Üç ana sorunun ülke ekonomisini ve toplum sağlığını tehdit ettiğini söyleyen Hüseyin Bolten, ‘’Ülkemizde üretimin lokomotifi olması gerektiğini düşündüğümüz hayvancılığın ana sorunu girdi maliyetleridir. Sokaklardaki sahipsiz hayvan sorununun ana nedeni yerel yönetimlerin duyarsızlığı ve toplumsal duyarsızlıktır. Hayvansal gıdada yaşanan güven ve tedarik sorununun temel nedeni mevcut kanunların uygulanmasındaki yetersizliklerdir. Yani görüldüğü gibi, çözümünde veteriner hekimliğin bilimsel yaklaşımı olması gereken konularda sorun veteriner hekim sayısındaki yetersizlik değil, yanlış politikalar ve yanlış uygulamalardır.
İHTİYAÇTAN FAZLA VETERİNER HEKİM MEZUN OLUYOR
Saydığımız bu sorun ve çözüm önerileri, görmezden gelinerek özellikle son yıllarda ‘’hayvancılığı geliştirmek’’ başlığı açılarak, çözüm olarak ‘’veteriner fakültesi’’ açma fikri iyice yaygınlaştı. Veteriner hekimlik eğitimi beş, bazı fakültelerde hazırlıkla birlikte altı yıl süren bir akademik eğitim gerektirir. Laboratuvar, hastane, uygulama çiftliği olmadan nitelikli eğitim verilemez, nitelikli hekim yetiştirilemez. Maliyeti son derece yüksek bir fakültedir. Aynı şekilde eğitimi maliyeti de yüksektir. Şu anda ülkemizde 32 veteriner fakültesi mevcuttur ve her yıl 3 bine yakın veteriner hekim mezun olmaktadır.
İstihdamı arttıracak hizmetler yapılmadığı sürece, üretim arttırılıp devlet ya da özel sektör eliyle mezunlara çalışma alanı yaratılmadığı sürece ‘’diploma’’ vermenin hiç yararı yoktur. Aksine, bin bir umutla çocuklarını okutan ailelerin ve bin bir umutla bu fakültelerde okuyan gençlerin hayalleri çalınmış olur.
FAKÜLTE SEÇİMİNE DİKKAT
Bu hafta sonu üniversite tercihlerini yapacak öğrencilerimiz içinde, veteriner fakültesi tercih etmeyi düşünenlere, yazmayı düşündükleri fakülteyi mutlaka araştırmalarını öneriyoruz.
Fakültenin lokalizasyonu da dahil olmak üzere, fakültenin hastanesi, laboratuvarı, çiftliği ve öğretim üyesi sayısını mutlaka iyi araştırmalılar. Çok iyi bilmeliler ki veteriner hekimlik yine veteriner hekimlerden öğrenilir ve bu anlamda hocalar çok önemlidir. Hastaya dokunmadan, uygulama yapmadan, operasyon yapmadan hekim olunmaz! ‘’Enjeksiyon yapmayı bilmeyen veteriner hekim’’ olarak mezun olmak hem hayvanların iyi ve doğru sağlık hizmeti hakkını elinden alır hem önüne geçilemeyecek zoonoz hastalıklarla toplum sağlığı riske atılır hem de özellikle gıda değeri olan hayvanlarla ilgili hem sağlık hem ekonomik anlamda ülkenin zor durumda kalmasına neden olunur. Bununla birlikte, yetersiz eğitim alan bir veteriner hekim, kendinden daha iyi eğitim alan meslektaşına karşı her zaman dezavantajlı durumda kalır ki bu da ‘’hekimlik’’ mesleğinde en olmaması gereken durumu ortaya çıkarır ve hekimlik barışını zedeler.
Dün açıklanan 2020 YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI SINAVI (YKS) YÜKSEKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE KONTENJANLARI kılavuzu incelendiğinde on (10) civarı VEDEK tarafından Akredite toplam 32 Veteriner Fakültesi’nin öğrenci kontenjanının 2613 olduğu görülmektedir ve bu her yıl iş garantisi olmayan 2 bin beş yüz-3 bin civarında veteriner hekim demektir.
Değerli aileler ve sevgili öğrenciler; genç insanların tüm geleceklerinin sadece birkaç saatlik sınavla belirlenmesi bile olumsuz bir durumken, bir de niteliksiz eğitim veren Veteriner Fakülteleri’nin açılmış olması gençlerimizin geleceğini iyice çıkmaza sokmaktadır.
VETERİNER HEKİMLİK DÜNYA SAĞLIĞININ SİGORTASIDIR
Veteriner hekimlik tüm dünyada en saygın mesleklerden biridir. İnsanlık tarihiyle yaşıttır, ülkemizde 1954 yılında yazılmış bir meslek kanunu vardır, bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinde COVİD 19 ile mücadele eden lider durumdaki enstitülerin yöneticileri veteriner hekimdir. Bu da veteriner hekimliğin sağlığın ve bilimin tam merkezinde olan ve bu şekilde yönetilmesi gereken bir meslek olduğunu göstermektedir.
Bu anlamda, tercihlerin mutlaka çok iyi araştırılarak, köklü fakülteler öncelenerek yapılmasını önerir, tüm gençlerimize başarılı, aydınlık ve mutlu bir gelecek dilerim’’ dedi.
