ANKARA (AA) - ABD'nin Bağdat Havalimanında helikopterle düzenlediği saldırıda öldürülen İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani, Afganistan'dan Irak'a, Suriye'den Lübnan'a İran'ın bölgedeki politikalarını belirleyen en önemli isimlerden biri olarak biliniyordu.
İranlı general Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı el-Mühendis öldürüldüPentagon: Kasım Süleymani, Trump'ın talimatıyla öldürüldüİranlı komutanın öldürülmesinden sonra Bağdat'ta sevinç gösterileri düzenlendiİran Dışişleri Bakanı Zarif: ABD haydutça maceracılığının tüm sonuçlarından sorumlu olacaktırİran lideri Ali Hamaney: Suçluları acı bir intikam bekliyorANALİZ: İran'ın 'Süleymani' hamlesi ne anlama geliyor?ANALİZ: Kasım Süleymani: 'Kurtarıcı' mı, vitrin malzemesi mi?ANALİZ: İran, 'Devrim Muhafızları Devleti'ne dönüşebilirABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile Bağdat Havalimanına düzenlenen saldırıda Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile birlikte hayatını kaybeden Süleymani, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından "yaşayan şehit" olarak adlandırılıyordu.
Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyordu.
Kasım Süleymani, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2007'de getirilen uluslararası seyahat yasağına rağmen Suriye ve Irak başta olmak üzere bir çok noktada İran'ın askeri operasyonlarını yönetiyordu.
Süleymani, Trump'ın Temmuz 2018'de İran'a yönelik savaş tehditlerine ilişkin yaptığı bir konuşmada, "Bizi dünyada 'benzeri görülmemiş' bir eylemle tehdit ediyorsunuz. Savaşı başlatabilirsiniz ancak onu bitirecek olan biziz." ifadelerini kullanmıştı.
İran'da 1957'de güneydoğu eyaleti Kirman'ın Afganistan sınırına yakın dağlık bir bölgesinde, aşiret yapılarının hakim olduğu Rabord köyünde dünyaya gelen Süleymani, daha çocuk yaşta çiftçi olan babasının devlete olan borcunu ödeyebilmek için inşaatlarda çalışmaya başladı.
İlkokulu bitirdiği yıl köyünü terk ederek Devrim Muhafızları Ordusuna katılan Süleymani'nin, sonra aldığı 45 günlük askeri eğitim sayılmazsa, bütün eğitim hayatı bu 5 yıllık ilkokul tecrübesiyle sınırlı kaldı.
Askeri kariyerine 1979 İran Devrimi sonrasında başlayan Kasım Süleymani, sadece 45 günlük bir eğitimle orduya kabul edildi. Süleymani, ilk askeri cephe deneyimini, İran'ın batısındaki Mahabad'da, İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşadı.
Devrimden sonra İran-Irak savaşında gösterdiği üstün çabalarla dikkatleri çeken Süleymani, cephe gerisinde birçok operasyonu başarıyla yönetti. Henüz 20 yaşındayken Teğmen rütbesiyle 41'inci Sarullah Birliği'nin komutanlığını üstlenen Süleymani'nin bu savaşta gösterdiği başarılarla askeri kariyerinin basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.
Taliban'a karşı Kuzey İttifakını desteklediSüleymani, Taliban'ın 1998'de Mezar-ı Şerif kentinde İranlı 7 diplomatı ve 1 gazeteciyi öldürmesi üzerine doğrudan savaş yerine Taliban'a karşı mücadele eden Burhaneddin Rabbani'nin liderliğini yaptığı Kuzey İttifakı adlı gruba destek verilmesini sağladı.
Irak'ta Saddam'a karşı mücadeleSüleymani, savaş sırasında Saddam Hüseyin'e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle iyi ilişkiler kurdu. 1991'deki Körfez Savaşı'nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.
Saddam'ın 2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi.
Süleymani, bir yandan ABD ile savaşan grupları komuta ederken bir yandan da Irak'ta ABD ve İran arasındaki pazarlıklarda en önemli söz sahiplerindendi. Bu nedenle Süleymani, askeri kimliğinin yanında diplomat kimliğine de sahip bir komutan olarak öne çıktı.
Irak savaşında Kürt liderlerle yakın çalışması, Saddam sonrasında Irak'taki politikacılarla özel ilişkiler kurması için Süleymani'ye iyi bir zemin hazırladı.
Kasım Süleymani Irak'ta sadece Şiilerle değil Sünni liderlerle de iyi ilişkiler geliştirdi. Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani başta olmak üzere bir dizi siyasetçiyle yakın ilişkileri bulunan Süleymani, Şii lider Mukteda el Sadr'ın diğer siyasi gruplarla uzlaşmasına da yardımcı oldu. Süleymani, Irak'ın Sünni Devlet Başkan Yardımcısı Usame Nuceyfi'yle de yakın ilişkiler kurdu hatta Nuceyfi 2013'te İranlı generalin annesinin Tahran'daki cenazesine de katıldı.
Lübnan'da Hizbullah'ı silahlandırdıLübnan'da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006'da İsrail'in Hizbullah'ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan'a saldırmasıyla başlayan "33 Günlük Temmuz Savaşı'nda da Hizbullah'ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.
Suriye ve Irak'taki rolüSüleymani'nin ülke içerisinde bulunan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerine sağladığı askeri strateji sayesinde Esed güçlerinin takviye edilmesi sağlandı ve muhalifler tarafından ele geçirilen bazı şehirler ve kasabalar da yeniden rejimin kontrolüne geçti. Kasım Süleymani'nin yardımcısı Hüseyin Hemedani, Ekim 2015'te Halep'te terör örgütü DEAŞ tarafından öldürüldü.
Süleymani, Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de ön plandaydı. Irak'ta DEAŞ'a karşı cephede çektirdiği fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatini çekti.
"Kasım Süleymani liderimizdir" yazılmıştıABD'nin Haşdi Şabi üslerine saldırının ardından hafta başında ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğini basan gruplar duvarlara "Kasım Süleymani liderimizdir" şeklinde yazılar yazmıştı.
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliğinin belgelerine göre ise Süleymani, İran'ın Irak'taki her türlü politikasını formüle eden ve hayata geçiren kişiydi. Kasım Süleymani arada hiçbir kişi ya da birim olmadan, doğrudan doğruya İran devletinin en üst otoritesi lider Hamaney'e bağlıydı.
Ebu Mehdi el-Mühendis kimdir?Saldırıda hayatını kaybeden bir diğer isim de Irak'ta İran tarafından desteklenen Şii milis gücü Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis lakaplı Cemal Cafer İbrahim'di. Irak'ın en güneyindeki Basra kentinde dünyaya gelen ve Bağdat Teknoloji Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu olan Mühendis, Irak'taki milis liderler arasında İran ve özellikle Süleymani'ye en yakın isim olarak biliniyordu.
Mühendis, genç yaşlarda Şii İslami Dava Partisi'ne üye oldu ve Saddam Hüseyin döneminde yaptığı muhalefetten dolayı Irak'ı terketti. İran'da Iraklı Şii Bedir Tugayları örgütünde komutanlık da yapan Mühendis, 2003 Irak işgaliyle ülkeye geri dönerek, siyasete bir süre milletvekili olarak devam etti. Mühendis daha sonra 2014 yılında DEAŞ'a karşı kurulan Haşdi Şabi Başkan Yardımcılığını görevini üstlendi.