Faruk Çelik aday olacak mı? Dobra açıklamalar…

Bursa büyükşehir belediye başkanlığına aday olacak mı, Bursa’nın sorunları nasıl çözülür, Hızlı Tren, Timsah Arena, Kentsel dönüşüm ve Bursa’nın zihniyet ve gelişimi anlamında önemli açıklamalarda bulundu. Önceki dönem Gıda tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik Bursa’da medyayı ziyaret etti Manşetx, Yeni Marmara, Yeni Dönem ve Bursa Şehir Gazetesini ziyaretlerinde önemli açıklamalarda bulundu. Öncelikle Mart 2019’da Kamuoyunda da sıkça gündeme gelen Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olsun gibi temennilere cevap niteliğinde bazı konulara değindi. ADAYOLACAK MI? Bakan Çelik Manşetx gazetesinde soruları cevaplarken kamuoyunun merakla beklediği belediye başkanlığı adaylığı konusunda net ifadeler kullandı. Çelik, Belediye başkan adayı milletvekili belirleme usulleri belli olduğunu söyledi. Bursa’ya belediye başkanı olayım diye bir gariplik içinde olmadığını açıklayan Çelik, “Çıkıp da efendim ne olur beni başkan yapar mısın kulisine girmem. Ama takım oyuncusuyum. Görev verilirse en iyisini yaparım. Sahaya çık denirse çıkarım, yedek kulübesinde otur denilirse otururum” dedi. Olursanız ne olur? Sorusuna ise Çelik, “Bugün eğer bakanlığı tanımıyorsanız, tanımak için alt yapınızı güçlendirmiyorsanız, mesai harcamıyorsanız, çıkaracağın kanunun bizzat kendiniz ayrıntılarını incelemiyor bilmiyorsanız verim alamazsınız. Ama bunları yaparsanız, milletin sosyal taraflarını talebini içeren sorun çözen kanun yaparsanız alın teri akıtıp halkın istediği yasaya kavuşturursunuz. Şehirlerin hafızası da böyledir. Bakın Bursa’nın 15 yılını 10 yılını bilen kaç kişi var. Bursa’nın 10 yıl önce yapılan hizmetleri bilen, yapılan hizmetleri, yarım kalan, atıl kalan hizmetleri potansiyel konusunda bir saat konuşan kaç kişi var? Eğer bunları biliyorsanız, anlam verebiliyorsanız, içeriğini doldurabiliyorsanız kim gelirse gelsin başarılı olmaması için bir neden yoktur. Bursa’nın potansiyellerini bilmiyorsanız günü birlik politikalarla mesafe almak mümkün değil. Geçmişi iyi irdelenmiş geleceği yol haritası iyi çizilmiş planlı bir çıkışla Bursa’nın geleceği herkesin yaşayabileceği bir kent olacaktır. Aksi taktir de Bursa yaşanılması zor bir kent olma yoluna hızlı şekilde gidiyor.” Bakan Çelik’in sorulara verdiği cevapları aynen aktarıyoruz. KENTSEL DÖNÜŞÜM “Kenti tanımak lazım… Yıldırım Osmangazi dururken Nilüferde kentsel dönüşüm olması kabul edilemez. Bursa’nın merkezi iki büyük ilçesindeki çöküntü alanlarını ayağa kaldırmadığın sürece hangi kentsel dönüşümden bahsedebilirsin. Onun için şehri iyi okumamız gerekiyor. Şehirdeki birikimleri buluşturmamız gerekiyor. Şehirdeki topyekun ayağa kalkması adına büyük dayanışma sergilememiz gerekiyor. Bursa’nın sorunları çok. Bunlar palyatif çözümle değil bütünlük içinde olması gerekiyor.” DOĞANBEY KULELERİ “Doğan bey konutları ortadan kalksın. Çözüm bulacaksan vatandaşın mağdur edilmemesi yanında gerçektende çözüm olabilen ve Doğan bey de yaşanabilir ve kentin bir vizyon bölgesi haline dönüştürebilecek projeyle mümkündür. Bursa’yı bir bütün olarak alırsanız bunu yapabilirsiniz. Aksine başka bir yere doğan bey faciası verirsiniz.” BURSASPOR STADI “Bursaspor maçlarında Trafik tıkanıyor. Tam bir işkence. Böyle bir şey olabilir mi? Alt yapısı olmadan o stadyum oraya olabilir mi. Ulaşım sistemini kurmak gerekiyordu. Onun için Bursa bütünlük içinde ele alınmalı Karacabey’i, Kemalpaşa’sı İnegöl’ü, İznik, Gemlik, Yenişehir, Harmancık, bütünlük arz etmeli. Oradaki potansiyelleri de Bursa olarak değerlendirmelidir. Ha siz aday olursanız ne olur? Ozaman kamuoyuyla paylaşırız. Olmasanız? bunu da kim olacaksa onlara yardım için tecrübelerimizi ortaya koyarız. Genel merkezin takdiri neyse o. Bunu Messiyle mi, Ronaldo’yla mı yoksa yerel bir oyuncuyla mı yapılır o da Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Kendisi şehirciliği çok iyi bilen liderdir.” BURSA DAHA FAZLA PAY ALMALIYDI “Sayın Cumhurbaşkanımız benim Şanlı Urfa’ya gideceğimi söyledi. Urfa’ya gitmeden önce Hızlı tirenin ihalesini kararlaştırmıştık. 24 Nisan da Bursa ya Hızlı tiren ihalesini getirene kadar büyük mücadele verdik, Üzülüyorum 7 yıl geçmesine rağmen halen tiren gelecek. Erzincan’ın Sivas’ın rayları döşeniyor, Hani Bursa? Bursa ve geleceğimiz açısından üzüldüğüm bir konudur. Maalesef bu işler takip ister. Kaynaklar bellidir. Bunları kim alabiliyorsa alıyor. Bursa sıradan bir şehir değil. Zira Bursa İstanbul’un yükünü de çekiyor kaynağı Bursa’ya vermeyip de kime vereceksin. Bunu alacaksın siyasi iradede alacak. Sen Bursa adına siyaset yapıyorsan bunu söke söke alacaksın. Son yedi yıldır Bursa’yı uzaktan izliyorum. Bursa alması gereken payı alamadı. Daha fazla pay alması gerektiğini söylüyorum. Daha fazla sık boğaz yapıp bu hızlı tren işini bitirmemiz gerekliydi. Daha başlarında 24 Nisan 2011 deki mücadelemizi arttırıp hızlı treni Osmangazi köprüsünden geçirmemiz gerekirdi. Tüm Bursa bu konuda ayağa kalkmalıydı. Hızlı tren yedi yılda mutlaka Bursa’ya gelmeliydi. İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya hızlı trenle gitmeliydik. Ama şimdi bugün bu imkândan mahrumuz. Hızlı Tren Bilecik’te, Bursa’nın burnunun dibinde de neden Buraya gelemedi? Sivas’a, Erzincan’a gidiyorsa şu anda oraların rayları döşeniyorsa Bursa Bilecik arası, Yenişehir arası çoktan döşenmeliydi. Niye yapılamadı sorun neydi? Buna bahane üretecek varsa, Projeyi bahane gösterirlerse bu konuda konuşacak kişi varsa cevabını alır. Yok efendim proje şöyleymiş. Öyleyse düzelt kardeşim. Ama maalesef bu yapılamadı. Onun için Ankara’dan kaynak gelmedi diyemezsin. Tarih boyunca olmamış olmadı böyle şey. Kaynağın kendisi gelmez. Siyasetçinin görevi nedir gidip onu alacaksın. Çevre yolunu hatırlayın. Bunu söke söke aldık. Alamasaydık ne olurdu. Çevre yolundan günde 40 bin araç geçiyor bugün şehrin içinden geçtiğini düşünün. Ama biz bunu söke söke aldık ve o yolu yaptık. Şimdi Marmara’yı bütün olarak ele almak lazım. Marmara planlaması yapmak lazım… İstanbul, Bursa, Sakarya, Çanakkale tahliye yapılabilmesi için yükü paylaşabilmek için bu gereklidir. Mesele nereye koştuğun değil, bu milletin yükünü, Bursa’nın yükünü nasıl hafiflettiğindir.. Makam mevki bizim için hedefte olamaz. Bu görev alacaksak sırtımızı terletir. Makam mevki için koşacak halimiz yok. Ama bize İhtiyaç duyulacaksa yapılacak çok iş var bunu da Bursalılarla beraber yaparız.” YORUMUM ŞU! Bakan Çelik’in açıklamaları o kadar net ki, saman altından su yürütenler utansın. O dönem Bursa’da Faruk Çelik’i kaybedenler bugün Urfa’ya imrenir duruma gelmiş ve “Keşke” demek zorunda kalmışlardı. Urfa’ya yapılan yatırımların tamamını ayrılan payın kat kat fazlasını Bursa’ya akıtacak bir Faruk Çelik varken, yedi yılda yepyeni modern bir Bursa olması gerekirken bugün çöküntü alanlarıyla kimsesizleri oynayan duruma gelmesi tesadüf değildir. Şahsi düşüncem şu: Bursa artık kaybetmeye tahammülü yok. Şehirleşme adına Bursalının kaybetmeye tahammülü yok. Bursa’nın artık viranelikten kurtarılması lazımdır. Şimdi ise bir daha bu şansı tepmemek adına, bir daha “Keşke” dememek adına iyi düşünmelidir. Kırmızı plakaya binip dönemi doldurmaya bir anlamda halk tabiriyle çaka satan bakanların olmadığı özlemi içindeyiz. Yani piyangodan bakan olanlar attığı her adımı resmi programla yapanlar. Herkes hazır duruş, tören kıtaları, devletin ve kamunun tüm birimlerini meşgul ederek git gellerle icraatı olmayan, fındık kabuğunu doldurmayan masallarla halkı oyalamamalı. Bursa ithal bakanlarla deneme tahtasına çevrildi. Bülen Arınç başta olmak üzere ithal vekil, ithal bakan sayısının habire çoğaldığı ama getiri sağlamak yerine kente kaybettirdikleriyle tarihe geçtiler. İthal denilince her ithal aynı olmaz bu doğrudur. Ama bir Türkiye’nin bakanı var bir de yerel bakanlık zihniyeti taşıyanlar var. Türkiye’nin bakanı nereye gitse aynı verimlilikte olur. Ama farklı bir kentten Meclise girmek için bakan olması verimsizliğin alası olur. Sırf bakansız kalmasın diye adam yokluğunda bakanlık sıfatı verilenlerin durumu daha da vahim. Hadi ithal bakanlardan çok fazla beklenti olmayabilir ama yerli bakandan beklenti büyük olur. Peki, Bursa ne bekledi ne buldu. Kocaman bir hiç.. Kırmızı plakayla hava basmak ve dönemi doldurmak.. Önceki dönem Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bakın bakanlığın önemini hangi cümlelerle dile getiriyor… “Bakanlık bakıp geçen değil bakıp gören, gördüklerini anlamlandıran ve çözüm üreten, bakanlık koltuğundan bir şey alan değil bakanlık koltuğuna bir şey veren anlayıştır. Yoksa kırmızı plakaya binip dönemi doldurmaya bir anlamda halk tabiriyle çaka satan değildir. Siyasette yüzün ak başın dik gezeceksin. Hesap veremeyeceğin şey olmayacak..” Kalın sağlıcakla…
YORUM EKLE

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0