Genel Sekreter Zeynel Lüle ve Türkiye’nin tanınmış gazetecilerinin yer aldığı Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri, roketli saldırıların hedefi olan Kilis’e ziyarette bulundu. Genel Sekreter Zeynel Lüle ve beraberindeki heyet, ilk önce Kilis Valisi İsmail Çataklı’yı makamında ziyaret etti. Vali Çataklı, heyeti kabulünde yaptığı konuşmada göreve yeni başladığını ifade ederek, “Sizlere detaylı bir şekilde bilgi aktaracak durumda değilim, bu konuda hoşgörünüze sığınıyorum. Yaşanan süreçle ilgili olarak sağlıklı bilgi verecek durumda değilim, ama temelde şunu söyleyeyim, ilk izlenim olarak Kilis’teki atmosfer dışarıdan göründüğünden daha sağlıklı, bunu söyleyebilirim. En azından daha sağlıklı bir sürece gidiyor. Bir aydır roketin gelmemiş olması bir rahatlık var. Hayat yavaş yavaş normale dönüyor. Ciddi bir tedirginlik olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Ama iyiye yönelik bir gidiş var. Bu sürecin sonunda ortaya çıkmış sorunlar var. İşin psikolojik, ekonomik durumu var. Bunların zaman içerisinde onarılması gerekiyor. Bizim de yaptığım şuan bunların tespiti ve yapılabilecek çalışmalar üzerinde yoğunlaşmak, olabildiğince toplumun bütün kesimleriyle görüşmeye çalışıyorum. Mahallinde incelemeler yapıyorum. Yaşanan mağduriyetlerin hem doğrudan roketler sonucu vefat eden, yaralanan, ekonomik zarara uğrayanlar, hem de ilin geneli itibariyle o süreçten ortaya çıkan sorunların çözümü için bir gayretin içerisinde olacağız. İnşallah sağlıklı sonuç alırız” dedi.
Daha sonra Genel Sekreter Zeynel Lüle ve beraberindekiler, Belediye Başkanı Hasan Kara’yı ziyaret etti. Kara, Kilis’in merkez nüfusunun 94 bin olduğunu ve 130 bin civarında kayıtlı Suriyeli’nin bulunduğunu hatırlatarak, "Yüzde 58 Suriyeli, yüzde 42 Kilisli vatandaşımız var. Bu olay dünya kurulduğundan bu yana olan bir olay değildir. Başka yerlerde benzer şeyler olmuştur ama oralarda büyük kaos ve olay olmuştur. Ama biz Kilis’te öğünerek şunu söyleyebilirim ki, 5 yıldan bu yana hemen hemen 18 Ocak tarihinde roket atılmasına kadar kayda değer bir toplumsal olay olmamıştır. Asayiş olayları da Türkiye ortalamasının altındadır. Gerçekten biz barış şehri olarak yaşadık ve yaşıyoruz. Suriyeliler ile aynı ortamda yaşadık, yaşıyoruz, dili ayrı, kültürü ayrı. Kilis Türkmen yurdudur. Yüzde 15 civarında bir Kürt nüfus vardır. Yüzde 2-3 civarında bir Arap nüfus var. Araplar bilirler biraz Arapça, diğerleri hiç bilmez. Biz buna rağmen evlerimizi, sokaklarımızı, caddelerimizi paylaştık, hiçbir sıkıntı yaşamadık" ifadelerini kullandı.
Kilis’in 21. yüzyılda bir güzelliği ortaya çıkardığını ifade eden Kara, “Yanı başımızda dünyanın en vahşi savaşı olmasına rağmen, her metrekaresine bomba düşmesine rağmen, 21. yüzyılda Kilis’te en güzel şeyler yaşanıyor. Kendi nüfusumuzdan fazla Suriyeli barındırdığımız için kavga etmedi. Ben Berlin’de gördüm havalimanında kalıyorlar, dışarı çıkınca birbiriyle kavga ediyorlar. Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildik. Nobel Barış Ödülü’nü verirlerse de istiyoruz, vermezlerse de ’Hadi Suriyeliler sizi kovalım. Biz bunu Nobel için yaptık, kovalayalım’ diye bir mantığımız yok. Ama Nobel Barış Ödülü’nü şunun için önemsiyoruz. Kilis’in yaptığı bu iyilik ve güzelliğin dünya insani tarihine geçmesi ve bilinmesi için istiyoruz” diye konuştu.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri, son olarak Kilis Baro Başkanı Avukat Hayri Muammer Fazlıağaoğlu’nu ziyaret etti. Fazlıağaoğlu, 5 yıldan beri yaşanan ve özellikle 18 Ocak tarihinden itibaren roketlerin hedefi olan Kilis’te yaşanan süreç ve gazeteye verdikleri ilanın nedenini anlattı. Güncelleme Tarihi: 11 Haziran 2016, 16:09
