ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Romanya Temsilciler Meclisi Avrupa İşleri Komisyonu Başkanı Angel Tilvar’ı kabulünün ardından Avrupa Birliği (AB) Başkanlığında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ABD'nin S-400 hava savunma sistemlerinin F-35'lere ve NATO sistemlerine tehdit oluşturabileceği iddiası üzerine Türkiye'nin ortak bir çalışma grubunun kurulması teklifinde bulunduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Bu komisyonun içinde NATO'nun da olması gerektiğini söyledik." diye konuştu.
ABD tarafıyla bu komisyonun kurulması, amacı hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Çavuşoğlu, "Bu aşamadayız yani şu anda erteleme ya da başka durdurma gibi herhangi bir şey söz konusu değil. Gündemde de değil. Biz böyle bir çalışma grubu olacaksa ön şartsız bir şekilde bunu yürütmek, başlatmak isteriz." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin ortaya attığı iddialar ya da endişelerin doğru olup olmadığına uzmanların karar vermesi gerektiğini belirterek, "Biz bu konuda kendimize güveniyoruz. O nedenle böyle bir yapıcı teklifte bulunduk. ABD de kendisine güveniyorsa daha önce de söylediğim gibi bu önerimizi kabul etmesi lazım." şeklinde konuştu.
Bu konuda Türkiye ile ABD arasında görüş alışverişinin devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, henüz netleşen bir şey olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Ertelemeyi niye biz konuşalım? Ertelemeyle bu sürecin bir ilgisi yok. Bu bitmiş bir anlaşmadır. Şu anda ertelemeyle ilgili konuyu konuşmanın zamanı da değil. Bu komisyon oturur, çalışır ve raporunu da hazırlar. Ondan sonra biz değerlendirmemizi yaparız. Bu ön şartlarla bir yere varmak mümkün değil."
Türkiye'nin teklifinin iyi niyetli ve yapıcı olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "ABD de yapıcı ve iyi niyetliyse bu teklifimizi kabul eder ve uzmanlar bunu değerlendirir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesine değinen Çavuşoğlu, "İdlib konusunda çalışma grubunun bir an önce bir araya gelmesi konusunda iki devlet başkanı mutabık kaldılar." ifadesini kullandı. Çavuşoğlu, bu hususta çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Öncelikle rejimin bu saldırgan tutumunun değişmesi lazım. Saldırılarını durdurması lazım. Bir taraftan siyasi süreç konuşulurken, Anayasa Komisyonu'nun kurulması konusunda büyük bir mesafe katetmişken, yaklaşımlar olmuşken, rejimin sahadaki saldırganlığı her şeyi berbat edebilir. Önce bunu durdurmamız lazım."
Suriye'de sahada karşılıklı taciz iddialarına ilişkin ise Çavuşoğlu, "Bunların delilleriyle masaya konup incelenmesi için de bu çalışma grubunun bir an önce bir araya gelmesi gerekiyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin rejimin saldırılarının durdurulması konusunda tavrının net olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
"Rejimin saldırılarını durdurması gerekiyor. Rejimin garantörü İran ve Rusya'dır. İran ve Rusya'nın bu konuda yükümlülüğü var. Bizim orada gözlem noktalarımıza yönelik bir saldırı yok. Bu konuda bir sıkıntımız yok ama endişelerimiz var. Her an her şey olabilir bu saldırı çerçevesinde. Bunun durdurulması için çaba sarf ediyoruz."
Türkiye'nin Bişkek Büyükelçisi Cengiz Kamil Fırat'ın Kırgızistan'da bir iftar davetine katılan FETÖ'cülere tepki göstererek programdan ayrılmasına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Ben olsam aynısını yapardım. Büyükelçimizi doğru tutumundan dolayı tebrik etmek istiyorum." dedi.
Kırgızistan'ın Ankara Büyükelçisi'ne konunun aktarıldığını kaydeden Çavuşoğlu, "Kırgızistan bizim için kardeş ülkedir. İlişkilerimizi zehirlemek için FETÖ orada yoğun çaba sarf ediyor. Maalesef FETÖ, Kırgızistan'da geçmişte olduğu gibi birçok kuruma sızmıştır. Türkiye aleyhine yoğun bir kampanya yürütüyorlar." şeklinde konuştu.
Kırgızistan'da yeni yönetimin FETÖ'ye yönelik aldığı tedbirlerin memnuniyetle karşılandığını belirten Çavuşoğlu, "En son Yüksek Mahkeme'nin mülkiyet konusunda verdiği karar da esasen bir dönüm noktasıdır. Fakat o gün bir FETÖ üyesinin davet edilmesinden sonra büyükelçimizin verdiği tepki doğaldır, doğru bir davranıştır. 'Bir FETÖ'cü teröristle aynı yerde bulunmak istemem' demiştir." ifadelerini kullandı.
Azerbaycan ve GKRY görüşmesiÇavuşoğlu, Azerbaycan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) dışişleri bakanlarının Brüksel'de görüşmelerinin sorulması üzerine, bu konuda bir mahsur görülmediğini söyledi. Çavuşoğlu, "Uluslararası ilişkilerde herkes herkesle görüşür." ifadesini kullanarak, Azerbaycan Dışişleri Bakanı'nın Ermenistan Dışişleri Bakanı ile de işgal edilmiş topraklar üzerine görüştüğünü söyledi.
Azerbaycan'ın Kıbrıs konusundaki yaklaşımının önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bazen Kıbrıs konusunda gayriresmi şekilde Rum lider (Nikos) Anastasiadis ile ben de görüşüyorum. Yine AKEL'in (Komünist Parti) Genel Sekreteri Türkiye'ye geldiğinde görüştük. Burada önemli olan Kıbrıs konusunda Azerbaycan'ın tutumudur. Azerbaycan her zaman bizim yanımızda olmuştur. Bundan şüphemiz yok." dedi.
Doğu Akdeniz konusuna da değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını sonuna kadar savunacaklarını söyledi.
Buna yönelik bazı ülkelerden tepkiler geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, P5 ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçilerinin Dışişleri Bakanlığı'na davet edilerek bilgilendirildiğini belirtti. Çavuşoğlu, "Herkes gerçekleri gördü. Türkiye kendi kıta sahanlığında sondaj çalışmalarını pekala yapar." diye konuştu.
KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda Türkiye'nin sondaj çalışmalarını sürdüreceğini kaydeden Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"Bizim kabul etmediğimiz ve içinde olmadığımız Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan edilmesi, herhangi bir ülke tarafından, bunun geçerli olduğu anlamına gelmez. Bizim olur vermediğimiz ve içinde olmadığımız bu tür açıklamaların hiç birisi kabul görmez. Bizim için de makbul değildir. Diğer taraftan Türkiye kıta sahanlığını BM'ye de kaydettirmiştir. Aynı zamanda KKTC'nin ruhsat verdiği alanlarda da sondaj çalışmalarımızı sürdüreceğiz."
Çavuşoğlu, GKRY, AB ve uluslararası toplumu uyarmalarına rağmen, Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almadan tek taraflı sondaj çalışmalarını yürüttüklerine dikkati çekti.
Bakan Çavuşoğlu, "Sorun buradadır. Bu sorunu çözmek gerekiyor. Türkiye'ye yönelik söylemlerde bulunmak yerine sorunu kökten çözmek lazım. O zaman Kıbrıs etrafında var olan rezervler iyi bir şekilde değerlendirilir ve Türkiye üzerinden de uluslararası piyasalara aktarılabilir. Bu akılcı yaklaşım yerine tek taraflı adımlar atarsa biz de gereğini yaptık, yapıyoruz, yapacağız." ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü olarak atanan Bekir Gezer'e sosyal medya mecralarında imam hatipli olduğu gerekçesiyle yöneltilen eleştirilere yanıt veren Çavuşoğlu, "Hangi liseden mezun olduğu önemli değil. Benim bakanlığımda imam-hatip mezunu diplomatlar da var." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, insanların mezun olduğu okula göre değil, liyakatlerine göre değerlendirmeleri gerektiğinin altını çizerek, Bekir Gezer'in öncesinde üstlendiği görevlerin de son göreve yeterliliğine işaret ettiğini kaydetti.
Gezer'in hem Türkiye'deki devlet kurumlarında, hem de uluslararası kurumlardaki çeşitli görevlerde önemli tecrübeleri olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, "(Bekir Gezer) iki üniversiteden mezun ve doktora derecesi var. 3 yabancı dili benden daha iyi konuşuyor. Bu tür suni eleştirileri doğru bulmuyoruz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, "Bizim bakanlığımızda çalışan diplomatlarımız, bana göre dünyanın en başarılı, en bilgili, en donanımlı diplomatlarıdır. Ben arkadaşlarımla gurur duyuyorum." dedi.
Atamalarda objektif kriterler koyduklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Önceden belli bir grup diplomat iyi yerlere giderdi. Bakanlığa döndükten sonra onlar iyi yerlerde görev yapardı. Şimdi bütün diplomatlarımız Afrika'ya da gidiyor, Latin Amerika'ya da gidiyor, Avrupa'ya da gidiyor." şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, dünyada tüm bölgelerin kendileri için önemli olduğunu belirterek, Bekir Gezer'e yönelik yürütülen suni tartışmaların yersiz olduğu değerlendirmesini yaptı.
Muhabir: Tuğçenur Yılmaz,Tevfik Durul,Ahmet Furkan Mercan