Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Ağaköy'de unutulmaya yüz tutmuş hasırcılık mesleğini canlandırmak için kursta eğitim alan bir grup kadın, üretime başladı.

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfının (KEDV), Ağaköy hasırı geleneğini yaşatmak amacıyla Biga Kadın Çevre Kültür İşletme Kooperatifinin (BİKAD) desteğiyle başlattığı çalışma kapsamında Biga Halk Eğitimi Merkezi tarafından İŞKUR iş birliğiyle geçen yıl 25 kadına kurs verildi.

Kursta hasırcılığı öğrenen kadınlardan beşi bir araya gelip kiraladıkları atölyede çanta, şapka, avize, damacana kılıfı, şişelik gibi ürünler üretiyor.

BİKAD Yönetim Kurulu Üyesi Şaziye Kurt, AA muhabirine, hasırcılıkla ilgili proje fikrinin, 2018'de dönemin Biga Kaymakamı Mustafa Can'ın atıl köy okullarının kullanılmasına yönelik tavsiye üzerine Ağaköy'e komşu Pekmezli köyündeki okul binasını görmeye giderken sohbet sırasında başladığını söyledi.

Kendilerini ziyarete gelen KEDV kurucusu Şengül Akçar'a bu yolculukta Ağaköy'den geçerken hasırdan bahsettiklerini belirten Kurt, "Burada yıllar önce hasır üretildiğini, çanta yapıldığını ve tırlarla gönderildiğini anlattığımızda Şengül Hanım'ın gözleri birden parladı. 'Bu projeyi yeniden hayata geçirmenizi çok istiyorum, ne gerekiyorsa yapın.' dedi. Ondan sonra araştırmalara başladık." diye konuştu.

BİKAD Yönetim Kurulu Canset Tekin ise projede saha koordinatörü olarak görev yaptığını aktardı.

Bu süreçte tüm kurumların kendilerine destek verdiğini dile getiren Tekin, şöyle devam etti:

"Biz ilk olarak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne gittik. 'İŞKUR ortaklığında bu kursu açalım.' dediler ancak kurs öğretmeni yok, malzeme de yok. 'Kursiyer köyde buluruz.' dedik. Geleneksel hasır sepet örücülüğü kursunu açmaya karar verdik. Eğitmen ilanına çıktık, bulamayınca köydeki kadınlardan iyi bilenlerini bildirdik. Malzeme teminine sıra geldi. Köylüler dediler ki 'Göller kurudu bölgede malzeme bulunmaz. İpsala'dan, Manyas'tan getirirdik.' Araştırdık, Kemalpaşa'da varmış diye duyduk. Köye geldik 'Biz kurs açacağız' dedik. 25 kişilik bir kurs ayarladık. Kurs zamanı geldi mekan yok, derken olmaz denileni başardık."

Kursun yaklaşık iki ay sürdüğünü bildiren Tekin, köylü kadınların yoğun emekleri ve azimleriyle süreci başarıyla yürüttüklerini dile getirdi.

- "Sağlıklı ürün olduğu için rağbet çok"

Kursiyerlerden Hatice Akça, mesleği devam ettirmek isteyen beş kişi birleşip iş yeri kiraladıklarını ve üretime geçtiklerini belirtti.

Hasır ürünlerin yazın daha çok talep gördüğünü bildiren Akça, "Ürünün modeline göre fiyatlarımız değişiyor. Biz toptan veriyoruz. 100 lira ile 150 lira arasında fiyatlarımız değişiyor. En son Bursa'ya 100 avize verdik. Doğal malzemeden ürettiğimiz için renk değişmez. Sağlıklı ürün olduğu için rağbet çok. En çok çanta ve avize satışımız oluyor. Damacana kılıfı, şişelik, şapka, gelen isteğe göre ürün yapmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

İmran Badem de annesinden öğrenip çocukluğunda yaptığı hasırcılığa eşi ve iki kızıyla yeniden başladıkları bilgisini verdi.

Ürünler arasında sepet, saksılık, gazetelik gibi ürünlerinin de olduğunu ve bunları internetten sattıklarını aktaran Badem, "Papur tabir ettiğimiz hasır malzemesini ise Edirne'nin Enez ve Balıkesir'in Manyas ilçesinden temin ediyoruz. Papurları köy sokaklarında duvara dayayarak 1 ay süresince yayıp kurutuyoruz. Dış kabını ayırarak depoya getiriyoruz. Hasırları örmeden papurları önce akşamdan ıslatıp yumuşamasını sağlıyoruz." diye konuştu.