Şahin, ülkede siyaseti alaşağı etme gayreti içerisinde olanların başarılı olamadıklarını ifade ederek, "Hayatiyetlerini sürdürmeye çalışan siyasi muhalefetinde dışında özellikle maalesef bugüne kadar bizim çok yakınımızda olan insanları, 12 yıldır bizimle beraber yol yürüdüklerini tahmin ettiğimiz ama belki maalesef arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun kuzu postuna bürünmüş kurt olduklarını görmeye başladık. 17 ve 25 Aralık’ta gördük. İnsanoğlu her şeyi affeder ama ihaneti asla kimse affetmez. Sizin beraber yol yürüdüğünüz insanlar maalesef sandıkta AK Parti’nin bileğini bükemeyen siyasi partiler, taşeron kuruluşlarla beraber bu ülkede siyaseti yine alaşağı etmenin gayreti içerisinde oldular. Ama sağduyu sahibi olan insanlarımız bunlara destek verenler de başta olmak üzere onların gerçek yüzlerini gördüler. Onlardan ümitlerini keserek, ülkenin birlik, beraberlik ve kardeşliğine, ülkenin milli menfaatlerine göz diken bu oluşumlara itibar etmiyor" dedi.
"BUNLARIN HESABINI VERMELERİ LAZIM"
Şahin, paralel yapıyla mücadelelerin sonuna kadar devam edeceğini belirterek, şunları kaydetti: "Bunlar her yere çöreklenmişlerdi. Başta eğitim kurumlarını kendilerine şiar edinmişlerdi. Eğitim kurumlarına baktığımız zaman özellikle özel eğitim kurumlarında maalesef bugüne kadar masum öğretmen arkadaşlarımızı kendi sülfü emellerine alet ettiler. Okullarda daha değişik uygulamalarla onları yanlarına çekmeye çalıştılar. Diğer taraftan YÖK içerisinde etkili olmaya çalışmışlar. ÖSYM kurumsal yapısı içerisinde çöreklenmişler. Bunlar soruları çaldılar, öğrencilere, polislere yargı mensuplarına, kendi yandaşlarına verdiler. Biz bunları milli manevi inançlarına sadık insanlar olarak bilirken; gördük ki, bunların asıl amaçları; bu ülkede Müslümanların, insanların, mazlumların uğramış oldukları haksızlıklarla bir problemleri yokmuş. Başörtülü kızlarımızın başlarından başörtüsü alınırken, bir tanesi ses çıkartmamış. Okullardan atıldıklarında, sürgün edildiklerinde, baskıya maruz kaldıklarında onların haklarını savunma noktasında bir cümle sarf etmemişler. Ama bugün bakıyorsunuz gerçekten kahraman kesilen, emniyet içerisine yapılan göz altılarda adamlar kalkmış bas bas bağırıyorlar. Hükümete, Başbakana, devlete meydan okuyorlar. Sizin erkekliğiniz bu muydu? Bugüne kadar bu ülkede zulmeden insanlara karşı bir tek söz söylemezken, Gazze’de Müslümanların kanı oluk oluk akarken, Doğu Türkistan’da Çin zulmü altında inleyen kardeşlerimiz varken, Irak’ta, Suriye’de ve daha birçok bölgede insanlarımızın kanı akarken, maalesef bu paralel yapı denilen illet hiçbir zaman oradaki mazlumların yanında yer almamıştır. Niçin, Amerika ve İsrail’in hatırı kalmasın. Ne oldukları belirsiz olan bu oluşumları, insanlarımız çok iyi bir şekilde görmekteler. Onun için eğitim kurumları içerisinde çok ciddi bir operasyon içerisine girmeye çalışıyorlar. Çalışan arkadaşlarımızın arasına nifak sokmaya çalışıyorlar. İnsanlarımızı dinleyerek, emellerine ulaşmaya çalışmışlar. Bunların hesabını vermeleri lazım. Paralel yapıyla ilgili mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Çünkü olduğu gibi görünmeyen, göründüğü gibi vatandaşlarımıza yaklaşmayan bir oluşumla karşı karşıyayız." Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2014, 14:38
