Resmi olmasa da doğal bir takvimin söz konusu olduğunu vurgulayan Akıncı, 50 yıllık sürecin daha da uzamasının kimseye yaramadığını, herkesin usanıp bıktığını, sonuç alınmasını istediğini kaydetti. Önlerindeki 1-2 ayın önemine vurgu yapan Akıncı, Güney Kıbrıs’ın Temmuz’da sondaj çalışmalarına başlayacağına işaret etti. 2014’te yaşananları hatırlatan Akıncı, “Bu konunun uyarısını da bugün yaptım. Bu alanın işbirliği alanı olmasını istiyoruz. Bu da ancak çözümle olabilir. Bu yeni gerginliklere neden olmamalı. Bu yüzden Temmuz’a kadar süreç çok önemli” dedi.
Akıncı, Güney Kıbrıs’ın Şubat’taki başkanlık seçimleri havasına şimdiden girdiğini, haliyle takvim yok dense de ortaya doğal takvim çıktığını anlattı. BM’nin yeni dönemdeki rolüne de vurgu yapan Akıncı, "BM’den hakemlik ya da yazılı öneri istemediklerini, BM’nin istendiği zaman yardıma hazır olduğunu, tarafların masa başında konuşulanları tek tek ekle alıp sadece o konu etrafında dolanarak bir yere varmaları şansı da kalmamıştır” dedi.
Akıncı, bugünden itibaren başlayan çalışmalarla uluslararası konferansın toplanmasına yöneleceklerini, bir sonuca ulaşılıp ulaşılamayacağını da böylelikle göreceklerini ifade etti. Yaşayabilir federal çözüm hedefini yineleyen Akıncı, iyi niyetle yeni sürece başladıklarını aktardı. Yöntem değişikliği ile ilgili sorular üzerine Akıncı, “Geldiğimiz noktada önemli olan 4 başlıkta geri kalan önemli konuları yakınlaştırmaktır” dedi. Temmuz’a kadar sonuç alınmazsa sürece ara mı verilecek? sorusuna karşılık Akıncı, kendisinin hedefinin ara değil süreci başarı ile sonuçlandırmak olduğunu söyledi. Akıncı, Rum tarafının masada doğal gaz konusunu konuşmak istemediğini, bunun kendi egemenlik bölgeleri olduğunu iddia ettiklerini, ama bu egemenliğin iki toplumdan neşet edeceğinin de unutulmaması gerektiğini belirtti.
Temmuz’da bir gerginlik potansiyeli olduğunu yineleyen Akıncı, buna karşı ya kazıyı ertelemek ya da çözümü süratlendirmek gerektiğini söyledi. BM’nin köprü kurucu öneri ve mekik diplomasisi yürütmesi ile ilgili soruya karşılık da Akıncı, “Artık gelinen noktada birbirimizin pozisyonlarını tekrar etmeye başladık. Kaç defa “etkin katılım” konusunda birbirimizi ikna etmeye çalışacağız? Bunun da bir sınırı var. Daha fazla gidemezsiniz. Bu yöntem bir yere gelir ve tükenir. Bir tek unsur kaldı, Birleşmiş Milletler! Bizim öngördüğümüz çerçevede onlar da yardıma hazırdır.Günün sonunda ortaya bir tablonun çıkmasının zamanı geldi, bir konuyu alıp onun etrafında dolanma dönemin bitmeli” ifadelerini kaydetti.
Türkiye ile istişarelerin sürüdüğünü belirten Akıncı, olası referandumda kararı Kıbrıs Türk ve Rum halklarının vereceğini, Türkiye ile Yunanistan’ın rolünün ise çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.