Özacar yaptığı açıklamada “Ziraat Mühendislerimize, Tarımda istihdam edilen mevsimlik işçilerimize, ilgili kooperatiflerimize Saadet partisi Bursa teşkilatlarımız adına en kalbi şükranlarımızı arz ediyoruz.
Peygamberlerle başlayan Tarım çalışmaları ve tarıma dayalı gıda ürünlerinin üretimi insanlık tarihi kadar eskilere dayanmaktadır.
Önce insanı ıslah ve imar etmeye çalışan peygamberler, insan neslinin devamı için, yine İnsan eliyle toprağı ıslah ve imar ederek insanın temel ihtiyacı olan tarıma dayalı gıda ürünlerinin üretimini sağlamıştır.
Kapitalist sistemin baş gösterdiği son asırlarda gıda ürünlerindeki çeşitliliğin katlanarak artmasına rağmen , üreticilerin kazançları bir o kadar azalmıştır.
SABAN SİLAHTAN GÜÇLÜDÜR.
Tarım Tarihler boyu bütün ülkeler için en önemli stratejik bir mesele olmuştur. Silahların sonuçlandırmadığı savaşları kıtlıklar sonlandırmıştır. Dünya tarihi bunun örnekleri ile doludur.
MÜREFFEH TÜRKİYE GÜÇLÜ DEVLET SAĞLIKLI NESİLLERLE MÜMKÜN OLUR.
Zengin fakir ayrımı yapılmadan aziz milletimizin her ferdi temel insan hakkı olan, Tarıma dayalı Temiz ve sağlıklı gıda ürünlerine rahatlıkla ulaşmalıdır.
Bu konuda Türkiye çiftçisi üzerine düşeni bi hakkıyla yapmıştır, yapmaya devam ediyor. Siyasi iktidar daha fazla zaman kaybetmeden üreten çiftçilerimizin mağduriyetini gidererek iktidarlarının bu son demlerinde milletimize karşı olan sorumluluklarını bir nebze olsun yerine getirmelidir.
BURSA OVASI ŞEHİR OLDU
Siyasi iktidar, Ranta düşkünlüğü sebebiyle Bursa ovasına şehirler büyüklüğünde mahalleler ve sanayi bölgeleri inşa etti.
Bursa ovasında yüzyıllarca Osmanlı devlet'ine payitahtlık yapan İstanbul'un temel gıda ihtiyaçları sağlandı. Uludağımizda ve kırsal bölgelerde yetiştirilen keçi koyun yünlerinden elde edilen kumaş ve halı ürünleri dünya pazarlarının gözde ürünleri arasında yerini aldı.
Ancak Siyasi iktidar, Ranta düşkünlüğü sebebiyle verimli Bursa ovasını kocaman bir şantiyeye dönüştürdü. Şehrimizin ismiyle beraber akıllara hemen gelen, kestane, İpek böceği, şeftali ve bir sürü meyvenin maalesef sadece artık ismi kaldı. Pamuk, tütün, ayçiçeği, pirinç Bursa tarım ürünlerinin içerisinden çıkarılmış durumda.
Evliya Çelebi'nin büyük övgüyle Hatıralarında zikrettiği Bursa üzüm'ü ve kara incir, Mudanya, kestel ve iznik ilçelerimizde büyük özveriyle faaliyet gösteren kooperatiflerimizin çiftçilerimizin gayretleriyle üç beş köyde varlığını sürdürüyor. Zeytin üreticilerimiz adeta zeytin ağaçları gibi ata topraklarına kök salmış durumda bütün zorluklara göğüs gererek üretmeye devam ediyor.
KATAR ÇİFTLİKLERE KLİMALAR KURARAK HAYVANCILIK YAPIYOR
Bütün Dünya Devletleri için tarım stratejik meselelerin başında gelirken AKP iktidarının tarım politikası nutuktan öteye geçmemiştir. Siyasi iktidar Ordumuzun caydırıcılık gücünü arttıran tank palet fabrikasını, Katar'a satarken Katar devlet'i ülkesinin hava iklimi hayvancılık tarımına uygun olmamasına rağmen bölge şartlarına göre özel tasarlanan klimalı çiftlikler kurdu. Kurulan çiftliklerde ülkesini et, süt ve süt ürünlerinde dışa bağımlılığını azaltmak için hayvan taşımacılığı için yaptırdıkları özel uçaklarla Hollanda'dan ithal ettikleri inekleri modern çiftliklere taşıyarak ülkeleri için stratejik önem arz eden tarım ve hayvancılığın startını verdiler.
Bursa nufüsuna ancak denk gelen Katar devleti hayvancılığı geliştirmek için adeta tekeden süt çıkarırken yüzyıllarca dünyanın birçok ülkesine her çeşit tarım ürünleri ihraç eden gerek Osmanlı'da gerek Cumhuriyet döneminde yerelden genele milletimizin kalkınmasında büyük pay sahibi olan Bursa'nın verimli ovasına beton bloklar dikildi, kırsal bölgelerde yaşayan insanlarımız adeta göçe mecbur kılındı, tarım alanlarımız sahipsizliğe itildi.
Her çeşit et ve süt hayvan yetiştiriciliğine uygun olan dağ ilçelerimizde insanlarımızın terk ettiği arazilerde ata topraklarında yaban hayvanları sürüler halinde dolaşıyor.
Söylem ve espirileri ile komedyenlere ilham kaynağı olan Hazine ve Maliye Bakanı Sn. Nureddin Nebatinin gözlerindeki geçici ışıltı bitmiş olacak ki gerçekleri söylemeye başladı. AKP'nin hafta sonu gerçekleşen kampında konuşan sayın Bakan; “kurlardaki ve enflasyondaki artışa rağmen dar gelirliler hariç üretenler ihracatçılar kazanıyor” açıklamasında bulundu. Hasat döneminin başladığı bu günlerde üreten çiftçilerimiz kazanmadığına göre, kur korumalı faiz kıyağınızla yabancı sermayeli
NUTUKLARI HALKTAN, İCRAATLARI RANTÇILARDAN YANA OLAN SİYASİ İKTİDARI SAMİMİYETE DAVET EDİYORUZ.
Sn. Cumhurbaşkanı her fırsatta dile getirdiği faiz ve nas sözlerinde samimi ise, çiftçinin üreticinin ata yadigarı arazilerine traktörlerine ipotek koyan bankalara düzenleme getirsin. Stratejik önem arz eden tarımın önündeki banka tehditlerini kaldırsın çiftçilerimizin bankalara ve devlete olan borçlarını beş yıllık zaman dilimine yayarak borçlarını üreterek ödemelerini sağlasın. Böylece yirmi yıldır çifçimize her yıl umut ektirerek acı biçtiren AKP iktidarı, iktidardarının son yılında, üreten çiftçimize bir nebze olsun işe yaramış olur.
Buradan yüksek sesle yineliyoruz ki, refah içinde bir Türkiye ancak üreticinin saadeti ile mümkün olur. Yarın geç olmadan bir an önce üreticiyi destekleyen adımlar atılmalıdır dedi.