Açıklamada, "Doğu Guta'ya düzenlenen vahşi saldırıların son bulması için BM ve bazı uluslararası taraflarla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Görüşmelerimiz uluslararası kararlar ve özellikle BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2254 ve 2401 sayılı kararları çerçevesinde gerçekleşiyor." ifadelerine yer verildi.

Anlaşmanın ne zaman uygulanacağı belirsiz

Bölgeye abluka yüzünden tıbbi malzemelerin girişine izin verilmemesine ve sağlık noktalarının hedef alınmasına değinilen açıklamada, "Rusya tarafıyla BM üzerinden Doğu Guta'daki yaralıların tedavi edilmeleri için bölgeden kademeli olarak tahliyesi konusunda anlaştık." denildi.

Ancak anlaşmanın ne zaman uygulamaya geçirileceği belirtilmedi.

Doğu Guta'daki insani kriz

Rejim ve destekçileri, abluka altında tuttukları Doğu Guta bölgesini ele geçirmek için 19 Şubat'tan bu yana şiddetli hava ve kara saldırıları gerçekleştiriyor.

BMGK, 24 Şubat'ta aldığı kararla başta Doğu Guta olmak üzere Suriye genelinde siviller için insani ateşkes ilan edilmesini istemişti. Ancak "gecikmeksizin" hayata geçirilmesine hükmedilen ateşkesin nasıl başlayacağı belirsiz kalmıştı. Rusya, BMGK kararının ardından 27 Şubat'ta ateşkesin her gün yerel saatle 09.00-14.00 (TSİ 10.00-15.00) arasında geçerli olacak şekilde başladığını ilan edip, rejimin buna uyacağını ileri sürmüştü.

Muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'da yaklaşık 400 bin kişi 5 yıldır abluka altında yaşıyor.

Doğu Guta, Astana anlaşmalarında "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan edilmesine rağmen Rusya'nın garantörlüğünü üstlendiği Esed rejimi, geçen yıl nisan ayından itibaren bölgeye yönelik ablukasını sıkılaştırıp, son aylarda da saldırılarını şiddetlendirdi. İnsani krizin derinleştiği bölgede, yüzlercesi acil durumda olan binlerce sivil hasta tahliye edilmeyi bekliyor. Bunların birçoğu çocuk veya ileri evre kanser hastası. Doğu Gutalı çok sayıda bebek ve çocuk da açlık ve ilaçsızlık yüzünden yaşamını yitirdi.

BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu geçen günlerde, rejiminin, Doğu Guta'da sivillere karşı kimyasal silah kullanmak, halkı açlığa sürüklemek ve tıbbi tahliyeleri engellemek gibi bir dizi fiille savaş suçu işlediğini duyurmuştu.