Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Venezuela'daki krizi görüştüğü oturuma ilişkin, "BM'ye anayasa ve uluslararası kamu hukukunu savunmaya gittik. BM Antlaşması'nın hiçbir maddesi ülkelerin içişlerine müdahaleyi onaylamıyor, aksine ülkelerin eşitlik ve egemenliği prensibine dayanıyor." dedi.
Bakan Arreaza, Venezuela Dışişleri Bakanlığı Casa Amarilla'da düzenlediği basın toplantısında, BMGK'de Venezuela'daki krizin görüşüldüğü oturumda ülkesi için barış ve diyaloğu destekleyen ülkelere teşekkür etti.
BM prensiplerini hatırlatan Arreaza, "BM'ye anayasa ve uluslararası kamu hukukunu savunmaya gittik. BM Antlaşması'nın hiçbir maddesi ülkelerin içişlerine müdahaleyi onaylamıyor, aksine ülkelerin eşitlik ve egemenliği prensibine dayanıyor. Bu prensiplere dünyanın bütün hükümetleri tarafından saygı gösterilmelidir." şeklinde konuştu.
Venezuela'da çözümün darbe ve müdahale olmadığını vurgulayan Arreaza, aralarında Meksika'nın da bulunduğu bir grup Latin Amerika ülkesinin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Genel Kurul Başkanı Maria Fernanda Espinosa'ya, Venezuela hükümetiyle muhalefet arasında uluslararası güvence altında bir diyalog masası kurma teklifinde bulunacaklarını belirtti.
"ABD'de Venezuelalı diplomat kalmadı"
Bakan Arreaza, iki ülkede 30 gün süreyle basit göçmenlik meseleleriyle ilgilenecek bir diplomatik ofis açılmasının görüşüldüğünü belirterek, "Şu anda ABD'de Venezuelalı diplomat kalmadı, hepsi cumartesi günü döndü. Eğer diplomatik bir ofis açılırsa giderler." diye konuştu.
Ülkeler arasındaki diyaloğun önemine dikkati çeken Arreaza, "Anlayış kanalları aramamız gerekir. ABD diplomasisi biraz 'şizofrenik' fakat medyanın gösterdiklerinin ötesinde somut ve spesifik bir gerçeklik var. Biz bu gerçekliğe inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Venezuela'nın Amerikan Devletleri Örgütü'nden (OAS) ayrılacağını belirten Arreaza, şunları kaydetti:
"OAS yok olma sürecine girmiş bulunuyor. Örgütten ayrılmamız için birkaç ay var. Orada uluslararası diplomasiyi manipüle ettiler ve başarısız olduklarını görünce BM'ye gittiler ancak orada da Venezuela'nın sağlam duruşunun yanı sıra dünya ülkeleri de bir diplomasi örneği, demokrasi ve Venezuela yasalarına saygılı duruş gösterdiler."
ABD'li üst düzey yetkilileri "saldırgan" olarak niteleyen Arreaza, "Venezuela olarak, ABD'ye karşı anayasa ve uluslararası anlaşmalara dayanarak iyi niyetle yaklaşıyoruz. Aynı şeyi ABD'den de bekliyoruz. Devlet Başkanı Nicolas Maduro, eğer Trump ile görüşmesi gerekirse bunu yapar." şeklinde konuştu.
"Tekrar seçim talebi büyük çelişki"
Arreaza, İspanya, Almanya ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinin, Venezuela'da tekrar seçim istemelerini "büyük çelişki" olarak değerlendirdi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Arreaza, "Büyük çelişki, aralarında halkın oyuyla dahi seçilmeyen devlet adamlarının bulunduğu bazı hükümetler, 20 yılda 25 özgür ve şeffaf seçimin düzenlendiği Venezuela'da 'özgür seçimler' talep ediyor." ifadesini kullandı.
Venezuela'da ne oldu?
Venezuela'da muhalefet ve iktidar yanlılarının 23 Ocak Çarşamba düzenlediği mitingler ülke ve bölge açısından son derece önemli gelişmelere yol açmıştı.
Çoğunluğu muhalefetin elindeki Ulusal Meclisin Başkanı Juan Guaido, muhaliflerin mitinginde kendini geçici devlet başkanı ilan etmiş ve başta ABD olmak üzere Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala gibi ülkeler tarafından tanınmıştı.
Meksika, Türkiye, Rusya, Küba, Çin ve Bolivya ise Maduro hükümetine desteklerini yinelemiş, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da gelişmeler üzerine ABD ile diplomatik ve politik ilişkileri kestiğini açıklamıştı. Maduro, daha sonra yaptığı başka bir açıklamada, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkinin bittiğini fakat ticari ilişkinin süreceğini kaydetmişti.