor”
banner98

Michigan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Scott Atran, Üsküdar Üniversitesinde gerçekleştirilen ‘Krizdeki Dünya: Jeopolitik Riskler ve Fırsatlar’ konulu politik psikoloji seminerinde, dünyanın geldiği noktayı psikolojik ve evrimsel alt boyutuyla ele aldı.

Atran: “İnsanoğlu kendi tahakkümünü bu dünyada kurduktan sonra kendi türünü avlayarak yaşadı.”

“Dünya nasıl bu noktaya geldi, psikolojik ve evrimsel alt boyutunu açıklamaya çalışacağım.” diyen Prof. Scott Atran, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın “Dünyada barışın tesis edilmesi için karşılıklı güvenin tesis edilmesinin önemini dile getirmesine” atıfta bulunarak, “Fakat son yüzyıllarda insanoğlu en avcı memeli olarak dünyada kabul edildi. İnsanoğlu kendi tahakkümünü bu dünyada kurduktan sonra hiçbir memeli hayvanda olmadığı kadar kendi türünü avlayarak yaşadı. Köleliğin, işkencenin, baskının artık tolere edilmediği bir dünyaya çok kolay gelmedik.” dedi.

Şu anda dünyada ‘ulus devlet’ düzeninin olduğunu hatırlatan Prof. Scott Atran, bu ülkelerin marşları, bayrakları olduğunu ve vatandaşlarından fedakarlıkta bulunmasını istediğini, ayrıca tüm insani ilişkilerden, aileden daha kutsal bir şey olarak kurulduğunu anlattı.

Atran: “Dünyayı birkaç kere yok edebilecek nükleer silahları var.”

“Yani ulus devlette kendi kanınızdan olanı bile feda etmeniz bekleniyor.” diye sözlerine devam eden Prof. Scott Atran, dünyanın ciddi bir nükleer savaş tehdidi içinde olduğunu, ama toplumların bunu konuşmadığını kaydetti.

Dünyanın nükleer silahların nasıl bir tehlike yaratacağından bihaber olduğunu, yarım saat içerisinde dünyanın yarısının ölebileceğini dile getiren Prof. Scott Atran, “ABD ve Rusya’nın nükleer silahlarını ele alırsak, dünyayı birkaç kere yok edebilecek nükleer silahları var. Hepsinin kendi sinyal sistemleri var.  Üniversitelerde hiçbir zaman nükleer savaş ihtimali tartışılmıyor.” dedi.

“Dünya hükümetinin kurulabilmesi için güç tekeli olması lazım.”

Prof. Dr. Tarhan’ın ‘Dünya hükümeti’ fikrine atıfta bulunarak, Albert Einstein’ın da bu fikri ortaya attığını ama maalesef dünya hükümetinin kurulabilmesi için güç tekeli olması gerektiğini dile getiren Prof. Scott Atran, “Dünya hükümetinin kurulabilmesi için güç tekeli olması lazım. Kim gücünden feragatte bulunacak? Yine küresel rekabet meselesine geri dönüyoruz.” diye konuştu.

İnsanların içten içe ırkçı teamüllere sahip olduğunu da dile getiren Prof. Scott Atran, “Maalesef bu bakış açısı hala dünyada devam ediyor, bunu yenmek için çok ciddi bir eğitim almanız gerekiyor. Bunlar aslında insanlara ilişkin önyargılar.” dedi.

Birleşmiş Milletlerin pek çok sebeple zayıf bir sistem olduğunu ifade eden Prof. Scott Atran, “Güvenlik Konseyinin genişletilmesi tartışılıyor fakat şu an da nükleer savaş konusunu göz ardı ediyoruz.” şeklinde konuştu.

İnsanların önem atfettikleri değere göre hareket ettiğini ifade eden Prof. Scott Atran, şunları dile getirdi:

“İnsanların tarih boyunca yaptıkları fedakarlığa bakacak olursak; bunları kendileri için, aileleri için değil bir fikir için fedakarlıkta bulunuyorlar… Yani kim oldukları için fedakarlıklarda bulunuyorlar. Çünkü fikirler dünyayı değiştirebilir. Askeri yolla değiştirilemeyecek kadar büyük bir ölçüde değiştirebilirler. Medeniyetler çökerler, yükselirler… Neden yükselirler? Değer sistemleri yüzünden. Neden çökerler?  Kendi değer sistemlerini kaybettikleri için çöküşe geçerler.”

İsrail ve Filistinlilerle yapılan sosyal deney ne diyor?

İsrail ve Filistin’de yaptıkları deney hakkında da bilgi veren Prof. Scott Atran, İsrail ve Filistinlileri üç gruba ayırarak; ilk gruba ‘Acaba 1967 sınırlarına daimi barış için döner misiniz?’ sorusu sorulduğunu ve iki tarafın da kabul etmediğini, yüzde 80 reddettiğini söyledi.

Atran: “Burada kim olduklarıyla alakalı bir itilaf var.”

İkinci guruba ‘1967 sınırlarına dönerseniz eğer Avrupa Birliği, ABD ve Rusya her bir aileye 50 bin Euro destek verecek. Filistin otoritesine ve İsrail’e yardım yapacak’ denildiğini insanların bunu da reddettiğini ifade eden Prof. Scott Atran, “İnanılmaz bir ret oranı oldu. Bu bize, her iki nüfusun da maddi bir beklenti içerisinde olmadığını gösteriyor. Burada kim olduklarıyla alakalı bir itilaf var. Daha fazla maddi tazminat sunduğumuz zaman çok daha şiddetli ret ettiler.” dedi.

Atran: “İki devletli çözüm her iki nüfusun da düşündüğü bir konu”

Üçüncü grupta da ‘1967 sınırlarına döner misiniz?’ diye hem İsraillilere hem Filistinlilere sorduklarını kaydeden Prof. Scott Atran, Filistinlilerin ‘1984’deki felaketle alakalı samimi bir özür dilenmesini’ beklediğini, İsraillerin de ‘antisemitik literatürün Filistin kitaplarından çıkmasını’ istediğini anlattı.

İsrail ve Filistin arasında güven tesis edilebilirse “iki devletli çözümün her iki nüfusun da düşündüğü bir konu” olduğunu ifade eden Prof. Scott Atran, “Her iki nüfus da aslında daimi bir barış istiyor ama burada önemli olan güvenin nasıl tesis edileceği? Güveni sağlamak çok zor bir şey onu tesis ettiğiniz zaman da yıkması çok kolay. Bazen bir tane hadise bile tüm güvenin yıkılmasına sebep oluyor.” şeklinde konuştu.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0