Bursa Veteriner Hekimler Odası tarafından 3 Mart Dünya Yaban
Hayatı Günü nedeniyle yapılan açıklamada tüm canlıların yaşam
hakkının gözetilmesi gerektiğine dikkat çekildi. İklim krizi, canlı
türlerinin yok oluşu, açlık ve kuraklık gibi sorunların dünyanın her
yerinde kendini hissettirdiğine vurgu yapıldı.
Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, ülkemizde
birçok canlının yaşadığı çok önemli ekosistemler bulunduğunu
hatırlatarak ormanların, denizlerin, sulak alanların, sahillerin,
bozkırların kendine özgü habitat oluşturduğu söyledi. Baysal,
ülkemizde bulunan bu habitatlar içerisinde 9.000 bitki türü, 17 binden
fazla böcek, 600 civarı balık, 30 amfibi, 120 sürüngen, 495 kuş ve 168
memeli olduğunu hatırlattı. Yaşayan bu türlerin Anadolu
biyoçeşitliliğinin ne denli yüksek olduğunu gösterdiğini ifade eden
Baysal, habitat kayıpları, yasa dışı avcılık, insan baskısı ve iklim
değişikliği gibi tehdit unsurları nedeniyle yaban hayatının her geçen
gün zarar gördüğünü söyledi
Bu canlıların her birinin hem ülkemiz hem de dünyadaki yaşam
açısından çok kıymetli olduğunu belirten Bursa Veteriner Hekimler
Odası Başkanı Melike Baysal, “Burada veteriner hekimlerin yaban
hayatı koruma çalışmalarındaki rolünü tam olarak görebiliyoruz.
Koruyucu hekimlik hizmetleri ile yaban hayatı unsurlarımızın
korunması ve gelecek nesillere taşınmasında etkin rol oynayacağız.
Her canlının ekosistemde bir yeri bir görevi var” diye konuştu.
2023, uluslararası CİTES sözleşmesinin 50. Yılı olması nedeniyle de
uzmanların nezdinde özel bir yıl olarak kabul görüyor. Nesli Tehlike
Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine
İlişkin Sözleşmenin imzalanmasının 50. Yıldönümüne erişilirken,
türlerin sürdürülebilirliği için farklı grupların dayanışma içinde
çalışması öngörüldü.
Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal, “Tüm dünyada
yaban hayatının korunması için iş birliği girişimleri ağırlık kazanırken
Bursa’da bu anlayışa zıt bir yönetim tarzı benimsendiğini, son olarak
Uludağ Alan Başkanlığı konusunda olduğu gibi meselenin akademik
muhatapları dikkate alınmadan düzenleme yapılmasının geri
dönülemez sonuçları olacaktır” dedi.
Baysal, Nilüfer Barajı’nın kurumasının da tesadüf olmadığını, doğa
üzerindeki insan baskısının sonucu olduğuna vurgu yaparken,
görmediğimiz ama yaban hayatının çok önemli bir parçası olan
denizlerin de bu süreçten etkilendiğini, Marmara’da sık gördüğümüz
musilaj sorunun da bu sürecin sonuçlarından biri olduğunu ekledi.
2023 yılı tüm dünyada “Yaban Hayatının Korunması İçin İş birliği
teması ile anılıyor