Son yerel seçimde partisi tarafından yeniden aday gösterilerek 3. kez İnegöl Belediye Başkanlığı görevine seçilen Alinur Aktaş, Manşetx Gazetesi'ne samimi bir röportaj verdi. Gazeteci Necmi ince'nin sorularını içtenlikle yanıtlayan Başkan Aktaş, İnegöl ile ilgili akla gelen en önemli soruları cevaplandırdı. Alinur Aktaş belediyecilik konusunda elde ettiği deneyimleri İnegöllüler için kullanmaya devam ediyor. Milletvekilleri gibi 3 dönem kuralının belediye başkanları içinde geçerli olmasının olumlu bir hareket olduğunun altını çizen Başkan Aktaş, "Benimde bu 3. dönemim. Artık bu son olmalı. Çıraklık ve kalfalığı tamamladım. Benimde artık ustalık dönemim... Bu dönemde de birbirinden değerli projeleri İnegöl halkına kazandırmak için son sürat çalışmalarımız sürüyor. Her şey daha yaşanabilir bir İnegöl için..." dedi.
Necmi İnce: 1 Kasım seçimleri ile başlamak istiyorum. Bursa'da en çok oyu alan 2. ilçe olarak gündeme geldiniz. Bu başarıyı nereye bağlıyorsunuz?
Alinur Aktaş: Öncelikle Cumhurbaşkanımıza sayın Başbakanımıza Ak Parti'ye olan güvenin bir neticesidir bu başarı. Beraberinde İnegöl gibi hem nüfus potansiyeli hem ticari aktivitesi yüksek ilçede insanların Ak Parti'ye olan teveccühüdür. Ama bunun yanında da yani Ak Parti hükümetleri marifetiyle genelde ve yerelde İnegöl'de yılladır yapılmış hizmetlerin büyük etkisi var. Beraberinde bizimde ilçe haklının acısında tatlısında yanında olmamız, birlik ve beraberlik içerisinde onların her zaman yanlarında ve yakınlarında olmamızın neticesidir diye düşünüyorum. Yani bunu sadece bir sonuca bağlamak veya bir kişiye bağlamayı çok sağlıklı ve doğru bulmuyorum açıkçası. Yani açıktan çalışanların etkisi olduğu gibi sırf istikrar adına sırf güven kamuoyunun daha sağlam gidişatı adına ve Türkiye'nin gidişatı adına kamuoyunda çok gizli derinden çalışan insanlar oldu. Sonuçta ortaya yüzde 70.4 gibi çok özel biri başarı çıktı. Ama biz bu başarılara alışığız... Belediye seçimlerinde de yüzde 60’la veya genel seçimlerde geçmişte yüzde 66’ları görmüştük. Ama bu İnegöl'ünde kendi içinde bir rekor oldu.
N.İ.: Bütün şehir yasası İnegöl’de neleri değiştirdi.Side bu anlamda geçen günlerde yaptığınız konuşmada 'KAPAK OLSUN' sözünü gündeme getirdiniz. Bunu neden söylediniz?
A.A.: Bütünşehir Yasası ve getirdikleri hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Aktaş, "Bakın ben büyükşehir yasasına da tepki vermiş birisiyim aynı zamanda.Ben hala söylüyorum 2000 nüfuslu 3000 nüfuslu belediyelerde imar yetkisi olmaz ,olmaz böyle bir şey 2000 nüfuslu belediye arıtma tesisi yapamaz 2000 nüfuslu belediyecilik yapamaz. Mühendisi yok, teknik adamı yok... Bu yasa doğru bir yasa ama yasanın geçişinin ben biraz sıkıntılı olduğunu ifade ettim. Özellikle bizim gibi büyük ilçelere büyük nüfuslu ilçeler çok etkilediğini söyledim.Bundan ben mağdur değilim Türkiye 24-25 tane belediye mağdur . Bizim gelirlerimiz ciddi düştü. Yoksa küçük belediye kapatmak çünkü büyükşehir yasasını bir konuda ele alamazsın yani bunun küçük belde belediyelerinin kapanması ayağı var bir, ikincisi imarla alakalı yetkinin tek elden yapılmasın ki yüzde yüz doğru bir karar yani marka şehirler ortaya çıkarmak istiyorsak bir şehirde 20 tane karar verici olmaz, 1 tane karar verici meclis olur. Bende nihayetinde Büyükşehir meclis üyesiyim. İnegöl'le alakalı konuları bende orda savunuyorum. 'Kapak olsun' derken ben şunu söyledim; O gün kestane fidanı dağıttık,İnegöl'de kestane bir dönem müthiş bir gelirdi ama 10 senedir ateş hastalığı çıktı ve kestanelerde müthiş bir geriye gidiş oldu. Bursa'da kestaneşekeri var bu ayrı konu ama İnegöl'de kestane üretimi çok üst düzeydeydi. Bu yzden kestane fidanı dağıtıyorduk. Dedim ki; eskiden bırakın kestane fidanı dağıtmayı, salça makinesi dağıtmayı, ceviz soyma makinesi dağıtmayı, caminin bahçesindeki kilit parke için bir kamyon kumu veremezdik. Bu kanunen suçtu. Ama artık her şey verebiliyorsunuz, yani köy konağını da yapabiliyorsunuz,cami bahçesini de düzenleyebiliyorsunuz ,tarımı geliştirebilmek için erken uyarı sistemleri kurduk İnegöl belediyesi olarak ... Ben o yüzden büyükşehir yasasını eleştirenler kapak olsun diye bu manada bir söylemde bulundum.Yoksa amacım kimseyi tenkide etmek falan değil hala söylüyorum gelirlerimiz düştü ,Büyükşehir yasası ile alakalı seri çok hızlı bir geçiş oldu özellikle büyük belediyeler bu işten çok etkilendi. Ama yapacak bir şey yok yasa sonuç itibari ile faydalıdır.
N.İ.: Yine Bütünşehir Yasası ile ilgili Büyükşehir Belediyesi'nin imkanları çerçevesinde BURULAŞ ile bir anlaşma imzaladınız. Bu imzala ile nasıl bir adım atıldı?
A.A.: Ulaşım konusu önemli konu. İnegöl-Bursa günlük gidiş sayıları ortalamaları belli ama herkeste şu beklenti var. Artık Büyükşehir'e bağlandık otomatikman sarı otobüs ucuz otobüs o nimetlerinden bizde istifade edeceğiz. Şehir içerisinde metrodan hafif raylı sistemden bizde istifade etmek istiyoruz. Onunla alakalı projelendirmede yapıyor. Bursa merkezden sonra ilk kez İnegöl'de yapılacak. Şu an şehir içi İnegöl-Bursa arası çalışan otobüslere bakıyoruz yeteri kadar otobüs var mı? Hatta fazlasıyla var ama bir düzene tertibata girmesi gerekiyor. Biz bunu yaparken hem mevcut esnafı, hem vatandaşı hem de bu işin denetleyicisi olana BURULAŞ'ı bir araya getirdik. Bu işe aracılık ettik. Beraber bir protokol imzaladık ve bu orta noktada buluştuk. Dört toplantıdan sonra yaklaşık bir ay görüştük ondan sonra şimdi belirli saatlerde ucuz otobüsler olacak belirli saatler yine normal tarifeden devam edecek. Yani genel dengeleri de bozmuyoruz. Hemen bütün otobüsleri bırakıyoruz komple sarı otobüsler koyuyoruz diyelim ne kadar mantıklı olur mevcut esnafı ne yapacağız? 70 küsur insan var bununla alakalı... Dolayısıyla İnegöl'e yönelik bir format geliştirdik.
N.İ.: Peki bu çalışmanın ardından sarı otobüslerin fiyatı ne olacak?
A.A.: İnegöl-Bursa arası şuanda 8 TL. Bu anlaşma ile, 6.5 TL tam 4,5 lira öğrenci. Yalnız bu gidişle beraber aynı zamanda orda da Bursa'nın diğer ucuna da metroyu yüzde 50 indirimli kullanacaklar. Yani aslında 6 lirayı 5 lira gibi düşünebilirsiniz öyle söyleyelim hatta 4.90 diye düşünebilirisiniz .
N.İ.: Yine İnegöl deyince akla mobilya geliyor. Geçtiğimiz günlerde de MODEF Fuarı gerçekleştirildi. MODEf'in ilçeye kattığı değer ne? Bu fuar sonrasında ne gibi sonuçlar çıktı beklediğinizi aldınız mı?
İlginç bir sene geçiriyoruz yani içinde 2 tane seçim barındırdı. 7haziran seçimleri hem de en son ki 1 Kasım... Allah'tan istikrar adına iyi bir sonuç alındı. Ama seçim ortamında olmamız, Ortadoğu'daki gelişmeler Rusya ile alakalı sıkıntılar yani hepsini bir bütün içerisinde değerlendirdiğimizde bu ticaretimizi etkilemedi değil. Ama şu bir vaka. dünyanın her yerinde olabilirdi. Bu da ister istemez ekonomiyi etkiler. Bu vaka devam ediyor ama hayatta devam ediyor. İnsanların istek ve talepleri artarak devam ediyor. Dolayısıyla İnegöl mobilyası artık bunu biliyor ne yapıyor. İnegöl mobilyası yeni pazarlara yönelmeye çalışıyor. Bir kere kendi içinde yaptığı fuarlarla beraber yeni fuar arayışında. Mesela bu yıl ilk kez Hindistan'a milli katılımla gittiler. Hindistan dediğimiz Çin'den sonra dünyanın en büyük ülkesi... Hindistan’da 150 milyon süper zengin var diyorlar, bu ne demek biliyor musunuz iki tane Türkiye nüfusu... Ortadoğu sıkıntılı ama ağırlıklı pazarımız Ortadoğu. Mısır sıkıntılı, Libya sıkıntılı Suriye zaten bitti, kuzey Irak kısmen sıkıntılı ,eskiden Filistin vesilesiyle bir Pazar vardı oda sıkıntılı dolayısıyla buralar dağılım noktaları Ortadoğu yada Afrika'da İnegöl yeni pazarlar arıyor. 2015'te 2014'e göre yüzde 10 gibi bir gerileme olacaktır. Ama onun içinde bir çıkış bulunacaktır.
N.İ.: Rusya ile ilgili yaşanan uçak krizinden sonra İnegöl'ün Rusya ile bir alışverişi var mıydı ,süreçte İnegöl'ü etkileyecek bir durum oluştu mu?
A.A.: Ekonomik zincir birbirine bağlı. İnegöl'ü mobilya üzerinde etkilemez. Çünkü bizim Rusya ile alakalı hedeflerimiz vardı. Daha ufak ufak başlamıştık. Rusya bizim ihracatta çok önemli pazarımızdı ama tekstilciyi ciddi etkiler veya bir başka sektörü fazla etkiler. Rusya bizim ticaretimizin çok yoğun olduğu bir ülke. Yani bu işten başka sektör etkilenirse otomatikman mobilyada etkilenir ekonomi birbirine zincirleme bağlı. Bu olay tabi basit bir olay değil kolay geçilecek bir olay değil. Ben Rusya Devlet Başkanı Putin'in de daha dirayetli düşüneceğini duygusal davranmayacağını ama sayın cumhurbaşkanımızın da hükümetimizinde gerekli adımlarıyla ortak bir noktanın bulunacağını düşünüyorum. Bu müdahale gerekli miydi? yapılır mıydı? Bu müdahale yani taktir ederseniz sizinde topraklarınızı kapsayan bir noktada bir sıkıntı varsa buna kayıtsız kalamazsınız. Komşumuzda bir yangın var ne yapıyorsunuz? Su tutuyorsunuz ki hem komşunuzu sevdiğiniz için hem de yangın size de sıçramasın diye... Kendi evinizi canınızı yakmasın diye. Yani böyle bir olaya Türkiye'nin kayıtsız kalması asla düşünülemezdi.
N.İ.: Bir diğer önemli konu deprem gerçeği... Bursa’ya yakın olan illerde küçük çaplı sarsıntılar yaşanıyor. Bununla ilgili kentsel dönüşüm noktasında İnegöl'de neler yapıyorsunuz?
A.A.: Belki de Bursa'nın en büyük kentsel dönüşümlerinde bir tanesi gerçekleştiriyoruz. 50 dönümlük bir alanda yeni bir temel atacağız. Özel sektör marifetiyle yapılıyor ama ön hazırlığını biz gerçekleştirdik. 50 dönümlük alanda Batıkent diye bir şehir kuruluyor. Bu arada bizim etap etap yapmayı düşündüğümüz yerler hakkında ben o gün kamuoyuna da açıklama yapacağım. Bunun yanında Roman vatandaşlarımızın bölgelerden gelen talepler var. Bu doğrultuda Yenice Mahallesi için ayrı bir kentsel dönüşüm projemiz daha var. Tabi kentsel dönüşümler çok kolay gerçekleşebilen şeyler değil. Çünkü konunun bir tane tarafı yok yani bir bölgeyi ele alıyorsunuz 300 tane muhatap olacağınız vatandaş var. Bunlardan 299 tanesi ile anlaşıyorsunuz 1'ini ikna edemediğiniz zaman süreç uzuyor. Ama dediğim gibi deprem gerçeğinin olduğu ülkemizde kentsel dönüşümün bir an önce tamamlanması gerekiyor.
N.İ.: İnegöl'ün tarihi dokusu ile ilgili önemli projelere imza atıyorsunuz. Bununa ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
A.A.: İnegöl bir Osmanlı şehri yani her ne kadar başkentlik etmese de Bursa gibi beylikten devletliğe geçildiğinde ilk başkentin ilçesi İnegöl... Haymana'nın doğum yeri Domaniç burada söğüt ,Bilecik burada... bunların hepsi 40-50 kilometre inegöl'e. İnegöl bu coğrafyanın tam ortasında. İnegöl bir Osmanlı şehridir. Bunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz .İnegöl o büyük kuruluşa şahitlik etmiş. İlk şehidi bünyesinde barındırır. İlk şehit Baykoca türbesi buradadır.İnegöl belediyesi tarafından restore edildi. İshakpaşa hazretleri buradadır dolayısıyla biz bu noktada mevcut tarihi eserlerimizi mümkün olduğu kadar restore etmeye ama özellikle bir şey söylemek istiyorum restore ettikten sonra kapısına kilit vurmak değil onları işlevlendirmeye çalışıyoruz. Kimisi ilim yayma cemiyeti tarafından işletilen konağa dönüşüyor. Kimisi İnegöl Kültür Vakfı tarafından aş evi yapılıyor, kimisi rehber eğitimi derneği tarafından öğrencilerin eğitim faaliyeti... Hepsi canlı 7/24 365 gün yaşıyorlar asla kilit vurulan bir konak yok bizde. Dolayısıyla o değişen büyüyen gelişen modern mimarı ile ayağa kalkan İnegöl'de o bizim ecdadımızın bize bıraktığı eserleri de mümkün olduğu kadar ayakta tutmaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.
N.İ.: Yine İnegöl ile ilgili ekonomi ile devam edersek süreç dahilinde İnegöl'e gelecek yatırımcılar için İnegöl belediyesi ve kamu kuruluşu olarak ne gibi kolaylıklar sağlıyorsunuz?
A.A.: Bunu asla bir rahatlık veya bir umursamazlık gibi algılanmamasını istiyorum ama İnegöl artık Bursa gibi önemli bir metropolün en büyük ilçesi merkezden sonra. Artı İnegöl İstanbul, İzmir, Ankara gibi 3 tane önemli metropolün 250 şer kilometre mesafede 500 kilometre mesafenin tam ortasında. Havaalanı giderek aktifleşiyor, hızlı tren, otoyol her ne kadar gecikmeler olsa da İnegöl-bursa-Ankara yolu artık kesintisiz. Köprülü kavşaklarla Mezitler'de ki tünellerle kesintisiz hale geldi. Tamamen bölünmüş yol oysa İnegöl önemli bir ağın çok önemli bir noktasında dolayısıyla İnegöl tabi takdir edersiniz ki bizim bu noktada mevcut bir organize sanayimiz var tamamen dolu 2. organize sanayi bölgemiz ise hızla dolmakta. Mobilya ile alakalı yani bizim özellikle bu noktada gelenleri işi kolay kılabilmek adına işin kırmızı çizgilerine kadar zorlayarak böyle bir tavrımız tarzımız var. Sanayiciyi desteklemeye çalışıyoruz. Lakin bizim yani takdir edersiniz ki bedava arsa verelim yani böyle bir durumumuz artık yok işsizliğin eksi olduğu bir yer burası yani işveren yok mu var ama daha rahat daha maaşlı iş arıyor açıkçası.
N.İ.: Sanatçı Atilla Taş ile ilgili sosyal medyada özellikle bir polemik yaşadınız. Olay yargıya intikal etti. Sonrasında mahkeme karar verdi bununla ilgili nasıl bu aşamaya geldi ve süreç dahilinde mahkeme için ne düşünüyorsunuz?
A.A.:24 şubat tarihinde biz İnegöl Belediyesi olarak bölgedeki nadir hayvan barınaklarından bir tanesine sahibiz. Bu barınakta çalışan 2 arkadaşımız 3 postada götürmesi gereken hayvanları tek postada götürmeye kalkmış. Maalesef bir miktar hayvanın ölümüne sebep olmuşlar. Bırakıldıklarında değil de akabinde ölmüşler. Bir ihmal varsa ihmali yapanlar zaten cezasını çekecek. Kanunen bununla ilgilenmek zorundasınız. Beraberinde ben o dönemde de açıklamalarımı yaptım sosyal medyadan benim ismimi vererek 1milyon 300 bin takipçisine yönlendirerek bunu akıl almaz küfürlere akıl almaz hakaretlere yönlendirmiş. Eleştiriye her zaman açığız evet doğrudur ben bu kurumun başıyım dolayısıyla bir personelimin yaptığı hata muhakkak suretle beni bağlar. Zaten beni kanun yargılayacak ve biz İnegöl belediyesi olarak 120 bin lira ceza ödedik. Kurumlar zaten yargılanır lakin siz bunu bahane ederek eleştiri yerine hakaret ederseniz ,birde benim ismimi verdiği için benim telefonum 24 saat açık hep mesaj geliyor .Nihayetinde kendimce bir iki cevap vermeye çalıştım ama aman Allah acayip müthiş bir ön yargılar geldi. Verdik avukatımız takip etti en son duruşmaya beraber çıktık, geldi inegöl’e kendisi. Çok agresif konuştu 'ya bunlar zaten zihniyetleri belli' dedi bize... Ben konuşmamda şunu söyledim; ben arkadaşı tanımıyorum sanatçı olarak sağda solda konserler verdiğini biliyorum. Siyasi görüşünü bilmem kendisiyle özel bir husumetim yok ama gerçekten hakaret boyutunda şeyler vardı. O yüzden şikayetçiyim kendisinden... Dilimin döndüğünce derdimi anlattım nihayetinde 5 dakika müsaade istedi hakim bey ve sonra karar geldi. Şaşırdığım konu ise hakim mesleğini sorduğunda gazeteci olduğunu söyledi. bir tek buna şaşırdım. Nitekim hakkımızı aradık ve davamızı açtık.
N.İ.: İnegöl'de spor alanında başarılı işlere imza atılıyor ve bunda sizin payınız da büyük. Sporda yapılan yatırımlardan bahseder misiniz?
A.A.: Tabi Türkiye’de , dünya’da popüler spor futbol. İnegöl'de de işte Bursa'nın tek 2. lig takımı biziz. Geçen sene final maçında maalesef penaltılarda elenerek 1. Lige çıkamadık. Bursaspor'da çok seviliyor, İnegölspor'da seviliyor, ilgi görüyor ama biz özellikle salon sporunun çok yaygınlaşmasını sağladık. Önce alt yapıyı güçlendirdik. Bu işin bir alt yapı hikayesi var. Semt sahaları yaptık, kapalı spor salonları yaptık. Okul takımlarımızı başarıları gelmeye başladı. Bursa nezrinde ve Türkiye nezrinde akabinde de belediyespor organizasyonu gerçekleştirdik. 70 kadar beden eğitimi öğretmeni ile toplandık. İnegöl'de bir belediyespor kuralım futbol harici branşlar olsun ama nasıl bir işleyiş olsun acayip fikirler verildi bize. Onlardan da birkaç arkadaşımızı yönetime dahil ederek belediyenin de bu noktada gelir bütçesinin yüzde 1.2 sini aktarabiliyorsunuz. 4 branşla başladık şimdi 8 branşa çıktık. Bide herkes için spor diye branşlarımız var kadınların,erkeklerin spor yaptığı folklor çalışmaları da mevcut. Nihayetinde geldiğimiz noktada 2000 civarında lisanslı sporcumuz var gün veya hafta geçmiyor ki bizden bir sporcu bir yerlere gidip müsabakalarda bulunmasın. Ama futbol yok bunun içerisinde. Tabi voleybol bizim ana branşımızdı ve 1. Ligde şimdi basketbolu koşturuyoruz . Tabi burada amaç şehir tanıtımını reklamını köftesini,mobilyasını ,kaplıcasını,tarihini turizminin reklamını yapmak gibi bir şey var. Voleybolcularımız İnegöl mobilyasıyla çıkıyorlar maçlara... Bu önemli bir şey ve basketbolcularımız dolayısıyla başarıda geliyor. Önemli olan bu başarıları dönemlik değil de sürekli kılabilmek.
N.İ.: 3 dönem kuralı milletvekilleri gibi belediye başkanlarını da bağlıyor. Haliyle sizinde 3.döneminiz. bu süreçte İnegöl'de yapmak isteyip de yapamadığınız bir çalışma var mı? Yada görev süreniz içinde tamamlanacak vizyon projeniz olacak mı?
A.A.: Benim belediye başkanlığı düşüncemde yoktu. Tabi şehirle alakalı hayallerimiz hedeflerimiz var. Gecikenler oluyor ama bu dememe mahsus ki özellikle ustalık dönemi bu dönem 3 dönem yani nihayetinde... Artık mazeretimiz yok. Büyükşehir yanımızda hükümet yanımızda otomatikman biz çok daha güçlü damgamızı vurmamız gerekiyor. Bizim özelde tabi az önce bahsettiğim şehir içi tramvay, kültür sanat kongre vadisi yeni fuar alanı eski kültür sarayının yıkılıp yerine çarşıda yayalaştırma meydan ve altlı otopark özelde böyle 4-5 tane büyük projemiz var. Bizim özelde 5-6 tane hit projemiz var. Üniversitede olsun istiyoruz şehrimizde... Bunun alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Lakin bundan sonraki süreçle alakalı ne olur inan bir şeyim yok. İnsan herkes hayalinden bir şeyler geçirebilir ama ben milletvekilliği belediye başkanlığı birde siyasette büyük konuşulmaz. 1 saatin bile önemi var. Yani bana sorarsanız Alinur Aktaş kesinlikle 4. Dönem İnegöl'de olmamalı... Ama ben bunu nasıl söyleyebilirim? Belki şartlar bunu gerektirir. Başka alanlarda da hizmet edebiliri. Ya da sana Alinur sen çok yoruldun biraz dinlen de diyebilirler... Öncelikli hedefim bu görevimi layığı ile yerine getirmek. Sonrası Allak Kerim...
N.İ.:3 Aralık Engelliler Günü ile neler söyleyeceksiniz? İnegöl'de neler yaptınız.
A.A.:Anneliğin önemi anneler gününde babaların önemi de babalar gününde ortaya çıkmaz.Anneler değerlidir babalar değerlidir eşler değerlidir ama engelliler toplumun gerçeğidir. Hamdolsun benim ülkemde artık engellileri gören ve proje üreten bir hükümet var. Belki bazen eksiklikler aksaklıklar olsa da hükümet var. Çok ev ziyaretleri yaptım 11 buçuk senede öyle hayır duaları aldım ki yani artık engellilerini saklamayan aileler var. Daha çok topluma kazandırmayı hedefliyorlar. Benim belediye başkanı olduğumda İnegöl'de 1 tane engelliler okulu vardı şuan 8 tane engelliler okul var. Rehabilitasyon merkezleri var. Bir sürü aktivelerimiz oluyor. Gün-hafta geçmiyor ki bir aktivite olmasın dolayısıyla ama bugün özelde dünya engelliler günü ben tüm engelli kardeşlerimizin için bu günün onların daha çok topluma kazanılabilmesi adına vesile olmasını temenni ediyorum.