YENİ DELHİ (AA) - Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin, Arakanlı Müslümanların koşullarının iyileştirilmesi ve ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlama konusunda anlaşmaya vardıkları açıklandı.

Hindistan'ı ziyaret eden Hasina, Modi ile görüştü.

Görüşme sonrasında ortak bir bildiri yayımlandı.

Bildiride, iki liderin, Hindistan'ın Bangladeş sınırları içinde bulunan kamplarda kalan Arakanlı Müslümanlar için ek insani yardım yapmayı taahhüt ettikleri belirtildi.

Myanmar'ın Arakan bölgesindeki güvenlik ve sosyo-ekonomik koşulların iyileştirilmesi için gereken önlemlerin alınmasının kararlaştırıldığı, yüz binlerce Arakanlı Müslümanın güvenli bir şekilde ülkelerine dönebilmelerini sağlama konusunda mutabakata varıldığı kaydedildi.

İki liderin, ticaret, enerji ve ulaşım konularında da bir dizi anlaşmaya imza attıkları ifade edildi.

Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

Birleşmiş Milletler'e göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti ise Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizlik girişimine yol açacağı endişesi taşıyor.