Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Kerem T. ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, celse arasında mahkemeye sunulan raporların okunması ve tarafların görüşleri soruldu.

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık ile maktulün 17 yıl evliliklerinin ardından Mayıs 2019'da boşandıklarını ancak bazı durumlar nedeniyle zaman zaman görüştüklerini kaydetti.

Mütalaada, ölen kadının imam nikahıyla başkasıyla yaşayacağını söylediği Kerem T'nin, maktulü ölümle tehdit ettiğini, bu nedenle sanık hakkında önleyici tedbir kararı uygulandığı belirtildi.

Maktulün Sakarya'ya taşınmaya karar vermesi üzerine sanıkla evliliği dönemindeki eve ait abonelik işlerinin devri amacıyla müşteri hizmetleri merkezine gittiği belirtilen mütalaada, sanığın burada üzerindeki ruhsatsız tabancayla maktulü öldürdüğü kaydedildi.

Öldürme eyleminin tasarlayarak gerçekleştirildiğine yer verilen mütalaada, kovuşturma aşamasında dinlenilen tanıkların beyanlarında maktulün sanıkla evlilik sürecinde iki kişi ile "sadakat yükümlülüğüne aykırılık teşkil edecek şekilde gönül ilişkisine varan birtakım davranışlarının bulunduğu", bu durumun sanık tarafından boşandıktan sonra öğrenildiği ve böylece sanığın haksız tahrik hükümlerinden faydalanmasının gerektiği değerlendirildi.

İddia makamı, "haksız tahrik altında kasten adam öldürmek" hükümlerinin uygulanarak sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Söz verilen sanık Kerem T, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "Ne diyeceğimi bilmiyorum, pişmanım. Öncelikle beraatimi isterim. Aksi halde lehe hükümlerin uygulanmasını isterim." dedi.

Müşteki avukatı da mütalaaya iştirak ettiklerini, haksız tahrik kısmına katılmadıklarını söyleyerek, "Bu zamana kadar pek çok cinayet işlendikten sonra bu tür savunmalar yapılmaktadır. Burada verilecek tahrik hükümleri gelecekte bu tür suçlara yol açabilir. Yargıtay kararlarına baktığımızda da haksız tahrikin uygulanamayacağı kanaatindeyiz. Hiçbir şey kutsal yaşam hakkını sonlandırmak için sebep olamaz." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanık avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapması için süre verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.