Rengin gelişmesine katkı sunacaklarını belirten Tabakoğlu, "TÜ içinde 'Edirne' geçen her konuyu kendisinin bir ana konusu olarak almıştır. Böyle bir konuya da üniversitenin kaygısız kalması mümkün değildi. Uluslararası literatürde Fransızca ismiyle 'Rouge d'Andrinople' olarak bilinen ve bu isimle basılı olan kitabı kazandırdık ve şehirde bir farkındalık oluştu." dedi.
Renkle ilgili çalışmaları bulunan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karadağ da uluslararası literatürde "Türk kırmızısı" olarak da bilinen "Edirne kırmızısı" rengini günümüz teknolojisine uygun olarak üreterek Türk Kültür Vakfı olarak patentini aldıklarını söyledi.
Prof. Dr. Karadağ, rengin, Avrupalılar tarafından kullanılmaya başlandıktan sonra gelişme kaydettiğini ve 19. yüzyıldan itibaren Avrupa coğrafyasının önemli bir bölümünde yaygın şekilde kullanıldığını belirtti.
Rengin son yıllarda yapılan çalışmalarla tekrar gündeme geldiğini ve yapılan çalışmalarla rengin tekrar elde edildiğini anlatan Karadağ, şöyle devam etti:
"Biz öncelikle 1 miligram kadar küçük bir örneği hem askeri müzeler hem Topkapı Sarayı hem de Avrupa'daki müzelerden alarak bunları analiz ettik. Mikroanaliz sistemiyle bu çalışmayı yaptık. Elde ettiğimiz boyamaları geriye doğru reçetelendirmeye başladık. Bu değeri Türk tekstiline ve sanayisine nasıl kazandırmak için ne gibi çalışmalar yaparız diye girişimlerde bulunmaya başladık. Türk Kırmızısı orijinalinde 38 basamaktan geçerek boyanan bir renk. Oldukça zorlu bir süreç. Bugün bunu yapmak çokta kolay değil. Dolayısıyla biz projemiz kapsamında 38 basamağı ayrı ayrı yaparak rengi elde ettik. Sonra da bu basamakları kısaltarak sektöre nasıl daha ekonomik ve hızlı kazandırırız bunun planlamasını yaptık.
Analizler sonucunda çıkan tüm renk değerlerini ölçtük. Elde ettiğimiz boya ile karşılaştırdık. Antibakteriyel ve antimikrobiyel testlerini yaptık. Bir de haslık testlerini yaptık. Yani boyadıktan sonra soluyor mu? diye test yaptık. Sonra bu ölçümleri tarihteki kumaşlarla karşılaştırıp elde ettiğimiz en yakın değerlerle bunu bir reçeteye bağladık. Bunun bir patentini aldık. Aldığımız patentte geçmişte boyanmış bir Türk Kırmızısı renginde on binde bir sapma olabilir. Bunun yanında yaşlandırma testleri de yaptık ve bu testlerin tamamına yakını pozitif çıktı. Bunun neticesinde bu reçeteyle bu rengin patentini aldık."
Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Bülent Bacıoğlu ise rengin kent turizmine ve ekonomisine katkı sunması için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.
Rengin gündeme gelmesinde katkısı olan gazeteci Orkun Akman da çalıştayın rengin tanıtımı açısından faydalı olacağını kaydetti.
- Sırrına ermek için casusluk yapılan renk
Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü internet sitesinde yer alan bilgiye göre, 15. yüzyılda Edirne'deki sanatkarlarca geliştirilen özel bir teknikle elde edilen kırmızı renk, nasıl elde edildiğinin öğrenilmesi için 1700'lü yıllarda casusluk faaliyetlerine de konu oluyor.
Rengin sırrını çözebilmek için yapılan çalışmalar sonucunda Avrupa'ya ilk defa Fransa'da 1740'lı yıllarda üretilen ve önceleri "Türk kırmızısı", sonradan ise "Rouge d'Adrinople (Edirne kırmızısı)" olarak anılmaya başlanan renk, bu dönemde askeri kıyafetler de dahil olmak üzere pek çok tekstil alanında önemli yer ediniyor.
Güncelleme Tarihi: 15 Ocak 2018, 15:06