MEKSİKO - Alenjandro Melgoza/ Lokman İlhan (AA) - Meksika'nın başkenti Meksiko'da, devletin, sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerin desteğiyle oluşturduğu büyük sığınma merkezinde birkaç gün geçirdikten sonra bir kısmı ABD sınırına ulaşan Orta Amerikalı göçmen konvoyu zorlu yolculuğuna devam ediyor.

Göçmen konvoyundaki El Salvadorlu genç Maguin Alexander Quintanilla, çetelerden aldığı ölüm tehditleri nedeniyle çıktığı zorlu yolculuğu, memleketindeki hayat mücadelesini ve hayalini AA muhabirine anlattı.

Yanına sadece bir çanta ve birkaç dolar alarak 4 hafta önce memleketinden ayrılan Alexander, konvoya katılmadan önce, bir köyünde yaşadığı El Salvador'un Santa Isabel Ishuatan kentinde ekmek satarak geçimini sağladığını söyledi.

Alexander, Orta Amerika ülkelerinde etkili olan MS-13 (Mara Salvatrucha) ile M-18 (Barrio 18) çetelerinin, kendisinin yaşadığı köy ve çalıştığı kentte büyük bir güç mücadelesi içinde olduklarına işaret etti.

"Kazandığım 13 doların 10'unu haraç olarak istediler, reddedince de ölümle tehdit edip yaşadığım yeri terk etmem için 20 gün süre verdiler." diyen Alexander, çeteler tarafından telefonu gasbedilen ve yolculuğa birlikte çıktıkları kız kardeşinin de aynı tehditlere maruz kaldığını anlattı.

Çetelerden tehdit aldığı gün, televizyonda göçmen konvoyunu ve konvoya tek başına katılan bir çocuğu gördüğünü söyleyen Alexander, şöyle devam etti:

"O çocuğu görünce kervana katılmak için içim kıpır kıpır oldu. Anneme bunu söyledim fakat ailem karşı çıktı. Ben de 'Sürekli evde kalarak hayatımı devam ettiremem. Sizleri de ileriye taşıyacak bir şey yapmak zorundayım. Ben gurbette çalışırken sizin de burada benim çalışarak sağlayacağım destekle bir iş kurmanızı istiyorum' dedim."

El Salvador'da kalmış olması durumunda, "tüm ülkeyi saran bu şiddet ve fakirlik çemberinden" asla çıkamayacağından emin olduğunu vurgulayan Alexander, annesinin safra kesesindeki taşlar, babasının da beyin kanaması geçirmesi nedeniyle göçmen konvoyuna katılamadığını dile getirdi.

Alexander, "El Salvador'da iş var. Fakat çok az para veriyorlar. Sabah 5'ten gün ortasına kadar çalışıp 5 dolar kazanıyorsun ama yemek için 10 harcaman gerekiyor." dedi.

Köyündeki hayat şartlarının zorluğuna değinen Alexander, liseyi terk ederek çalışmaya başladığını söyledi.

Alexander, bazen hava şartlarının yetiştirdikleri mısırlara zarar verdiğini, böyle olunca da ailesi ile sadece fasulye ve yufka yemek zorunda kaldıklarını, işler iyi gittiğinde ise yalnızca yumurta alabildiklerini dile getirdi.

Bunun yanı sıra "şiddet ve yolsuzluğun vurduğu köyündeki ailelerin çoğunun" hayatlarının bu şekilde olduğuna işaret eden Alexander, ayrıca çocukluk arkadaşlarının çoğunun Las Maras'a katıldığını ya da başka yollarla bir şekilde suça bulaştığını anlattı.

Alexander, tüm bunların, yolculuk boyunca ayaklarında çıkan nasırları, derisinde oluşan yaraları, yıkanmadan geçen günleri, kirli elbiseleri giymek zorunda kalmasını ve yağmur altında aç karnına yürüdüğü saatleri unutturduğunu ifade etti.

Kaç kilometre yürüdüğünü ya da kaç şehirden geçtiğini bilmeyen ve yolculuğun büyük bölümünü iletişim araçları olmadan sürdüren Alexander, ailesine ise sadece cep telefonlarını ödünç kullandığı Meksikalılar sayesinde mesaj gönderebildiğinin söyledi.

"Geri dönecek hiçbir şeyim yok." dese de yolda bir ara göçmen konvoyundan ayrılmayı aklından geçirdiğini belirten El Salvadorlu Maguin Alexander Quintanilla sözlerini şöyle tamamladı:

"Toprakla çalışmanın yanında tesisatçılık, garsonluk, aşçı yamaklığı ve tamircilik yaptım. Birden fazla meslekte çalışabilirim. ABD'de motosiklet tamirhanesi açmak istiyorum."