Hibya, 'Ekonomi Sohbetleri' kapsamında iş insanı Mustafa Akın Özerdem'i hibya stüdyolarında ağırladı.
Sohbet havasında gerçekleşen yayında, “Ekrem İmamoğlu’nun durumu”, “Ekonomi ve siyaset ilişkisi”, “Siyasi çalışmalar” gibi konu başlıkları ele alındı.
Özerdem, girişimcilik ve siyaset alanlarına çocukluk yıllardan itibaren ilgi duymaya başladığını belirterek, üniversite eğitimini siyaset üzerine tamamladığı için memnun olduğunu dile getirdi.
“Siyasette toplumun farklı kesimlerinden insanların olması lazım”
Siyasetçilik diye bir meslek olmaması gerektiğini öne süren Özerdem, “Bence herkesin bir köşesinden siyasetle ilgilenmesi lazım. Bir insanın hayatı boyunca siyaset yaparak, hayatını idame ettirmesi bence doğru bir şey değil. Siyasette toplumun farklı kesimlerinden insanların olması lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
“CHP’nin parlamento dışı kalması bana çok dokundu”
Özerdem, Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olma hikayesinden bahsederek, “CHP, 1999 yılında parlamento dışı kaldı. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve çok açık şekilde ‘Benim iki eserim vardır. Biri Cumhuriyet, biri Cumhuriyet Halk Partisi’dir’ dediği partinin parlamento dışı kalması bana çok dokundu. Gidip üye oldum.” ifadelerini kullandı.
“Bütçe yapmak, siyaset yapmaktır”
Siyaset ve ekonominin birbiriyle ilişkili kavramlar olduğuna değinen Özerdem, “Bakıldığı zaman tüm siyasi sistemlerin temelinde ekonomik sistem var. Bütçe yapmak, siyaset yapmaktır. Herhangi bir bütçe yaptığınız anda aslında bir politika belirliyorsunuz." diye konuştu.
"Ülkemizde adalet ve hukuk açısından kötü bir yerdeyiz"
Özerdem, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası hakkında değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:
"Ekrem İmamoğlu ile ilgili alınan kararın iki boyutu var. Biri hukuki, diğeri siyasi boyutudur. Hukuki boyut üzerinde bence çok da durmaya gerek yok. Çünkü ortada hukuk yok, hukuksuzluk var. Bu davanın açılması dahi bana göre yersizdi. Ülkemizde adalet ve hukuk açısından kötü bir yerdeyiz. Yapılacak olan çıkarımlar, hatalı olabilir. İşin içerisinde siyaset olduğu ve yargı üzerinde bir siyasi vesayet olduğu kesin. Bu iş nereye varacağı ve kime fayda sağlayacağını zaman gösterecek. Bugün Saraçhane’deydim. Organize bir kalabalıktan ziyade, kendiliğinden oluşmuş bir kalabalık vardı.”