Sivas Belediyesi’nde memur olarak görev yapan 33 yaşındaki Mustafa Epik, çocukken arkadaşlarıyla oyun oynadığı sırada düşerek başını beton zemine çarptı. Çarpmanın etkisiyle işitme duyusunu yitiren Epik, zor günler yaşamaya başladı. Ailesinin desteğiyle okula devam eden Epik, işitme engelli olması nedeniyle liseye alınmadı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Epik, daha sonra lise hayatına devam ederek büyük bir başarıyla bölüm birincisi oldu. Eskişehir’de üniversite hayatını da tamamlayan Epik, ömrünün geri kalanını engellilerin sorunlarını anlatmak için adadı. Engellilerin sorunlarını anlatmak için kitap çıkarmaya karar veren Epik, Sivas Belediyesi Kültür Danışmanı Prof. Dr. Recep Toparlı’nın desteğiyle ’Engel Olma, Destek Ol’ adlı bir kitap yazdı. Hayatından yaşadığı olaylara yer verdiği kitapta Epik engellilerin sorunlarını da anlattı.
İşitme engelli olduktan sonra zor günler yaşadığını ve ailesinin desteğiyle hayata tutunmaya çalıştığını belirten Epik, “Lise hayatına geçtiğim zaman okula alınmadığım bir dönem oldu. Maalesef engellileri özellikle işitme engellileri dış görünüşü ile ayırt edemediğimiz için beni okula almıyorlardı. Bu okula alınmama durumu sebebiyle kendi kendime düşünerek neden okula alınmıyorum, neden başarılı olamayayım diye düşündüm. Çalışmaya devam ettim ve okulu bölüm birincisi olarak bitirdim. Bölüm birinci olmam benim hayata bağlanmama daha yardımcı oldu. Daha fazla daha güzel işler yapabileceğimi düşündüm. Üniversiteye adım attığım ilk günlerde arkadaşlarım işaret diliyle görüşüyorlardı. Bense hiç işaret dili bilmiyordum. O gün anladım ki bir işitme engellinin işaret dili öğrenmesi gerektiğini ve işaret dilinin yaygınlaşması gerektiğini düşündüm. O günden beri işaret dili üzerine çalışmalar yapıyorum. Maalesef işitme engelliler toplumdan uzak kalıyorlar. Bu sorunu topluma anlatmak için çok mücadele ettik” dedi.
"ENGELLİLERE YÖNELİK BİR YAYIN OLMADIĞINI FARK ETTİM"
Engellilere yönelik bir yayının olmadığını söyleyen Epik, bu nedenle bir kitap çıkarmaya karar verdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yaptığımız çalışmalarda maalesef toplumun engellilere yönelik bakış açısının çok farklı olduğunu anladık. Bu sorunu gidermek için çalışıyoruz. Yaptığımız görüşmeler birebir olduğu için bu çalışmalar çok yavaş ilerliyor. Bu sebeple kendim düşünerek engellilere yönelik bir yayın olmadığını fark ettim. Bunun üzerine kitap yazabilir miyim diye düşündüm. Recep Topar’lı hocamdan destek aldım. Onunda verdiği destekle kitabımı düzenlemeye başladım. Günler geçtikte kitabımın geliştiğini gördüm ve bu kitap sayesinde daha güzel şeyler yapabileceğimi düşünüyorum. Bizim amacımız engellileri topluma kazandırmak ve engellilerde başarılı olabilir mesajını vermektir."
"ENGELLİLERİN YAŞADIĞI SIKINTILARI ANLATMAK İSTEDİM"
Kitabının sadece engellilere değil topluma olduğunu belirten Epik,"Yolda giden bir işitme engelliye bazen adres soruyorlar. Bana da sordular bende bazen anladım bazen anlamadığım için yanlış olmaması için işitme engelli olduğumu söylüyorum. İşitme engelli olduğumu söylediğim halde bana biraz daha fazla yaklaşarak daha fazla bağırıyorlar. Engelli olmayan insanlar birbirleri arasında duymadıkları zaman yüksek sesle konuşarak iletişim yapmayı sağlıyor. Ancak ben işitme engelliyim insanların bunu ayırt etmesi gerekiyor. Sağlıklı insanlar bazen kaldırımları kapatıyorlar. Bedensel engelli kardeşlerimiz in o yoldan başka yolları yok. Ancak sağlıklı bireylerin birçok yolu var. Bir imkanını bulup engellilere destek olmak zorundalar. Bunları kitabımda anlatmak istedim."şeklinde konuştu.
