Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Bizler hem eğitimciyiz hem de sendikacıyız. Nasıl ki emek konusunda mücadele ediyorsak, eğitim konusunda da küresel elitlerin oluşturduğu sisteme karşı mücadele etmeliyiz." dedi.

Küçükçekmece'de bir otelde düzenlenen, Krizlerin Gölgesinde Eğitim ve Emeğin Geleceği Uluslararası Sempozyumu'nun açılışında konuşan Yalçın, ekonomik ve siyasal krizler, salgın, savaşlar, göç ve iklim felaketlerinin artık tüm dünyayı etkilediğini, gelişmiş ekonomilerin dahi durgunluk tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Dünyanın üçte birinin savaş ve çatışma halinde olduğuna dikkati çeken Yalçın, yarım milyara yakın insanın başka bölgelere göçe zorlandığını, iklim felaketlerinin her geçen gün kendini daha derinden hissettirdiğini dile getirdi.

Yalçın, eğitime erişim, okullaşma ve eğitim altyapısındaki çelişkilerin de devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Bizler hem eğitimciyiz hem de sendikacıyız. Nasıl ki emek konusunda mücadele ediyorsak, eğitim konusunda da küresel elitlerin oluşturduğu sisteme karşı mücadele etmeliyiz. Bu, eğitim sendikalarının en önemli görevidir. Önümüzde iki yol var. Ya kriz söylemleriyle karamsarlık anaforunu besleyerek geleceğe ilişkin kör kalacağız ya da ne olursa olsun, nasıl bir sonuca evrilirse evrilsin gerçekliği doğru yorumlayıp umut ilkesini, yarına ilişkin umudu çok daha büyüteceğiz. Bütün insanlığa ulaşacak şekilde umudu genişleteceğiz."

Eğitimin insan demek olduğunu, insanı dar bir perspektife indirgeyen anlayışı masaya yatırmak zorunda olduklarını kaydeden Yalçın, "İnsanı gelecek için bir proje olarak gören eğitim anlayışını, insanı endüstrinin bir ürünü olarak ele alan anlayışı sorgulamak zorundayız. Aslında içinden geçtiğimiz krizi oluşturan, hatta krizi derinleştiren en temel sebeplerden biri işte tam da burası. Bu ve benzeri anlayışları iyi irdelemek zorundayız." dedi.

Sempozyumda 52 ülkeden 104 yönetici bulunuyor. İki gün sürecek sempozyumda, dünya genelinde, eğitimle ilgili sorunlar ve çözümler konuşulacak.