ŞEHİTOĞLU, “DAĞ YÖRESİNDE SAĞLIK OCAKLARI KURULMALI KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILMALIDIR”

ŞEHİTOĞLU, “DAĞ YÖRESİNDE SAĞLIK OCAKLARI KURULMALI KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILMALIDIR”
banner98

Nilüfer Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mesut Şehitoğlu, Bursa’da göçün önüne geçecek
adımların derhal atılması gerektiğine vurgu yaparak, “Büyükorhan, Harmancık, Keles ve
Orhaneli başta olmak üzere kırsal ilçelerimizde köy okulları kademeli olarak yeniden
açılmalı. En temel hizmet olan sağlık hizmetinden vatandaşlarımızın faydalanabilmesi için
sağlık ocakları kurulmalıdır. İlçelerimiz bölgesel yatırım teşvik sistemi kapsamına alınmalı.
Üretimi ve kalkınmayı artırmak adına kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın sosyal
güvenceleri devletimiz tarafından karşılanmalıdır.
Nilüfer Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mesut Şehitoğlu, Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşlarından
Dağ-Der’e ziyaret gerçekleştirdi. Yıllardır gerçekleştirdiği çalışmalarla Bursa’nın tüm mahallelerinin
demografik ve coğrafi yapısını çok iyi bildiğini ifade eden Şehitoğlu; kırsalda ekonomiyi canlandıracak
ve kırsaldan kentlere göçü durduracak önerilerde bulundu.
ŞEHİTOĞLU, “KÖY OKULLARI VE SAĞLIK OCAKLARI YENİDEN AÇILMALI”
Nilüfer Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mesut Şehitoğlu; Büyükorhan, Harmancık, Keles ve Orhaneli
ilçelerinin bölgesel yatırım teşvik sistemi kapsamına alınması gerektiğinin altını çizdiği konuşmasında,
“Kırsaldan kentlere göç sorunumuz devam ediyor. Göçün önüne geçecek bir takım düzenlemeleri
hayata geçirmemiz gerekiyor. En temel konular; eğitim, sağlık ve istihdam. Sağlık alanında köy sağlık
ocaklarının açılması şart. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimini
kolaylaştırmalıyız. Eğitim alanında köy okullarının yeniden açılmasından daha doğal bir şey olamaz.
Tabi şuan köylerde yaşayan genç nüfus neredeyse kalmadığı için bunun kademeli olarak planlanması
gerekiyor. Kırsalda sonradan istihdam çok sınırlı oluyor. Köyün havasını soluyan, o topraklarda
eğitimini tamamlayan biri, genç yaşlara geldiğinde ancak kırsal kalkınmaya destek verecek, üretime
katkı sağlayacak bir pozisyonda olabilir. Ancak göçün ana sebeplerinden biri olan eğitim konusunda
bir velinin okul çağına gelen bir çocuğu için şehir merkezine eğitim sebebiyle göç etmesinin ardından,
o gencimizi yeniden kırsala getirme şansımız kalmıyor. Bu anlamda ilk önce göç ve eğitim meselesini
çözmemiz gerekiyor. Kırsal nüfusumuz yaşlanıyor, asgari düzeyde en az Türkiye’nin gelecek 20 yılını
planlayarak yeni kırsal kalkınma planlarını devreye almalıyız. Üretimi ve kalkınmayı artırmak adına
kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın sosyal güvenceleri devletimiz tarafından karşılanmalıdır.”
ifadelerini kullandı.
“KIRSALDA VE ŞEHİR MERKEZİNDE YAŞAYAN VATANDAŞLARIMIZ AYNI
VERGİYİ ÖDEMEMELİ”
Kırsalda yaşamayı şehir merkezinden yaşamaktan daha cazip hale getirecek yasal teşvik ve
düzenlemelerin kırsal kalkınmada büyük rol oynayacağının altını çizen Şehitoğlu, “Büyükorhan,
Harmancık, Keles ve Orhaneli ilçelerimiz başta olmak üzere bu ilçelerimiz özellikle tarım ve
hayvancılık kentiydi. Bu ilçelerimizi bitirdiler. Burada yerel yönetimlerden çok devletimizin kapsamlı

önlemler almaları gerekiyor. Hayvancılık yapan kardeşimiz neredeyse dağ yöresinde kalmadı. Yem
maliyetleri ve maliyet artışları vesaire… Bir ülkede hayvancılık nasıl biter? Tarım konusunda ise durum
ortada. Kırsalda tarım ve hayvancılık olmayınca bu vatandaşlarımız nasıl hayatlarını devam ettirebilir?
Kırsal kalkınma böyle olmaz. Kırsalda yaşayan vatandaşlarımız şehir merkezlerinde yaşayan
vatandaşlarımızla aynı vergiyi öderken, eşit imkânlarla hayatta kalma mücadelesi verirken göçü
durdurmak maalesef imkânsız. Sulama göletlerini kırsalda yeniden hayata geçirecek, hayvancılıkta
yeni teşvikleri uygulayacak, dağ yöresine özgü aromatik bitkilerin satış pazarını oluşturacak
düzenlemeler şart. Yapılacak çok şey var…” ifadelerini kullandı.

“BURSA’NIN RUHU OLMASI GEREKİYOR”
Bursa’nın göç alan bir şehir olduğunu ifade eden Dağder Genel Başkanı Yaşar Türk, “Bizim bölgemiz
ciddi anlamda ihmal ediliyor. Bursa göç alan bir şehir. Bursa’nın demografik ve sosyal yapısı farklı. Her
ne kadar tarihi ve kültürel bir misyonu olsa da Bursa bize göre bir Avrupa şehri değil Osmanlı şehri.
Çünkü bir kuruluş gayesi var. Bursalı olmanın bir ruhu olması lazım. Yaşanacak süreçte kendi
değerlerine sahip çıkamayan şehirlerin, milletlerin büyük atılımlar yapması ve dünya kamuoyuna
kendini ifade etme şansının olmadığını düşünüyorum. Bizlerde bu anlamda Dağ- Der olarak Bursa’nın
yerel ve kültürel değerlerini koruyacak, Bursalı olmanın ruhunu yaşatacak ve bölgemize değer katacak
çalışmalarla Bursa ve Türkiye’nin geleceği için elimizden gelen gayreti göstermeye çalışıyoruz.” dedi.

Necmi İnce

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner103

google.com, pub-5727224107962425, DIRECT, f08c47fec0942fa0