İsrail tarafından, "Diren ey halkım diren" adlı şiiri gerekçe gösterilerek hapse mahkum edilen Filistinli kadın şair Darin Tatur, şiir sevgisinin bedelini özgürlüğüyle ödüyor.
Filistin halkına yönelik sosyal ve siyasi ihlallerini sürdüren İsrail, bu kez de kaleme aldığı şiir nedeniyle Filistinli şair Tatur'un özgürlüğünü hedef aldı.
Bilgisayar Mühendisliği ve ardından Medya ve Sinema okuyan Tatur (35), içindeki edebiyat ve şiir sevgisinin bedelini özgürlüğüyle ödüyor.
Tatur, kendi ifadesiyle Filistin halkının çektiği acılara karşı bir haykırış olan "Diren ey halkım diren" başlığıyla yazdığı şiiri nedeniyle İsrail askerleri tarafından gözaltına alındı.
Kovuşturmayla geçen 3 yıl
Ekim 2015'te İsrail'in Nasıra kentine bağlı Er-Reyna beldesindeki evinden gözaltına alınan ve şiiri "kışkırtıcılık" içerdiği suçlamasıyla yargılanan Tatur, 3 ay fiili hapis ve sonrasında ev hapsi cezasına çarptırıldı.
Mahkeme Tatur'un ev hapsini Tel Aviv yakınlarındaki bir bölgede geçirmesine ve kontrol altında tutulması için elektronik kelepçe takılmasına hükmetti.
Tatur, bu şekilde Tel Aviv yakınlarında bir bölgede ev hapsinde 4 ayını geçirdikten sonra mahkeme yanında kardeşi ya da nişanlısı olmak şartıyla günde 2 saat dışarı çıkmasına izin verdi. Ardından da cezasını aynı şartlar altında, elektronik kelepçe takarak ve günde 2 saat dışarı izni olarak Er-Reyna'daki evinde geçirmesine onay verildi.
Akabinde İsrail'in kuzeyindeki Nasıra kentinde bulunan Sulh Ceza Mahkemesi, 31 Temmuz'da görülen duruşmada Tatur'a 5 ay hapis cezası verdi. Beş aylık hapis cezası kararı, Tatur 2015'te gözaltına alındığında 3 ayını hapiste geçirdiği için kalan 2 ayının da ev hapsinde infaz edilmesi şeklinde alındı.
Tatur'un 8 Ağustos'ta 2 aylık ev hapsi sürecine başlamasına hükmedildi.
"Üç yıldır yaşadıklarım yetmedi mi?"
AA muhabirine konuşan Tatur, hakkında yeniden verilen beş aylık hapis hükmünün haksız olduğunu belirterek, 3 yılını kovuşturma, sürgün, soruşturma ve hapisle geçirmesine rağmen İsrail'in hala kendisini tekrar hapse atmaya çalıştığını söyledi.
"Üç yıldır yaşadıklarım yetmedi mi?" diyen Tatur, "Neden kışkırtmakla suçlanan Yahudilere aynı cezaları vermiyorlar?" ifadelerini kullandı.
Filistin'in 70 yıldır işgal altında olduğunu sık sık Filistinlilere karşı cinayetler, katliamlar gördüklerini belirten Tatur, Devabişe ailesinin yakılmasının, Filistinlilerin caddelerde İsrail askerleri tarafından katledilmesinin bunlara örnek olduğunu söyledi.
Şiirinin, Filistinlilerin sesini duyması ve halkı işgalden kurtarması için dünyaya bir sesleniş olduğunu ifade eden Tatur, şiirin kışkırtıcı olmadığını yalnızca 70 yıllık acılara karşı bir haykırış olduğunu dile getirdi.
Daha önce de birçok şiir yazdığına ama gözaltılar ve soruşturmalar nedeniyle bu eserinin öne çıktığına işaret eden Tatur, iki şiir kitabı çıkardığını aktardı.
Kadın şair, hapis ve kovuşturma sürecinin edebiyat hayatını olumsuz etkilemediğini ifade ederek, "Son dönemde gözaltıyla alakalı bir roman yazdım. İngilizce, Arapça ve İbranice olmak üzere 3 dilde basılacak. Roman, gözaltının ardından yaşadıklarımdan bahsediyor." diye konuştu.
Tatur, romanın, dünyanın İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların yaşadıklarını anlaması için bir mesaj olduğunu sözlerine ekledi.