Demokrat Parti'nin çiçeği burnunda genç ve dinamik yeni İl Başkanı Halil Öz, Mansetx yazarı Ali Sünlüklü ile Demokrat Parti ve Türkiye üzerine konuştu!
Bursa İl teşkilatı olarak 2013 hedefleriniz nedir?
Genel başkanımızın talimatıyla sokaklara inip, kendimizi halka tanıtmak. Genel Başkanımızı Bursa’ya getirip, sivil toplum kuruluşları ile buluşturmak istiyoruz. Genel Başkanımızda Bursa ile kucaklaşmak istiyor. Biz il başkanlığı olarak Bursa’daki muhalefet eksikliğini doldurmak istiyoruz. Türkiye ve Bursa iyi yönetilmiyor. Bursa’nın merkezinde Doğanbey Toki krizi var,Tofaş gerçeği var.Bizim zamanımızda açılan, Bursalıların çalıştığı Tofaş, ülkedeki ekonomik krizden ötürü 800 işçisini işten çıkarmak zorunda kaldı. Biz Bursa’yı Avrupa şehri olarak bıraktık, Ak Partili belediye nostaljiye dönerek şehri geleceğe değil de geçmişe götürdü. 2013 yılının Bursa’sında bu gün kar nedeniyle metrolar çalışmadı. Keles’te termik santral ile ilçenin yok olması söz konusu. Vatandaşın ihtiyaçlarını görmeyen, vatandaşa bakış açısını ANANIDA AL GİT’e indirgeyen bir başbakan söz konusu.
Yıldırım belediye Başkanı Özgen keskin’in çılgın diye nitelendirdiği Yıldırım kentsel dönüşüm projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bakın çok samimi söylüyorum, kendisi bile inanmıyor bu projeye. Bu proje bir rüya değil çünkü rüyalar gerçekleşebilir. Bu proje ÜTOPYA
Bu projeyi neden imkânsız görüyorsunuz finansal açıdan mı?
Bu projenin uygulanması finansal açıdan da kanuni açıdan da mümkün değil. Ankara’nın da bunu onaylayacağını düşünmüyorum. Ben Yıldırım çocuğuyum, hayatım Yıldırım’da geçti. Yıldırım’da ahım şahım bir proje yok. Özgen Keskin’in oturduğu belediye binasını bile biz yaptık.
Şimdiye kadar görev almış Genel başkanlarınızın çoğunun fırtınalı bir hayatı var. Yeni Genel Başkanınız bunların yanında genç ve tecrübesiz gibi görünüyor. Bu dezavantajını nasıl kapatabilir?
Genel Başkanla ilk tanışmamızda iki saati aşan bir süre, susmadan, partimizden, Türkiye’ye biçilen kaftandan ve siyasetten bahsetti. İki saat boyunca konuşamadım, kafamı gözümü Genel Başkandan alamadım. Genel Başkanımız çok dolu çok birikimli, kendini muazzam yetiştirmiş biri. Genel Başkanımızı kim dinliyorsa Türkiye’de böyle birimi var diyerek şaşkınlığını gizleyemiyor. Tüm Türkiye ile birlikte Bursa’da Genel Başkanımızı tanıyacak. Türkiye’de siyasi bir satranç var ise Genel Başkanımız bu siyasi satrancın en önemli aktörlerinden birisi olacak.
Genel Başkanımız bu siyasi satranç oyununda ŞAH mı olacak diyorsunuz?
Kesinlikle! Bu yolda adım adım ilerliyor.
Türkiye’de Kürt sorunu Ermeni ve Kıbrıs sorununu örtüyor. Siz Ermeni ve Kıbrıs sorununu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?
Genel Başkanımız dış politikada güçlü Türkiye’yi oluşturma düşüncesinde. Genel Başkanımızın bu konuda manşetlik cümleleri var. Dışişleri Bakanı’na DÜŞ İŞLERİ BAKANI diyor, ayrıca bu Dışişleri Bakanı uçakla seyahat ederek promosyon mil toplayarak Dışişleri Bakanlığı yapılacağını sanıyor diye manşetlik ifadeler kullanıyor. Bizim siyasetimizde Türkiye’nin saygın bir politika ile bölgenin abisi olması var. Kürt sorununun örtüğü diğer konu Türk sorunudur. Tavizler vererek kendi kimliğimizi kaybetme noktasına gidiyoruz. Bülent Arınç’ın sarfettiği ABDULLAH ÖCALAN İLE ANLAŞMA YAPAN ŞEREFSİZDİR sözü ayan beyan ortada iken bu gün Abdullah Öcalan ile pazarlık yapılıyor. Bunların bir ay önce söyledikleri ile bir ay sonraki politikaları çok farklı. Patriotlarla, İran İsrail savaşında Türkiye’nin kalkan görevi yapması söz konusu. ONE MİNUTE diyerek, güçlü iktidar söylemi ile vatandaş kandırılıyor. Türkiye’nin iç ve dış politikası iflas etmiş durumda. Eskiden vatandaş geçinme derdindeydi şimdi ise yaşam derdinde.
Siz iktidar olsaydınız Kürt sorununun çözümü için İmralı ile görüşür müydünüz?
Genel Başkanımızla konuştuğumuzda İmralı gündeme gelmedi ,sadece şunu söyleyebilirim. Genel Başkanımızı İmralı konusunda tutarlı bir politika izlerdi, mevcut iktidar gibi tutarsız politikalar izlemezdi.
Sizin kişisel olarak İmralı görüşmelerinde öngördüğünüz riskler nelerdir?
Bana göre silah bırakılmadan görüşülmesi yanlış. Dünya’da ki terör pazarlıklarında silah bırakıldıktan sonra masaya oturulur.
Türkiye’nin Suriye politikasını nasıl buluyorsunuz?
Türkiye hep yanlış içerisinde. Suriye’de uçağımız düştü sınıfta kaldık, şu an orda tutuklu subaylarımız olduğu söz konusu, Hatay da ki bazı kamplarda silahlı terör gruplarının yetiştirildiği, bununda tüm dünya tarafından takip edildiği, komşularının içişlerine müdahele eden bir ülke konumuna geldik. Suriye konusunda tamamen battık.
Sizce Türkiye Ortadoğunun jandarmalığına mı soyunuyor?
Google’da Jandarma’nın görevlerini arattırınca, görevinin güvenliği ve asayişi sağlamak olduğu görülüyor. Henüz Ortadoğuda asayiş sağlanamadı. Eğer Türkiye Ortadoğunun jandarması, Erdoğan’da Jandarma komutanı ise şu an görevini çok iyi yapmıyor.
Büyük Ortadoğu Projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Büyük Ortadoğu Projesi hakkında herkes bir şeyler düşünüyor. Maalesef dünyanın yeniden şekillendirildiği, dünya haritalarının tekrar çizildiği, bir takım kavimlerin tekrar yeşertilip bir takım şartların tekrar eski hale döndürüldüğü, petrole dayalı bir proje bu. Bize de o jandarma görevini vermek istiyorlar ve Türkiye güzel yönetilmiyor, Türkiye’nin şu an nereye gittiğini Türkiye’yi yönetenlerde kestiremiyor. Umarım yakın zamanda Türkiye’nin direksiyonuna ehil eller geçer.
Nato tarafından Türkiye’ye yerleştirilecek Patriot füze bataryalarının amacı Türkiye’nin Suriye’den gelebilecek tehditlere karşı güvenliğimi yoksa Nato Suriye’yi paravan olarak kullanıp arka planda İran ve 1996 da kurulan ŞANGAY BEŞLİSİ’ne gözdağımı veriyor?
Aynen öyle. Benim şahsi görüşüme göre İsrail İran olayında İran’a tehdittir.
Genel Başkanınız; bu gün Türkiye’de milletin öncelikli hiçbir meselesi TBMM gündemine gelemiyor diyor. Sizin bu konudaki şahsi görüşünüz nedir?
Türkiye’de halkın sesi olan TBMM’de gerçek konuların tartışılmadığı sanal konuların tartışıldığı bir gündem yaratıldı. Muhalefet partisi milletvekillerinin söz alma haklarının azaltıldığı ve konuşma sürelerinin de daraltıldığı bir yasama yılından bahsediyoruz. Meclis konusuna şöyle yakınlaşayım. Abi denilen Bülent Arınç’ın fikir beyan ettiği ortamda Başbakanın ben bu partinin Başbakanıyım, benim dediğim olur sizler gereğini yaparsınız dediğini bir anlayıştan yola çıkarsak, partinin abisi denilen bir kişi Bülent Arınç her ne kadar Bursa’ya çakarım dese de genel başkan tarafından son üç ayda belki on defa yere çakıldı. Şu an ikinci adam olan Bülent Arınç’ın dahi genel başkanın izni olmadan bir cümle beyan edemez hala geldiği bir Türkiye şartlarında varın siz düşünün geriye kalan milletvekillerinin nasıl bir görüş belirteceğini. Kesinklikle Başbakan’dan izin almadan bir milletvekilinin bir kanun tasarısı hazırlaması bir beyanda bulunması bir teklif getirebilmesi mümkün değil. Şu an Türkiye’de meclis var ama Ak Parti’nin anlayışında demokrasi yok, Krallık var. Bülent Arınç’ın özgür ifadesi ile konuşamadığı bir ortamda tamamen bir liderlik suntası var, Krallık var. Başbakan ben konuşurum ben karar alırım diyor. Türkiye’yi Başbakan olarak değil Kral gibi yönetiyor.
Yönetimden konu açılmışken başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz? Türkiye’ye fayda mı zarar mı getirir?
Biz demokrasinin özüne, cumhuriyetin kuruluş şekline inanan bir partiyiz. Biz demokraside tek kişiye bağlı bir düzenin çokta sağlıklı olacağına inanmıyoruz.
Kuvvetler ayrılığından yanamısınız?
Tabi! Kuvvetler ayrılığından yanayız. Yasama yürütme yargı olmazsa olmaz. Bunlar demokrasinin dengesidir.
Sık sık tartışılan milletvekillerinin dokunulmazlıkları konusunda siz hangi taraftasınız? Dokunulmazlıklar olmalı mı olmamalı mı?
Ben bu gün buraya gelirken gazetede Almanya Cumhurbaşkanı’nın düşük faizle kredi aldığı anlaşılınca Cumhurbaşkanlığı’nı bırakmak zorunda kaldığı bir anlayışın içindeyim. Bırakın milletvekili dokunulmazlığı Cumhurbaşkanı’nın bile sorgulanması gerektiği inancındayım.
Partinizin ekonomi hakkında ne tür projeleri var?
Bilimsel kadroların göreve getirilerek üretimin arttırılması. Toplumu tüketen toplumdan üreten topluma geçirmek. Bizim iktidarımızda bilime dayalı projelerimiz olacak.
Turgut Özal’ın ölümü hakkında ve Ahmet Özal’ın Cumhurbaşkanı’nı ziyareti hakkında ne düşünüyorsunuz?
Turgut Özal’ın, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Adnan Kahveci’nin, Aydın menderes’in kazasındaki esrar gibi olaylar Türkiye’nin gündeminde devamlı yer buluyor. Bizce Turgut özal Hakkın rahmetine kavuşmuştur, bizim inancımıza göre bu günden sonra onun arkasından kullanacağımız kelimeler ülkeye vatana millete güzel hizmetlerde bulunmuştur olmalıdır. Ailesinin ne yapmak istediğini halen çözmüş değilim, Ahmet özal’ın fikri ile yorum yapacağım zaman bence babasına yakışır bir evlat bir aile eşi olarakta çocukları olarakta en küçük oğulları Efe Özal hariç Zeynep Özal ve Ahmet Özal’ın maalesef Türkiye’de bir gerçek olan Turgut Özal’ın ne misyonuna ne kendi kişiliğine nede ufkuna sahip olmadığını düşünüyorum.
Bunla ilgili örnek verirmisiniz? Zeynep Özal denildiği zaman magazin hayatı göz önüne gelsede Ahmet Özal’a yönelik eleştirileriniz nedir?
Cem Uzan ile televizyon anlaşmaları, ihaleleri, o zamanki ortamda Turgut Özal’ın Amerika’dan prensleri çağırdığı ama bu prenslerin hepsinin Ahmet Özal’ın arkadaşları çıktığı, bu günlere gelirsek Irak taki bir çok ihalede Ahmet Özal’ın parmağı olduğu, bu hükümetle dirsek temasına geçtiği, oradaki Kürt eyaletlerinde yapılması gereken resmi ihalelerde komisyon aldığı ve hatta bir takım komisyon olaylarında da sıkıntı yaşadığı için şu an Kuzay Irak’a gidemediği hatta ve hatta Kuzey Irak’tan gelen bazı mafya gruplarının Türkiye hudutları içinde Ahmet Özal’a sıkıntı yaşattığı da kulağımıza gelen bilgiler. Tabi ki bunların doğruluğunu teyit etmedik, kulağımıza gelen bilgiler. Keşke Turgut Özal’ın oğlu bir saç kılına muhtaç kalmasaydı gündeme gelmek için. Adan Menderes’in oğlu gibi ülkenin vizyonuna etki edebilecek bir yaşantı içinde olabilseydi. Ne yazık ki Ahmet Özal böyle bir eylem içinde olmadı, miras yedi.
Eski genel başkanınız Süleyman Soylu’nun partinizden kopuş nedeni referandumda EVET çilerin yanında yer alması mı, bizim bilmediğimiz başka nedenlerde var mı?
Süleyman Soylu’nun parti genel başkanı olduğu zamanlardaki parti harcamaları halen mahkeme olarak devam ediyor. Süleyman Soylu’nun genel başkan olarak parti içinde vermiş olduğu genel başkanlık zamanını çok iyi değerlendirdiğini kabul etmiyor teşkilat mensuplarımız. Bu mahkeme sonuçlanınca bazı şeyler daha net ortaya çıkacak. Tabi ki adil bir yargılama olursa. Çünkü şu anda Türkiye’nin en büyük sorunu yargı sistemi. Ele geçirilmiş bir yargı sisteminden bahsediyoruz. Biz yinede yargıya güvenmek zorundayız. Bizim inancımız hala hakkın adaletin tecelli edeceği yönünde. Süleyman Soylu konusunda esas söyleyeceğim şey, genel başkanlık yapmış birisinin parti değiştirmesini doğru bulmuyorum. Süleyman Soylu’nun Erdoğan hakkında söylediği sözler hala hafızalardan silinmedi. Erdoğan’ı menderes’e Hasan Polatkan’a şikayet ederken bu sizin mirasınızı yiyor sizi kullanıyor diyordu.
Siz eski genel başkanınızın iktidar olmanın gücüne dayanamadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz?
Süleyman Soylu bizim için bir milad. Parti içindeki soylularla soysuzların ayrıldığı bir milad bizim için. Süleyman Soylu rahatsız, AKP ye geçişinden gerçekten rahatsız.
Konu yargıdan açılmışken, partiniz Ergenekon ve Balyoz davalarına nasıl bakıyor. Çünkü sizin eski genel başkanınız Hüsamettin Cindoruk Ergenekon sanıklarından eski İstanbul Üniversitesi rektörlerinden birinin avukatlığını yaptı.
Biz eski genel başkanlarımıza bu partiye hizmet ettikleri için sahip çıkıyoruz ama bu eski genel başkanlarımızın her hatasınada sahip çıkacağımız anlamına gelmiyor. Eski genel başkanımız Hüsamettin Cindoruğa sahip çıkacaksak onun şu anki avukatlığına sahip çıkacaksak Süleyman Soylu’ya da sahip çıkmamız gerekir. Eski genel başkanımızın yaptığı kendini ilgilendiriyor. Ergenekon ve balyoz davasına bakış açımız milletin vicdanı ile birdir.
Bu davayı olumlu buluyormusunuz bunu demokrasiden ziyade geçmişle hesaplaşma olarak mı görüyorsunuz?
Bir rövanş olarak bakıyoruz bu olaya. Adil yargılamanın bitirilmesi gerekiyor, süreç çok uzadı. Bir sonuç çıkacaksa dünyanın kabul ettiği normlar içerisinde çıkması gerek.
Son olarak Bursa’nın neye ihtiyacı var?
Bursa’nın bir plana ihtiyacı var.Bursa’nın yükselen nüfusuna göre isthidam açılmamıştır.
Başka şehirlerden milletvekili ithaline nasıl bakıyorsunuz?
Keşke olmasa. Ben genel başkanımızın tüzüğe uygun hareket edeceğine inanıyorum. Benim şahsi fikrim olmaması yönünde.