ANTALYA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Serik ilçesindeki Ela Quality Resort Otel'de düzenlenen "Narkotik Suçlarla Mücadele Değerlendirme Toplantısı"nda, hükümet olarak uyuşturucuya karşı verdikleri mücadeleyi anlattı.
Uyuşturucuya bağlı can kayıplarının sayısının 2012 ile 2016 arasında yaklaşık 5,5 kat artış gösterdiğin dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"162'den 920'ye çıkıyor, sadece 4 yılda. Sonraki yıl 941 olmuş. Sonrasında meseleyi Sayın Cumhurbaşkanımıza götürdük, talimatlarını aldık. Hatta birilerinin tepkisini alan o ifadeyi kullandık. Hani, 'Uyuşturucu satıcısını görünce kolluk kuvvetlerimize, polislerimize ayağını kırın' dedik ya. Yarın öbür gün Uluslararası İnsan Hakları Örgütünün Türkiye raporu açıklanacak. Raporda muhalefet partilerinin sık sık dile getirdiği 'Türkiye'de işkence' var iddiaları tamamen ortadan kaldırılıyor. Türkiye'de işkence yoktur. İkincisi Türkiye'de kötü muamele istisnai. 2017 ve 2016'daki darbe girişiminden sonraki görüntüleri kötü muamele kapsamına almaya çalışmış. Darbecilerin gözaltına alındığı noktaları. Bizim ona itirazımız var zaten. 'Uyuşturucuyla mücadelede yer yer kötü muameleye rastlıyoruz' diyor. Bir meseleyi tespit etmişler. Ciddi bir şekilde sahayı baskıladık. Okul önlerinden uluslararası sularda Libya açıklarına kadar, emniyet, jandarma, sahil güvenlik, sizler, hep birlikte, uyuşturucu kokusu aldığımız her noktaya müdahale ettik. Uyuşturucuya bağlı can kayıplarında 2018'de 657'ye düştük, 2019 rakamı şu an için 255. Adli tıp süreçleri tamamlanınca da öyle sanıyorum ki yine 500'ün altında bir rakamda 2019'u bağlamış oluruz."
Uyuşturucuyla mücadelede Zeytin Dalı Harekatı'nın da önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkati çeken Soylu, "Orta Doğu'da oluşturdukları istikrarsızlık, gelir eşitsizliği, vekalet savaşları eliyle yürüttükleri terör ve şiddet, hem uyuşturucu ticaretini hem de göçü tetikliyor. Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'nı yapmamış olsaydık Afrin, PKK tarafından dünyanın en büyük uyuşturucu merkezi haline getiriliyordu. Bütün bunlar nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımızın en temel göstergesidir." şeklinde konuştu.
"Son iki yıldır operasyon sayısı 140 binin üstüne çıktı"Avrupa Birliği'nin (AB) Uyuşturucu Piyasası Raporu'nda, 2002'den bu yana terör örgütleri listesinde yer alan PKK'nın organize suça karıştığı ve uyuşturucu ticareti yaptığının vurgulandığını dile getiren Soylu, aynı raporda AB'nin uyuşturucu piyasasının hacminin ise yıllık 30 milyar avro olarak ifade edildiğini, bu piyasanın neredeyse tamamının PKK'nın kontrolünde olduğunu bildiklerini ifade etti.
ABD ve Avrupa'daki birçok kurum ya da örgütün raporlarında, "PKK'nın uyuşturucu ile ilişkisi olduğunun" belirtildiğini anlatan Soylu, "PKK-Avrupa veya PKK-ABD ilişkisi örtüşüyor mu, elbette ki hayır. Şikayet eden de onlar, destekleyen de onlar. YıIlardır bunları yazıyorlar ama yıllardır da bu örgüte can suyu sağlamaktan, silah vermekten, militanlarına sığınma hakkı sağlamaktan, arka çıkmaktan, doğrudan mali yardim yapmaktan çekinmiyorlar. Şöyle bir yanılgı içindeler, PKK onların ülkelerinde silahlı terör faaliyetinde bulunmadığı için uyuşturucu terörünü görmezden geliyorlar." diye konuştu.
Yeni sentetik maddelere karşı uyanık olmaları gerektiğini bildiren Soylu, bunu yaparken de lojistik kanalların kaynağına, üretildiği laboratuvara kadar takip etmek zorunda olduklarını kaydetti.
Bir alanı temizledikten sonra takibini ve denetimini de ihlal etmemeleri gerektiğini dile getiren Soylu, "Başarılı operasyonlar gerçekleştirdik. Saha operasyonlarında önemli bir ivme yakaladık. 2016'da 81 bin olan yıllık operasyon sayımız, son iki yıldır 140 binin üstüne çıktı. 2019 rakamımız 148 bin olarak gerçekleşti. Bu ivmeyi düşürmemek, mümkünse artırmak lazım. 2016'da 7 bin 641 olan tutuklu sayısı, 2019'da 25 bin 619 olarak gerçekleşmiştir." ifadelerini kullandı.
Süleyman Elçin