Dünya ayçiçeği üretiminin yüzde 75.8’i Rusya, Ukrayna ve Avrupa Birliği’nde
yapılmaktadır. Buna karşılık AB en büyük ithalatçı, Çin ise en büyük ihracatçı
konumdadır.
Türkiye ayçiçeği üretiminde dünyada 9’unucu sırada olup; yağlık ayçiçeği
üretiminin yarısından fazlası Trakya ve Batı Karadeniz illerinde
gerçekleştirilmekte; en çok üretim Edirne (yüzde 13), Adana’da (yüzde 12)
Tekirdağ (yüzde 10), Kırklareli (yüzde 10) ve Konya’da (yüzde 8)
yapılmaktadır. Bu 5 ilin toplam üretimdeki payı yüzde 50’yi geçmektedir.
AKP’nin ithalata dayalı tarım politikaları ayçiçeği üreticisini de zora
sokmuştur. TÜİK’e göre, Türkiye’nin ayçiçeğindeki yeterlilik derecesinin
2002 yılında yüzde 84.8 iken, 2023 yılında yüzde 51.3’e gerilemiştir.
TÜİK verilerine göre 2022 yılında yağlık ayçiçeği üretimi 2.4 milyon ton iken
2023 yılında 2 milyon tona düşmüştür. TÜİK’in 2024 yılı ilk tahmin
sonuçlarına toplam ayçiçeği üretiminin yüzde 8.7 oranında artması
beklenmektedir. Ancak ayçiçeği üretiminin yoğun olarak gerçekleştirildiği
illerde bahar aylarında beklediği yağış düşmemiş; yaz aylarında ise
sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde gerçekleşmiştir. Örneğin Haziran
ayı son 53 yılın en sıcak haziran ayı olmuştur. Aşırı sıcakların ayçiçeğinde
verimi azalttığı ve çiftçilerin beklenen verimi alamadığı tahmin edilmektedir.
Ayçiçeği üretiminin kuru şartlarda yapıldığı Trakya’da çiftçiler. verimin
dekara 250 kg olması gerekirken 90- 95 kilograma kadar düştüğünü
bildirmişlerdir. Trakyabirlik yetkililerine göre, Trakya’da normalde 750-800
bin ton olan ayçiçeği üretiminin bu yıl 600-650 bin tonda kalacaktır.
Yağlı tohum ve türevleri Türkiye’nin en önemli ithalat kalemlerinden birini
oluşturmaktadır. Türkiye ayçiçeği ithalatında Avrupa Birliği’nin ardından
2
dünyada ikinci sırada gelmektedir. Ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi için
ödenen toplam bedel 2023 yılında 2 milyar dolar olmuştur. İthalatın yüzde
44’ü Ukrayna’dan, yüzde 25’i ise Romanya’dan yapılmıştır.
Son 5 yılda ödenen bedel yüzde 117 oranında artmıştır. AKP döneminde
yağlı tohum ve türevleri için ödenen bedel ise 26 milyar dolara yaklaşmıştır.
2024 yılı 6 aylık verilerine göre yaklaşık 1 milyar dolar değerinde ithalat
yapılmıştır. İthalat daha çok yağlı tohum ve ham yağ olarak yapılmakta,
ithalatın çoğunlukla ham yağ şeklinde yapılması katma değer kaybına yol
açmakta ve sanayinin kırma kapasitesinin atıl kalmasına neden olmaktadır.
Türkiye’nin ayçiçeğinde net ithalatçı konumdadır. Bu nedenle yurtiçi
ayçiçeği tohumu ve yağ fiyatları dünya fiyatlarındaki değişimlerden
etkilenmektedir. İthalat fiyatlarının artmasıyla Türkiye’de fiyatlar da artışa
geçmektedir. Dünyada döviz kurlarının yükseldiği ve petrol fiyatlarının arttığı
yıllarda, Türkiye’de de fiyatlar artmaktadır.
Ayçiçeğinde hasat devam ederken 6 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile 1 Ocak 2025 - 30 Nisan 2025 tarihleri
arasında 1 milyon ton yağlık ayçiçeği veya bunun karşılığı 400 bin ton ham
ayçiçeği yağı ithalatı için tarife kontenjanı açılmıştır. Bu karara göre yağlık
ayçiçeği ithalatında gümrük vergisi yüzde 27 yerine yüzde 8, ham yağ
ithalatında ise gümrük vergisi yüzde 36 yerine yüzde 20 olarak
uygulanacaktır. Düşük gümrük vergilerinden yararlanmak için iç piyasadan
ayçiçeği alma koşulu getirilmiştir. Ucuz ithalattan sadece 1 Temmuz 2024-
30 Kasım 2024 tarihleri arasında iç piyasadan yağlık ayçiçeği alan şirketler
ve birlikler yararlanacaktır. Ancak istismarı önlemek için iç piyasadan ne
kadar yağlık ayçiçeği alanların ucuz ithalattan yararlanabilecekleri konusu
açıklığa kavuşturulmalıdır.
Üretici için alım garantisi önemli bir unsurdur. Ancak ayçiçeği fiyatlarına
müdahale edecek bir kamu kuruluşu bulunmamaktadır. Ayçiçeğinde
Trakyabirlik, Çukobirlik, Karadenizbirlik ve Konya Şeker gibi kooperatiflerin
alım yapması üretimin artırılması için çok önemlidir. Bu nedenle; üretici
kooperatiflerine ürün alımları için kamu bankaları tarafından finansman
sağlanmalıdır. Geçen yıl yüzde 44 yağ oranlı ayçiçeği için alım fiyatını
Trakyabirlik 15.000 TL/Ton, Karadenizbirlik ise 12.700 TL/Ton olarak
3
açıklamıştı. Haziran ayı itibarıyla girdi fiyatları mazot yıllık yüzde 78.5, gübre
yüzde 51, tarım ilacı fiyatları da yüzde 58 oranında arttı. Ancak geçtiğimiz
günlerde Çukobirlik 2024/2025 kampanya dönemi için yağlık ayçiçeği alım
fiyatını yüzde 24.4 oranında artırarak kilo başına 15 lira 30 kuruş olarak
açıklamıştır. Trakyabirlik ise yüzde 44 yağ oranlı ayçiçeği için alım fiyatını
kilo başına 20 TL olarak belirlemiş; yani geçen yıla göre yüzde 33.3 artış
yapmıştır. Bu fiyatlar artan maliyetler karşısında yeterli değildir.
Kooperatifler ayçiçeği alım fiyatını belirlerken artan girdi maliyetlerini,
enflasyon oranını ve üreticilerimizin kârını da dikkate almalıdırlar.
Üretici örgütleri tarafından da dile getirilen öneriler şöyle sıralanabilir;
1) Ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatında gümrük vergileri
rekoltenin gıda güvencesini tehlikeye sokacak seviyeye düştüğü
durumlar hariç hiçbir zaman düşürülmemelidir.
2) Yağlık ayçiçeğinde 2 lira 25 kuruş fark ödemesi (prim) desteği 5 TL’ye
yükseltilmelidir.
3) Kuraklıktan zarar gören ayçiçeği üreticilerinin zararları en kısa
zamanda ödenmelidir.
4) Kamu araştırma kuruluşlarının kuraklığa dayanıklı çeşit geliştirme
çalışmaları hızlandırılmalıdır.
5) Yıl içerisinde yapılan zamlar dikkate alınarak mazot ve gübre
destekleri revize edilmelidir.