İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - ABD'nin, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) yaptığı yardımları durdurmasını değerlendiren uzmanlar, kararın Filistin yönetiminin, "Yüzyılın anlaşması" olarak isimlendirilen "Filistin'i yok etme" planını kabul etmemesinden kaynaklandığını ifade ediyor.
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı ve Kudüs Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cengiz Tomar ve Filistin Dostluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hazem Anter, ABD'nin UNRWA'ya mali yardım yapmayacağına dair kararı ile ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Filistin yönetiminin, ABD, İsrail ve bazı Arap ülkelerinin destek verdiği ve "Yüzyılın Anlaşması" olarak isimlendirilen sözde barış planını kabul etmemesinden dolayı bu kararın alınmış olabileceğini savunan Prof. Dr. Tomar, ''Zira bu plana göre Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğunun kabul edilmesi, Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesi, Batı Şeria'da Filistin yönetiminin neredeyse fiilen ilga edilmesi ile Filistin yönetiminin başkentinin Ebu Dis olması gibi kabul edilmesi mümkün olmayan şartlar var. Filistinlilerin bu şartları kabul etmesi mümkün değil.'' diye konuştu.
''Bu karar UNRWA'yı tamamen ortadan kaldırmaz''Tomar, UNRWA'ya yapılan yardımların büyük kısımın ABD tarafından karşılandığı ve kesilmesi durumunda kuruluşun varlığını sürdürmesinin zorlaşacağı ile ilgili endişelerin yersiz olduğunu vurguladı.
UNRWA bütçesinin yüzde 35'lik bir kısmının ABD tarafından ödendiği için büyük bir bütçe açığı oluşabileceğine dikkati çeken Tomar, şöyle devam etti:
''Bu kesinti kuruluşu sıkıntıya sokabilir. Ama bu ne Filistin yönetimin çökmesi ne de UNRWA'nın tamamen ortadan kalkacağı anlamına gelmez. Ancak ABD müttefiki diğer büyük donörler de bu politikaya uyum sağlarsa o zaman UNRWA çok zorlanır. En çok zararı ise Filistinli mülteciler görür. Zira UNRWA, 5 milyon civarında Filistinli mülteciye temel ve mesleki eğitim, sağlık, sosyal yardımlar, altyapı yatırımları, acil yardımlar, küçük işletmecilere sermaye desteği gibi alanlarda önemli miktarda destek sağlamakta. Bu bütçe açığı başka bir yerden karşılanmazsa UNRWA'nın yardımları yarı yarıya düşebilir.
Trump, Ocak ayında yaptığı açıklamada artık bölgeye yardım için büyük paralar harcamayacaklarını zaten açıklamıştı. Bu Trump'ın İsrail politikası sonucu alınan bir karar. Tabii Filistinlilerin, İsrail'in de istediği sözde anlaşmayı kabul etmemesi ile de alakalı. Diğer taraftan bir iş adamı olan Trump'ın kişiliği ile de ilgili. Zira Trump'ın temel politikası herhangi bir çıkar ve kazanç olmayan işlere fon ayırmamak yönünde. Bunu Körfez ülkeleri ile ilgili politikalarında ve hatta NATO ile ilgili sözlerinde de görmek mümkün.''
"İİT üyesi ülkeler bu açığı çok rahat kapatabilir''Prof. Dr. Tomar, bu yardımların kesilmesinin sağlık, eğitim ve güvenlik hizmetlerinin İsraillilerin eline geçmesine yol açabileceğine dikkati çekti.
Filistinli mültecilerin hem içeride hem de dışarıda durumunun güçleşeceğini kaydeden Tomar, ''Zira UNRWA sadece Filistin'de değil Ürdün, Suriye ve Lübnan gibi yoğun mülteci kamplarının bulunduğu bölgelerde de etkili. Tabi Filistin dahilindeki mültecilerin durumunu da çok vahim hale getirir. Filistin yönetimi mali olarak bu açığı kapatamaz. Filistin'de zaten mevcut olan insani dram daha da büyür. İsrail, Filistinlilere sadece İsrail müfredatını kabul etmesi şartıyla eğitim yardımı yapıyor zaten. Bu açık kapanmazsa Filistinliler’i İsrail yönetiminin baskılarına karşı daha zayıf hale getirir.'' değerlendirmesinde bulundu.
Tomar, AB ve dünyadan gelen tüm tepkilere rağmen Trump'ın bu kararı geri almayacağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Trump yönetiminin kararlarına karşı ABD ve dünyada tepkiler var. Şüphesiz ABD'de de sağduyulu insanlar ve kuruluşlar mevcut. Ancak Trump'ın geri adım atacağını sanmıyorum. Burada iş Avrupa Birliği'ne düşüyor. Avrupa Birliği, ABD'nin verdiği yıllık 450 milyon dolar civarında yardımı çok rahat karşılayabilir. Ancak bildiğiniz gibi AB de bu konularda çok cömert değil. Bunu Türkiye'deki Suriyeli mülteciler konusundaki tutumlarından biliyoruz. Bu açık, İslam İşbirliği Teşkilatı üye ülkeleri tarafından da çok rahat karşılanabilir.''
''Filistinliler için büyük sıkıntı olur''Filistin Dostluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hazem Anter ise ABD Başkanı Donald Trump'ın, "Asrın anlaşması" kapsamında Filistin ile ilgili projelerini tek tek hayata geçirdiğini söyledi.
1948 Arap-İsrail savaşının ardından yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalan yüz binlerce Filistinli mülteciye yardım etmek için kurulan Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı'na (UNRWA) yapılan yardımların kesilmesinin insani bir drama yol açabileceğini belirten Anter, şunları söyledi:
''UNRWA, 1948 Arap-İsrail savaşının ardından yaşadıkları yerlerden ayrılmak zorunda kalan yüz binlerce Filistinliye yardım için kuruldu. UNRWA bugün, Orta Doğu çapında 5 milyon kişinin sağlık, eğitim ve sosyal hizmet ihtiyaçlarına destek oluyor. Ülke bazında UNRWA'ya en büyük mali katkıyı ise ABD yapıyordu. Sadece 2016 yılında 368 milyon dolarlık yardım yaptı. Dolayısıyla Avrupa ve Arap ülkelerinin de desteklerine rağmen 350 milyon dolarlık yardım ile ABD, ajansın en büyük mali destekçisiydi.
UNRWA'dan sağlanan gelir, eğitimden sağlığa birçok alanda kullanılıyor. Bu yardımların kesilmesi özellikle yaklaşık 1 milyon öğrenci ve çok sayıda öğretmeni çok ciddi bir şekilde etkileyecektir. Daha önce de yardımlardan dolayı birtakım sıkıntılar yaşanmış hatta bir çok okul kapanmıştı. Bu şekilde devam ederse Filistinler için zor günler başlayacak.''
''Trump, İsrail yanlısı projelerini tek tek hayata geçiriyor''Anter, ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte ABD tarihinde görülmemiş bir Filistin politikası izlendiğini belirtti.
Eski ABD başkanlarının da İsrail yanlısı politikalar izlediğini ama Trump gibi davranmadıklarını dile getiren Anter, şunları kaydetti:
''Tüm dünya şu gerçeği çok net bir şekilde anladı. Trump İsrail yanlısıdır. Bunu bugüne kadar yaptığı icraatlarla çok net bir şekilde ortaya koydu. Daha önceki başkanlar da İsrail yanlısı bir politika izlediler, ama hiç biri kafalarındaki planları bu kadar kolayca hayata geçirmediler ve hiçbiri Trump kadar küstahça ve dünyanın gözüne sokarcasına yapmadı. Trump, ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak bu küstahlığını taçlandırmıştı zaten.
ABD Başkanı, 'Asrın anlaşması' olarak nitelendirdiği bütün projelerini hayata geçirmeye çalışıyor. Bu anlaşmayı, Filistin Özerk Yönetimine ve Mahmud Abbas'a baskı ile kabul ettirmeye çalışıyor. Biz bunu Yaser Arafat döneminde de yaşadık ve gördük. Arafat, ABD'nin kabul ettirmeye çalıştığı, hiçbir kararı uygulamayacağını açıkladığı için onu ortadan kaldırmaya karar vermişlerdi. Abbas benzer bir operasyonla karşı karşıya şu anda. Yardımları kesme kararının da asrın anlaşması' kapsamında gerçekleştiğini düşünüyorum.''
''Türkiye devreye girdi''Hazem Anter, ABD'nin UNRWA'ya mali yardımları tamamen durdurma kararının ardından Türkiye'nin devreye girdiğini, Ürdün'de yapılacak toplantı ile ajansa yeni fonların sağlanmasının yollarının aranacağını belirtti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi'nin kararın açıklanmasından hemen sonra bir açıklama yaptığını hatırlatan Anter, Ürdün'de düzenlenecek toplantı ile ilgili şu detayları paylaştı:
''Safadi, ABD'nin bu karar ile bölgede radikal İslamı ve şiddeti körükleyeceğini, barış görüşmelerini olumsuz etkileyeceğini ve gerilimi artıracağını söyledi. Safadi ayrıca başta Türkiye olmak üzere bu süreçte birçok ülkeyle temas halinde olduğunu ve birlikte hareket edileceğini de açıkladı. 27 Eylül'de New York'ta Japonya, İsveç, Türkiye ve AB ile birlikte ortak bir toplantı gerçekleştireceklerini, ajans için siyasi ve finansal destek sağlamayı amaçladıklarını söyledi. ABD'nin kestiği 350 milyon dolarlık bu açık nasıl kapatılır açıkçası merak konusu ama biz umutluyuz. En azından hastane, ilaç ve eğitim sorunlarının bir kısmı dahi bu fonlarla çözülse sorun derinleşmeden halledilir.''
Trump'ın tüm dünya ile kavga halinde olduğunu aktaran Anter, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye ile ilgili yaşananları da biliyoruz. Ama Türkiye güçlü ve büyük bir ülke olduğu için ABD uygulamalarına karşı koyabiliyor. Filistin ise İsrail işgali altında, siyasi ve ekonomik olarak zayıf bir ülke, ayrıca halkının yarısından fazlası dışarda mülteci konumunda yaşıyor. Dolayısıyla ABD'nin bu kararı Filistin'e ve Filistin halkına çok büyük zarar verir. Özellikle mülteci durumuna düşmüş olan Filistinlileri dahi çok etkileyecek. Şu da çok net bir şekilde ortada, Trump'ın Filistin ile ilgili kararları bununla sınırlı kalmayacaktır kesinlikle devamı gelecektir. ''