Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Dini sosyal teşekküller şeffaf bir yapıya kavuşturulmalı

Erbaş, dini kültürel oluşumların ve dini sosyal teşekküllerin şeffaf bir yapıya kavuşturulmasının ve denetime açık hale getirilmesinin önem arz ettiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Dini sosyal teşekküller şeffaf bir yapıya kavuşturulmalı
banner98

ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla bir otelde düzenlenen "6. Din Şurası Kapanış Programı"nda konuştu.

Erbaş, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sosyoekonomik ve kültürel değişimin, dini inanç, ahlaki değerler ve milli kültürü tehdit eder hale geldiğine dikkati çekti.

Bu durumun dini hayatı zorladığını ve Müslümanların savunma mekanizmalarını zayıflatarak gelecek tasavvurunu gölgelediğine işaret eden Erbaş, iç ve dış dinamiklerce dini inanç ve değerlerin istismarının ve araçsallaştırılmasının dinin geniş kitleler nezdinde zemin kaybetmesine yol açtığını söyledi. Erbaş, Türkiye'nin bu istismarın en somut halini 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde yaşadığını hatırlatarak sahih din anlayışının korunup yaygınlaştırılmasının ne kadar önemli olduğunun çok acı bir şekilde görüldüğünü ifade etti.

Dinin, her toplum ve tarih için geçerli olan sabitelerinin tartışmaya açılmaması gerektiğini vurgulayan Erbaş, içtihada bağlı dini hükümlerin üretildiği tarihsel şartların sosyoekonomik gerçeklikler açından yeniden yorumlanabileceğini değerlendirdi. Erbaş, Başkanlık tarafından inanç problemleri konusunda sağlıklı veriler elde edilmesi amacıyla alanında yetkin bilim adamlarının danışmanlığında saha araştırmaları yapılabileceğini, üniversitelerdeki din, birey ve toplum ilişkileri hakkında hazırlanan lisansüstü tezler ve diğer akademik çalışmaların desteklenebileceğini, bu araştırmalardan elde edilen sonuçların değerlendirilerek hizmet politikalarına dönüştürülebileceğini aktardı.

İslam'ın aleyhindeki paylaşımlara yönelik faaliyetler

İnanç karşıtı akımların, İslam coğrafyasında meydana gelen olumsuzlukları ve ortaya çıkan terör olaylarını, arka planını sorgulamadan sosyal medyada İslam'ın aleyhinde kullandığına işaret eden Erbaş, bu tür olumsuz paylaşımların etkilerinin ortadan kaldırabilmesi için uygun içeriklerin oluşturulup sosyal medyada yayınlanmasının sağlanması gerektiğini açıkladı. Erbaş, "Dini kültürel oluşumlar ve dini sosyal teşekküller çoğunlukla toplumsal hayatın olağan seyri içerisinde meydana gelen oluşumlardır. Bu oluşumlar üzerinden yanlış ve maksatlı bir biçimde dinin olumsuz temsilinin zuhur etmemesi ve dini inanç ve değerlerin istismar edilmemesi için söz konusu grupların şeffaf bir yapıya kavuşturulması ve denetime açık hale getirilmesi önem arz etmektedir." diye konuştu.

"Aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik katkılar arttırılmalı"

İslamla yoğrulan Anadolu topraklarının insanlarını farklı inanç ve kültürlere yönlendirmeye çalışan PKK/PYD gibi terör örgütlerinin söylem ve eylemlerine karşı faaliyetlerin güçlendirileceğini aktaran Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sosyokültürel değişimin en fazla etkilediği alanlardan biri de ailedir. Her geçen gün evliliklerin ve aile başına düşen çocuk sayısının azalması, aile içi şiddet, boşanmış ve parçalanmış aileler gerçeği bunun en açık göstergesidir. Başkanlık, gerek yurt içi ve yurt dışı irşat faaliyetleriyle gerekse de yazılı ve görsel yayınlarla aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik sağladığı katkıları artırmalıdır. Bu çerçevede her yıl yazılı ve görsel yayınlara dönük 'Aile ve Değerler Ödülü' ihdas etmelidir."

İbadet yerlerinin kadın, çocuk, genç ve engellilerin ihtiyaçlarını karşılama yönündeki uygulamalarla destekleneceğini anlatan Erbaş, cami merkezli irşat faaliyetlerinin yanı sıra ilgi alanları ve yetenekleri doğrultusunda vaizlerin bir kısmının dijital ortamlarda, bir kısmının ise gezici irşat faaliyetlerinde istihdam edilerek hizmet alanlarının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının farklı dil ve lehçelerde yaptığı yayınları çeşitlendirmesi, bilişim teknolojilerinin sunduğu imkanları kullanarak etki alanını genişletmesi ve uluslararası düzeyde nitelikli yayınlarını artırabilmek amacıyla bir çeviri ofisi kurmasının gerekliliğini dile getirdi.

Başkanlığın ayrıca sosyokültürel değişimleri ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeleri göz önüne alarak dijital yayıncılık alanında kaliteli ve etkin yayınlar üretmek için Dijital Yayınlar Daire Başkanlığını bir an evvel faaliyete geçirmesi gerektiğini belirten Erbaş, çocuklar, gençler ve dezavantajlı gruplara yönelik yayınlar, stratejik öncelikler arasında yer almalıdır. Bu kapsamda dijital mecralarda yayımlanacak ürünler farklı disiplinlerden istifade eden bir anlayışla zenginleştirilmeli, ayrıca çocuklara yönelik bir televizyon kanalının kurulması için gereken adımlar atılmalıdır." dedi.

"Uluslararası İlahiyat Programları Yürütme ve Takip Kurulu oluşturulmalı"

Dini duygu ve düşüncenin genç kuşaklara aktarılmasında edebiyat ve sanatın öneminin inkar edilemeyeceğine işaret eden Erbaş, yayın politikalarında hat, tezhip, ebru, şiir, hikaye, roman, müzik ve sinema gibi alanlardaki edebiyat ve sanat ürünlerinin teşvik edilip bu amaçla yarışmaların açılacağını ve uygun projelerin destekleneceğini dile getirdi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının yayın faaliyetlerini dünyanın önemli metropollerindeki küresel platformlara taşıyarak dini yayınların buradaki imkan ve fırsatlarla uluslararası nitelik ve etkinliğe kavuşturulması gerektiğini ifade ederek şunları kaydetti:

"Bunun için başta Türkiye'deki Başkanlık ve ilahiyat birikimini küresel düzeye taşıyacak, aynı zamanda farklı coğrafyalarda yaşayan Müslümanların entelektüel birikimlerini dünya kamuoyuna sunacak bir Uluslararası Diyanet Yayınevi kurulmalıdır. Başka dillerde İslam ilahiyatı ve düşüncesinin entelektüel boyut ve uzmanlık düzeyinde desteklemeye yönelik olarak Başkanlığın koordine ettiği başta Uluslararası İlahiyat Projesi olmak üzere Yükseköğretim Kurulu ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı kanalıyla yürütülen burs programlarının hedef ve verimliliklerini periyodik olarak değerlendirecek bir 'Uluslararası İlahiyat Programları Yürütme ve Takip Kurulu' oluşturulmalıdır. Bu kurul eş zamanlı olarak gerek Başkanlık gerekse ülkemizdeki ilahiyat fakülteleri ile diğer ülkelerdeki emsalleri arasında akademik işbirlikleri geliştirmelidir."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0