.w3-content { max-width: 100%; margin: auto;} .w3-tooltip, .w3-display-container {position: relative;} .w3-black, .w3-hover-black:hover { color: #fff!important; background-color: #000!important;} .w3-display-left { position: absolute; top: 50%; left: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(-0%,-50%);} .w3-display-right { position: absolute; top: 50%; right: 0%; transform: translate(0%,-50%);-ms-transform: translate(0%,-50%);} .w3-btn, .w3-button {-webkit-touch-callout: none;-webkit-user-select: none; -khtml-user-select: none;-moz-user-select: none; -ms-user-select: none;user-select: none;} .w3-btn, .w3-button {border: none;display: inline-block;outline: 0;padding: 8px 16px;vertical-align: middle;overflow: hidden;text-decoration: none;color: inherit;background-color: inherit;text-align: center;cursor: pointer;white-space: nowrap;}
ANKARA (AA) - Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Şartlar ne olursa olsun arkadaşlarımız işe dönene kadar, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bolu'dan Ankara'ya yürüyüşümüz mücadelemizin bir parçası, bu mücadelenin sonu değil." dedi.
Arslan, Hizmet-İş Sendikasının, Bolu Belediyesindeki işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla düzenlediği "Emek ve Adalet Yürüyüşü" ile ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
'Yürüyüşümüz mücadelemizin bir parçası, sonu değil'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Eğer bir haksızlığa uğrayan varsa, işten atılanlar varsa bize gelsinler ben buradayım." dediğini aktaran Arslan, bu sözün takipçisi olduklarını söyledi.
Bolu'dan başlayan yürüyüşlerini 22 Haziran Cumartesi günü CHP Genel Merkezi önünde sonladırmayı planladıkları belirten Arslan, "Sayın Kılıçdaroğlu, cumartesi günü Parti Genel Merkezinde bizi karşılarsa ziyaret edip, yaşanılan sorunun çözümü konusunda kendisinden bir taahhüt almak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Yürüyüşlerinin işe iadeler ve sendikal baskıların son bulması bakımından sembolik olduğunu dile getiren Arslan, şöyle konuştu:
"Şartlar ne olursa olsun arkadaşlarımız işe dönene kadar, Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş sendikası olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Bolu'dan Ankara'ya yürüyüşümüz mücadelemizin bir parçası, bu mücadelenin sonu değil. Biz arkadaşlarımız işe dönene kadar, hakları iade edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyduk. Bunun bir bedeli var, önümüze çıkacak zorlukların da farkındayız."
"Amacımız işe geri dönmek"Arslan, CHP yönetimindeki belediyelerde çalışan üyelerinin işlerinin geleceği konusunda tedirginlik yaşadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunu kırmamız gerekiyor. CHP'nin 31 Mart'tan önce söylediklerinin arkasında duracağını açıkça ilan etmesini istiyoruz. Bizim mücadelemiz arkadaşlarımız işe dönünceye, baskılar ortadan kalkana kadar. Haklarımız verilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Amacımız işe geri dönmek, işimizi, aşımızı yeniden elimize almak. Sendikal baskılara karşı direnmek, sendikal haklarımızı sonuna kadar kullanmak. Bundan başka bir amacımız yok. Umuyor ve inanıyorum sağduyu galip gelecek. İnşallah taleplerimiz CHP yetkilileri tarafından anlayışla karşılanır ve bu sorun çözülür."
"Geleceğimiz, ekmeğimiz, aşımız ve işimiz için yürüyoruz""Emek ve Adalet Yürüyüşü" yedinci gününde Ankara'nın Kızılcahamam ilçesi girişindeki Ülkücü Şehitler Anıtı'ndan başladı.
Yürüyüşün bugünkü bölümü için Ankara ve İstanbul'dan sendika üyelerinin de katılımıyla 350 kişilik grup, Ülkücü Şehitler Anıtı'nda toplandı.
Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, burada yaptığı konuşmada, 6 günde 120 kilometrelik parkuru tamamladıklarını söyledi.
Çeşitli zorluklardan geçerek Kızılcahamam'a geldiklerini belirten Arslan, "Neden yollardasınız diye soranlara, "Geleceğimiz, ekmeğimiz, aşımız ve işimiz için bu yürüyüşü yapıyoruz. İşimizi, aşımızı ve geleceğimizi istiyoruz. Bu konuda bizimle olan herkese teşekkür ediyoruz." cevabını verdiklerini ifade etti.
CHP ve HDP'li belediyelerden işçilerin işten çıkarıldığını anımsatan Mahmut Arslan, bundan sonra da bu sürecin devam edeceği endişesini taşıdıklarını dile getirdi.
Yürüyüşlerinin birkaç hedefi olduğuna işaret eden Arslan, birinci hedeflerinin işten çıkanları geri döndürmek olduğunu aktardı.
Yürüyüşü yapmalarındaki ikinci hedeflerinin işten çıkarmaları önlemek olduğunu vurgulayan Arslan, şöyle devam etti:
"Üçüncüsü 31 Mart'ta Türkiye'nin her yerinde büyük ölçüde Cumhuriyet Halk Partili ve HDP'li belediyelerde, belediye başkanları ve onun yandaşları henüz daha mazbatalarını almadan sendikalarımız üzerinde büyük bir baskı yaptılar. Tehditlerle, bir kısım korkutmalarla işten çıkarma, iş yeri sürgünleri ve iş yeri değişikleri gibi bir kısım demokratik olmayan, haklı ve adaletli olmayan tutumlarını önlemeye çalışıyoruz. Şu ana kadar konfederasyonumuza bağlı sendikalarımızdan yaklaşık 14 bin 500 işçi üyemiz sendikalarımızdan zorla kopartılmış, başka sendikalara üye yaptırılmıştır. Yürüyüşümüzün bir başka amacı da sendikal baskıları durdurmak, sendikalarımıza yönelik operasyonların önüne geçmek ve sendikalarımıza yapılan saldırıları püskürtmektir."
"Sendikal harekete yeni bir ufuk açıyoruz"Mahmut Arslan, gittikleri her yerde vatandaşların kendilerine büyük bir sempatiyle baktıklarını gördüklerini dile getirdi.
Vatandaşların bu sevgisinin mücadelelerindeki haklı durumlarını da göstermesi açısından önemli olduğuna dikkati çeken Arslan, sendikal harekete yeni bir ufuk açtıklarını, yeni bir sendikal anlayış gerçekleştirdiklerini anlattı.
Hakarette bulunmadıklarını, üsluplarına dikkat ettiklerini vurgulayan Arslan, amaçlarının işlerini, aşlarını ve geleceklerini geri almak olduğunu yineledi.
Yürüyüşe katılanlara uyarılarda da bulunan Arslan, başlattıkları yürüyüşün bir doğa yürüyüşü olmadığını, hak, gelecek, iş, aş ve ekmek için yürüdüklerini hatırlattı.
Muhabir: Özcan Yıldırım,Muhammed Boztepe