Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping'in, Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gerçekleştirdiği resmi ziyareti öncesinde iki ülkenin, Afrika Boynuzu'na nüfuz etme konusundaki mücadeleleri gün yüzüne çıktı.
Dünyanın en büyük konteyner liman işletmecilerinden BAE merkezli Dubai Ports World (DP World), Doraleh konteyner terminalini geliştirme konusunda Cibuti yönetimiyle 50 yıllık imtiyaz sözleşmesi olduğunu iddia ederek, söz konusu bölgede uluslararası serbest bölge limanı inşası için anlaşmaya varan Pekin ve Cibuti hükümetlerine karşı uluslararası tahkime başvuracağını açıkladı.
Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Omar Guelleh, ulusal egemenliği ve ülkenin ekonomik bağımsızlığını korumak için DP World ile 2004'te imzalanan imtiyaz sözleşmesinin tek taraflı feshedildiğini duyurmuştu. Guelleh, fesih kararının, taraflar arasında 2012 yılından bu yana süren anlaşmazlığa çözüm bulunamaması neticesinde alındığına vurgu yapmıştı.
Pekin yönetiminin, feshin akabinde Afrika'nın en büyüğü olacak uluslararası serbest bölge limanının ilk etabının çalışmalarına başlaması BAE yönetimini rahatsız etti.
Dubai merkezli kuruluş tarafından yapılan yazılı açıklamada ise Cibuti hükümetinin, imtiyaz sözleşmesini feshettiği ve DP World'u imtiyaz şartlarıyla ilgili yeniden müzakereye zorlamak için konteyner terminaline yasa dışı bir şekilde el koyduğu savunulmuştu. Açıklamada, Cibuti hükümetinin bu adımına karşı uluslararası tahkim yoluna başvurulacağı kaydedilmişti.
DP World tarafından inşa edilen ve işletilen Doraleh terminali 2009 yılında hizmete girmişti.
Cibuti hükümeti, 2014'te, Doraleh terminalinde imtiyaz elde etmek için Liman İşletmeleri ve Serbest Bölgesi Başkanı Abdurrahman Buriyeh'e yasa dışı yollardan para teklif ettiği iddiasıyla DP World'e dava açmıştı.
Dubai hükümeti, Şubat 2017'de, Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesinin DP World hakkında açılan davada şirketin haklılığına karar verdiğini duyurmuştu.
BAE'nin Eritre, Yemen ve Somali'deki imtiyaz girişimleri
Aslına bakılırsa dünyanın 40 ülkesinde 78 limanı işleten BAE merkezli DP World, Cibuti yönetimiyle yaşanan gerginliklerden önce de stratejik önem arz eden Afrika Boynuzu'ndaki konumundan emin olmadığı ve dolayısıyla bölgede yer alan Eritre, Yemen ve Somali'ye karşı tek taraflı bağımsızlık ilan eden Somaliland bölgesinde imtiyaz sahibi olma yönünde girişimlerde bulunmuştu.
Ancak 14 yıl geçmesine rağmen ülkeye beklenen geliri sağlamayan imtiyaz sözleşmesi, Cibuti yönetimi üzerinde, BAE'nin limanları geliştirip ekonomiyi büyütmek değil de tekelinde tutma ve diğer yerli limanlarla rekabet etmesini engellediği şüphesini uyandırdı.
Singapur limanlarından çıkıp Hollanda'ya kadar 30 günlük deniz güzergahında kapasitenin yanı sıra istikrar ve hizmetleriyle Cebel Ali Limanı başta olmak üzere avantajlar sunan limanları elinde tutan BAE ve özellikle de Dubai Emirliği'nin ekonomisi, liman sektöründen ciddi gelir elde ediyor.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin, "Tek Yol Tek Kuşak Projesi"ni açıkladığı 2013'ten bu yana dev ekonomisinin can damarı olarak gördüğü deniz yolu ticaretine verdiği önem artmış durumda.
Devlet Başkanı Şi Cinping, tarihi İpek Yolu'nu yeniden canlandırmak ve bu rota üzerindeki ülkeler ile ekonomik ve ticari ilişkilerini arttırmak amacıyla 2013'te Tek Kuşak Tek Yol Projesi'ni açıklamıştı.
Onlarca ülkede yer alacak çeşitli projeleri geliştirerek ürünleri için yeni geçiş güzergahları ve pazarların yanı sıra ham madde kaynaklarını bulma yönünde toplam bir trilyon doları bulacak vizyon, Çin'in dış siyasetinin omurgasını oluşturması stratejisine dönüşmesi üzerine onlarca yıl sürecek çalışmalar içeriyor.
Hatta Pekin'in dış askeri stratejisinin önemli bir parçasına dönüşebilecek Tek Yol Tek Kuşak Projesi'nin ilk işaretlerinin, geçen yıl Çin'in yurt dışındaki ilk askeri üssüne ev sahipliği yapan Cibuti'de görülmesi ise Dubai'nin talihsizliğini gösteriyor.
Çin'e karşı BAE'nin önündeki seçenekler
Bölgede giderek artan Çin nüfuzuna karşı uluslararası tahkime başvurudan bir sonuç alması zor görülen Abu Dabi makamlarının, bunun yerine Tek Yol Tek Kuşak Projesi'nde önemli bir konum elde etmek üzere Pekin yönetimiyle bir anlaşmaya gitmesi, kendisinin büyük hedefleri ve müttefiki ABD'nin hoşnutsuzluğuna rağmen beklenen bir durum.
Öte yandan Etiyopya ile Eritre arasında on yıllardan beri devam eden ve Cibuti'nin ekonomik önemini önüne çıkaran çekişmenin sona ermesi konusunda son haftalarda yaşanan gelişmeler de yeni fırsatların oluşmasına imkan sağlıyor.
Cibuti, Addis Ababa ile Asmara arasındaki anlaşmazlıklar ve Somali'deki şiddet olayları nedeniyle Afrika'nın büyük ülkelerinden Etiyopya'nın ithalat ve ihracat ürünleri için tek güzergah konumundaydı.
Son haftalarda iki ülke arasında bağlantı köprüleri kurulması, Eritre'deki limanların BAE sponsorluğunda Etiyopya'ya açılabileceği sonucunu doğurabilir. Ancak bölgedeki Çin nüfuzu dolayısıyla Abu Dabi'nin işi daha da ciddi ele alması ve bölge ülkelerinin güvenini kazanması gerekiyor.
Ancak bu seçenekte birçok zorluk söz konusu. Addis Ababa'nın hem Cibuti hem de Pekin ile iyi ilişkilerinin yanı sıra Eritre'nin sahip olmadığı ekonomik altyapıyı Cibuti'nin barındırması bunlardan sadece bazıları.
Eritre, Etiyopya ile ilişkilerinin normalleşmesinin ardından yaklaşık 20 yıldır kapalı bulunan Addis Ababa Büyükelçiliğini 16 Temmuz'da yeniden açmıştı.
Bu arada Asmara ile iyi ilişkilere sahip olan Abu Dabi'nin, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri kapsamında Yemen'deki Husilere yönelik operasyonları için Eritre'nin limanlarını kullandığı söyleniyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin, geleceği olarak gördüğü Afrika Boynuzu ve Bab el-Mendeb Boğazı bölgesindeki Çin nüfuzuna karşı her türlü seçeneğe başvuracağı ve bunun için çeşitli manevralar yapacağı bekleniyor.
Çin Devlet Başkanının BAE ziyareti
Afrika-Arap ülkeleri turu kapsamında 29 yılın ardından BAE'ye gelen ilk Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı olan Şi Cinping'in ziyaretinin ardından 21 Temmuz'da yayımlanan ortak yazılı açıklamada, "İki ülke arasında 2012'de stratejik ortaklık kurulmasından bu yana ikili ilişkilerde kapsamlı ve hızlı bir büyüme yaşandı. İkili ilişkilerin daha yüksek seviyelere çıkarılması, kapsamlı stratejik ortaklık ilişkileri kurulması konusunda anlaşmaya varıldı." denilmişti.
Açıklamada ayrıca siyaset, ekonomi, eğitim ve askeri konular dahil 8 alandaki kapsamlı stratejik ortaklık kurulması yönünde anlaşmaya varıldığı belirtilmişti.