Ahlatcı Holding'in, iştirakleri Nanografi Nano Teknoloji A.Ş ile geliştirdikleri n-FasT kovid-19 tanı kitinin tanıtım toplantısında konuşan Ahlatcı, yürüttükleri aşı ve tanı kiti çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Ahlatcı, yerli aşı çalışmasını şubat ayında başlatarak bu güne kadar pre-klinik aşamalarının tamamlandığını, çok yakın zamanda insan denemeleri için Faz-1 sürecinin başlayacağını ifade etti.

Aşının nazal yolla uygulanacak bir şekilde tasarlandığını, biyo güvenlilik bakımından alanındaki muadilleriyle sıkı rekabete girebilecek kadar başarılı olduğunu belirten Ahlatcı, ayda 100 milyon doz miktarında üretim kapasitesinin hazırlandığını kaydetti.

Yerli imkan ve kabiliyetlerle geliştirilen aşının gelirinin ise devlete ait olduğunu açıklayan Ahlatcı, böylelikle Kovid-19 ile mücadelede hem bilimsel hem de finansal olarak ülkeye destek olmayı amaçladıklarını vurguladı.

Ahlatcı, "Aşı çalışması, ülkemiz için hem üzerimize düşen bir vazife, hem şirketimiz için bir sosyal sorumluluk projesi. Hem de ülkemizin bilim adamlarının, gençlerinin neler yapabildiğini tüm dünyaya göstermek istiyoruz" diye konuştu.

Aşı çalışmalarını 40 kişilik ekiple yürüttüklerini bildiren Ahlatcı, "Bu aşıyı tüm dünyaya vereceğiz. Aşının ihracat dahil tüm gelirlerini de devletimize bırakacağız" dedi.

Aşı çalışmalarında insan denemelerine başlama aşamasına gelindiğini aktaran Ahlatcı, geliştirdikleri aşının; mevcut geleneksel ve mRNA temelli aşılardan farklı olarak burundan uygulanan protein temelli nazal bir yöntem olduğunu ifade etti.

Hayvan üzerindeki denemelerin başarılı sonuçlar verdiğini aktaran Ahlatcı, "Daha yeni sayılabilecek, insanlara daha az zarar veren, toksik değer vermeyen bir çalışma oldu. İnsan denemeleri için izin başvurusu yapıldı. Yakında Faz-1 denemelerini başlatacağız. 2021'in ortasından itibaren Faz-3'ün önemli bir aşamasını geride bırakmayı hedefliyoruz." dedi.

-"n-FasT Tanı Kiti kullanılmaya başlandı"

Tanı kiti konusunda geldikleri aşamaya değinen Ahlatcı, tüm bilimsel çalışmaları bağımsız testler ile tamamlanan, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan n-Fast Tanı Kiti’nin kullanıcılara arz edilmeye başlandığını ifade etti. n-FasT Tanı Kiti olarak isimlendirilen ürünlerinin yüzde 97 oranında doğruluk payına sahip olduğunu öne süren Ahlatcı, n-FasT'in ülke ihtiyacını karşılayabildiği gibi yeni bir ihracat kalemi olarak da ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğini kaydetti.

Ahlatcı Holding iştiraki Nanografi Nano Teknoloji A.Ş’nin Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Emre Deli ise bu yıl içerisinde biyoteknoloji çalışmaları için yapılan yatırım tutarının Ar-Ge hariç 5 milyon doları geçtiğini bildirdi.

n-FasT yatırımını, tanı kitlerinde kullanılan sarf malzemeler için yurt dışındaki şirketlere, fason üretime bağımlılığı ortadan kaldıracak şekilde gerçekleştirdiklerini ifade eden Deli, "n-FasT şu anda özel hastanelerde kullanılmaya başlandı. Yakında havalimanlarında da kullanılacak. İki havalimanında önümüzdeki günlerde başlıyor." ifadelerini kullandı.

Tanı kitlerinin ihracatıyla ilgili beklentilerinin de yüksek olduğunu dile getiren Deli, yakında ABD'ye ihracata başlayacakları bilgisini verdi.

-“Reaksiyon sonucu, gözle görülebilecek şekilde renk değişimi dikkate alınarak değerlendiriliyor”

n-FasT'in kullanım kolaylığına işaret eden Deli, şunları kaydetti:

"Kit yarım saat içerinde sonuç verebiliyor. PCR cihazı yerine, taşınabilir, kullanımı kolay bir ısıtıcı sayesinde reaksiyonun gerçekleştirildiği n-FasT tanı kiti tüm PCR test kitlerinin başarı oranları ile rekabet edebilecek kabiliyette bir doğruluk oranına sahip. Reaksiyon sonucu matematiksel bir analizin yorumuna bağlı kalmaksızın gözle görülebilecek bir şekilde renk değişimi dikkate alınarak değerlendiriliyor ve böylelikle zaman tasarrufunun yanında kullanımda kolaylık sağlamasıyla da hasta başında uygulama imkânı sunuyor."

Nanografi Nano Teknoloji A.Ş Genel Müdürü Osman Coşkun da Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde testlerden başarıyla geçen, Halk Sağlığı Merkezi ve Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan n-FasT tanı kitinin kamu-özel-üniversite iş birliği açısından başarılı bir örnek olduğuna dikkati çekti.