ABD, yakın tarihinin en 'kaotik' başkanlık seçimlerine hazırlanıyor

ABD'de ülke geneli anketlerde, Demokrat Joe Biden, Cumhuriyetçi Donald Trump'ın yaklaşık 7,5 puan önünde görünüyor.

ABD, yakın tarihinin en 'kaotik' başkanlık seçimlerine hazırlanıyor
banner98

59. başkanlık seçimleri için gün sayan ABD'de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle 80 milyona yakın kişinin postayla oy kullanacak olması ve bu kullanılan oyların sayım sürecindeki farklılıklar ile seçim sonuçlarının 3 Kasım gecesi netleşmeme ihtimali gibi nedenlerden dolayı ülkeyi yakın tarihinin en "kaotik" seçim süreci bekliyor.

ABD'de Cumhuriyetçi Başkan Donald Trump ile Demokrat rakibi Joe Biden arasındaki başkanlık yarışı, tüm hızıyla devam ediyor.

Bir yandan postayla ya da sandık başında erken oy kullanma işlemleri devam ederken, öte yandan Trump ile Biden arasındaki siyasi polemikler hız kesmeden sürüyor.

ABD, yakın tarihinin en 'kaotik' başkanlık seçimlerine hazırlanıyor

Ülkede ulusal bazda yapılan tüm önemli anketleri derleyen analiz sitesi Real Clear Politics'e göre, ulusal çaptaki anketlerde, Biden, Trump'ın yaklaşık 7,5 puan önünde görünüyor.

Seçimin kaderini belirleyecek kritik eyaletlerin tamamında da Biden'ın yarışı önde götürdüğü ancak Trump'ın arayı yavaş yavaş kapadığı gözlemleniyor.

Biden ile Trump arasında kritik eyaletlerin başında gelen Florida'da 2,1, Pennsylvania'da 4,9, Michigan'da 7,8, Wisconsin'de 7,6, Kuzey Carolina'da 1,8, Arizona'da ise 3,2 puan fark bulunuyor.

Postayla oy kullanma süreci, kaosu da beraberinde getirebilir

ABD'de esasen uzun zamandır var olan "posta yoluyla oy kullanma" yönteminin, salgın nedeniyle neredeyse seçmenlerin yüzde 70'ini kapsayacak şekilde genişletilmesinin, bu oyların seçim sonuçlarının şekillenmesinde önemli rol oynaması bekleniyor.

Posta yoluyla oy kullanma sürecinde, bazı eyaletlerin 3 Kasım gününe kadar oy sayım sürecine başlayamaması ve bazı eyaletlerin seçim gününden sonra da gelen onaylı oyları kabul edecek olması ise hem yeni tartışmaları doğurarak hem de seçim sonuçlarının gecikmesi ihtimalini beraberinde getirerek süreci daha da kaotik hale sokuyor.

Kritik eyaletlerdeki sayım süreci, seçim gündemini belirleyecek

Eyaletlerde postayla oy talep etme ve oy pusulalarının adreslere gönderilmesi işlemleri, şu anda tüm eyaletlerde sona ermiş durumda.

Postayla gönderilen oy pusulalarının üzerine vurulan posta damgası için son gün 3 Kasım olsa da hangi tarihe kadar gelen oyların kabul edileceği ya da oyların resmi sayım sürecine ne zaman başlanacağı konusunda her eyaletin farklı uygulaması bulunuyor.

Seçimin kaderini belirleyecek kritik eyaletlerden Florida'da 3 Kasım'dan sonra seçim merkezlerine ulaşan ve posta yoluyla kullanılan oylar, kabul edilmeyecek.

Eyalette posta yoluyla gelen oyların sayımına, seçim gününden 22 gün önce başlandı. Gerek seçim gününden sonra oyların kabul edilmeyecek olması gerekse de sayım sürecine erken başlanması sebebiyle bu eyaletteki sonuçların 3 Kasım gecesi büyük oranda netleşmesi bekleniyor.

Bir diğer kritik eyalet Pennsylvania'da ise ABD Yüksek Mahkemesi, 6 Kasım'a kadar seçim merkezlerine ulaşan oyların kabul edilmesine hükmetti. Postayla ulaşan oyların sayımına, seçim gününden önce başlanamayacak olan eyalette, sonuçların büyük ihtimalle gecikmesi bekleniyor.

Seçim sonuçlarının kafa kafaya çıkması durumunda, Florida'nın 29, Pennsylvania'nın ise 20 Seçiciler Kurulu Delegesi, muhtemelen seçimlerin kaderini belirleyecek.

Diğer kritik eyaletlerden Wisconsin ve Arizona'da, 3 Kasım'dan sonra ulaşan oy pusulaları kabul edilmezken; Kuzey Carolina 6 Kasım'a, Michigan'da ise 17 Kasım'a kadar ulaşan oy pusulaları geçerli sayacak.

Kuzey Carolina ve Arizona'da oyların sayım işlemine seçimlerden 14 gün önce başlandı ancak Michigan ve Wisconsin'de oyların sayımı, seçim gününe kadar mümkün olmayacak.

Seçiciler Kurulu bakımından Michigan'ın 16, Wisconsin'in 10, Kuzey Carolina'nın 15, Arizona'nın ise 11 delegeye sahip olması, tüm bu eyaletleri yeni başkanın belirlenmesi noktasında hayli önemli konuma taşıyor.

40 milyonu aşkın seçmen "erken oy" kullandı

Yakın tarihteki seçimlere bakıldığında, sandığa gitme oranının yüzde 60'ı bulmadığı ABD'de, bu yıl sandık başında ya da posta yoluyla kullanılan erken oyların sayısındaki fazlalık dikkati çekiyor.

Ülkede 47 milyonu aşkın kişi, halihazırda oyunu kullanmış durumda. Bu kişilerin 30 milyondan fazlasının posta yoluyla, 12 milyondan fazlasının da bire bir erken seçim merkezlerine giderek oyunu kullandığı belirtiliyor.

Kullanılan 42 milyon oyun 21,2 milyonunun da kritik eyaletlerde olması dikkati çekiyor.

ABD'de sadece erken kullanılan oylarla 2016'daki toplam kullanılan oy sayısının yaklaşık 3'te 1'ine ulaşıldığı ve Cumhuriyetçi seçmenlerin büyük oranının oy için 3 Kasım'ı beklediği göz önüne alındığında, bu yılki seçimlere katılımın fazla olacağı tahminleri de yapılıyor.

Seçim öncesi "dış müdahale" tartışmaları yine gündemde

ABD'deki seçimlerle ilgili uzun süredir "dış güçlerin" müdahalesi de önemli konu başlıklarından birini teşkil ediyor.

Çin, İran ve Rusya gibi ülkelerin, ABD seçimlerine müdahale etmek istediği konuşulurken; bu konuda önceki gün Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Ulusal İstihbarat Direktörlüğünden (DNI) açıklama geldi.

DNI Direktörü John Ratcliffe, İran ve Rusya'nın seçimlere müdahale etmeye çalıştıklarını tespit ettiklerini açıkladı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, İran ve Rusya'nın yanı sıra Çin'in de seçimlere müdahale etmeye çalıştığını bildirdi.

Beyaz Saray'a giden yol, "270 delegeden" geçiyor

ABD'de başkanlık seçimlerinde en fazla oyu alan aday değil en fazla delegeyi kazanan aday, başkanlık koltuğuna oturuyor.

"Delegeler Kurulu" (Electoral College) adı verilen sistemde, her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege bulunuyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor.

2016'daki son seçimleri kazanan Trump 304 delegeye ulaşmış ancak rakibi Hillary Clinton, Trump'tan yaklaşık 3 milyon daha fazla oy almıştı.

3 Kasım'dan sonra ABD'yi nasıl bir süreç bekliyor?

ABD'de seçim süreci, esasen seçim gününden sonra da uzun bir süreyi kapsıyor.

Seçim sonuçlarının gecikmesi durumunda, sonraki aşamalar için Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş bazı tarihlerin değiştirilmesi söz konusu olmadığından, bu durum da beraberinde yeni bir kaos getirebilir.

Tarihler, eyaletlere göre farklılık gösterse de tüm eyaletlerin 10 Kasım-11 Aralık'ta seçim sonuçlarını resmen onaylaması gerekiyor.

Tüm eyaletler, 8 Aralık'a kadar tüm oyları sayıp, hangi adayın delege oyu kazandığına karar vermek zorunda.

14 Aralık'a kadar her eyaletin Seçiciler Kurulu üyesi, başkan adayına oyunu verip, bu oyları Washington'a göndermeli. Gönderilen oyların en geç 23 Aralık'a kadar ABD Kongresine ulaşması gerekiyor.

3 Kasım'da yapılacak seçimlerde görevine seçilen Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri, 3 Ocak'ta yemin ederek görevlerine başlayacak.

6 Ocak'ta ise hem Temsilciler Meclisi hem de Senato Üyeleri, Temsilciler Meclisi Genel Kurulu salonunda bir araya gelecek.

Aynı zamanda Senato Başkanı da olan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in başkanlığında, Kongre'nin her iki kanadından 1'er temsilcisi eyaletlerden gelen oyları alfabetik sıraya göre okuyup sayacak. Bu süreç tamamlandıktan sonra kendisine teslim edilen sonuçları Pence, resmi olarak duyuracak ve varsa itirazları dinleyecek.

Tüm bu takvimin normal olarak işlemesi durumunda, ABD'nin yeni başkanı 20 Ocak'ta düzenlenecek yemin töreniyle görevine resmen başlayacak.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0