“1966 yılında Paris’te gerçekleşen "Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel
Konferansı"nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından "Öğretmenlerin
Statüsü Tavsiyesi"nin oy birliği ile kabul edilişinin yıl dönümü olan 5 Ekim günü, 1994
yılından beri pek çok ülkede Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Ancak eğitim emekçilerimiz, karşı karşıya kaldıkları sorunlar nedeniyle bugünü buruk bir
şekilde kutlamaktadır.
Toplumu aydınlatan, çocuklarımızı geleceğe hazırlayan ve onlara yol gösteren
öğretmenler, eğitim-öğretim kurumlarının en önemli öğelerinden biridir. Geleceği
şekillendiren, gençleri yetiştiren öğretmenlerin hak ettikleri değeri görebilmesi gerekir.
Öğretmenlik mesleğinin yeniden toplumun en saygın mesleklerinden biri haline
getirilmesi konusunda tüm gayretler sarf edilmelidir.
Eğitim sistemindeki sorunlar, öğretmenden bağımsız düşünülmemelidir. Öğretmenlerin
sorunlarının her gün biraz daha artıyor olması, eğitimin niteliğini de olumsuz
etkilemektedir.
Ataması yapılmayan yüzbinlerce öğretmen, sınıflarına, öğrencilerine kavuşmayı
beklemektedir.
Her gün sınıfa derse giren öğretmenlerin neredeyse tamamı ise, ekonomik sorunlarını
düşünerek güne başlamaktadır. Hatta pandemi döneminde öğretmenler, uzaktan eğitim
için gerekli olan bilgisayarı edinmekte bile güçlük yaşamıştır; çünkü eğitim emekçilerinin
tamamı yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır.
Öğretmenler ücretli ve sözleşmeli değil, kadrolu atanmalı, statü, ek gösterge ve ek ders
ücretleri iyileştirilmelidir. Öğretmenlerimizin mali sorunlarının giderilebilmesi ve
öğretmenlik mesleğinin daha cazip hale getirilmesi için mali durumlarının hem çalışırken
hem de emekliliklerinde iyileştirilmesi toplumsal sorumluluğumuzun bir gereğidir.
Hiçbir öğretmen ve yönetici üyesi bulunduğu sendikaya göre değerlendirmeye tabi
tutulmamalıdır. Okul yöneticilerin atamaları ideolojik yaklaşımlarla değil liyakata göre
yapılmalıdır.
Yapılan araştırmalar öğretmenlerin ekonomik, mesleki ve sosyal açıdan çok zor günler
geçirdiğini ve bu saygın mesleklerini icra etmekten memnun olmadıklarını net bir şekilde
ortaya koymuştur.
En kısa zamanda Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılarak öğretmen yetiştirme, ilk
atama, yer değiştirme, görevde yükselme, mali ve sosyal haklar gibi öğretmenlikle ilgili
tüm konuları bu kanun kapsamında çözüme kavuşturulmalı, özlük hakları bu yasa ile
güvence altına alınmalıdır.
21. yüzyıl Türkiye’sinde eğitimin kalitesi de arzu edilen seviyede değildir ve
unutulmamalıdır ki öğretmenlerin sorunu çözülmeden, eğitimin sorunları çözülemez.
Eğitim sistemindeki bunca soruna ve yaşadıkları zorluklara karşın evlatlarımızı
yetiştirmek için Anadolu’nun dört bir yanında heyecanla görev yapan bütün
öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum.
Başta, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ebediyete intikal etmiş
tüm öğretmenlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anıyor; Atatürk ilke ve devrimleri ışığında,
gecesini gündüzüne katan kıymetli öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler
Günü’nü kutluyorum.