Ak Partinin kuruluş yıllarından bu zamana kadar 20 yıllık iktidarında en çok takdir
gören hizmetlerden biriside sağlık politikaları ve hizmetleri olmuştur.
Halkın memnuniyet araştırmalarında % 80 varan sağlık hizmetlerinden memnun
oldukları ortaya çıkmaktaydı.
Bu kapsamda Sağlık Bakanı olarak önemli işlere imza atan Prof.Dr.Recep Akdağ
hocamızın da hakkını vermemiz gerekiyor.

Tatbiki 2002 yılında başlatılan değişim ve dönüşüm süreci sağlıkta devrim niteliğindeydi.
Sosyal güvenlik alanından, tehiş ve tedaviden tutun ilaç sektörüne kadar öyle büyük adımlar
atıldı ki bazı kesimleri memnun edemese de halkın teveccühünü kazandı.

Sağlık alanında neler yapıldı?

Politikaların temelinde vatandaşların kaliteli sağlık hizmetlerine, eşit biçimde erişmelerini
gaye edinen “insan odaklı” etik anlayış ve ülkenin sosyoekonomik gerçeklerine uygun,
yapısal, planlı ve sürdürülebilir sistem amacı vardı.

Önce sağlık sloganıyla yola çıkılıp "herkes için sağlık parolasıyla büyük değişimler
yaşandı.

Sağlık finansmanı çoklu ve parçalı yapıdaydı. Sigortalı vatandaşların bile çoğu hizmete
ulaşamıyordu.

Sağlıkta Dönüşüm programı kapsamında Bağkur, SSK, Emekli Sandığı ve Yeşilkart gibi
sosyal güvenlik sistemleri birleştirildi.

Acil hizmetlere ereşim kolaylaştırıldı ve acil tedavi hizmeteleri ücretsiz uygulanmaya
başlandı. Aile Hekimliği uygulaması başlatıldı.

Hastanelerde rehin kalmalara sona erdi. Kamu hastanelerini tek çatı altında birleştirildi. Yeşil
Kartlıların kamu sağlık hizmetlerinden bütünüyle faydalanabilmesini sağlandı.

Vatandaşımızın sağlık sigortalarıyla özel hastanelerden hizmet almasını sağlandı. Tüm illerde
en az bir tane Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi kuruldu.

Sağlık Bakanlığı’nın tüm hastanelerinde tam otomasyona geçti. Hastanelerde banyo ve
tuvaleti içinde olan nitelikli oda sistemine geçildi.

Yatan hastalara ilaç ve tıbbi malzemeler ücretsiz verilmeye başlandı. Eczanesi olmayan kırsal
bölgelerde mobil eczane uygulamasını başlatıldı.

Merkezi Hastane Randevu Sistemi uygulamasına geçildi ve hastalara hekim seçme hakkı
tanındı. Hastaneye gidemeyecek durumda olanların sağlık hizmeti “Evde Sağlık Hizmeti”
uygulaması ile ayağına gitti.

İlaç fiyatlarında yüzde 80lere varan ucuzlama sağlandı. İlaca erişim kolaylaştı. İlacı geçtiği
her aşamada izleyen İlaç Takip Sistemi (İTS) kuruldu.

Ama gelin görün ki son yıllarda özellikle pandemi öncesinde açılan devasa yap işlet devretle
hizmete alınan Şehir Hastanelerinden bazı sıkıntılar ve sorunlar gündeme gelmektedir.

Ak Parti döneminde 33 Şehir Hastanesi açılmasına rağmen son yıllarda hekimlerimizin yurt
dışında çok daha iyi imkanlar ve fırsatlar verilmesinden hekim açıklığı ve kapasite
sorunlarından dolayı randevu alınmalarda ve ameliyat yapılması noktasında çok ciddi
sıkıntılar yaşandığını görüyoruz.

Özellikle de hekimlerin tahlil ve tekikler için istedikleri ultrason,emar vs. gibi yardımcı
hizmetlerin sunulmasın ileri tarihlere verilen randevulardan dolayı halkta çok ciddi şikayetler
oluşmaktadır.

İşte bu olaylardan birisi de kıymetli bir okurumun engelli 2 evladı için Nöröloji’den
randevu alamadığı için bana rica etmesiyle çok farklı konuları öğrendim.
Bende konuyla ilgili bazı görüşmeler yaptığımda şok oldum.
Yaptığım araştırmalarda anda kamu hastanesinde üç tane çocuk nöroloji uzmanı
olduğunu ama onlarında istifa ettiğinden herhangidir hekimin olmadığını öğrendim.
Peki koskoca Bursa Büyükşehirde 4 milyonluk şehirde çocuk nöroloji uzmanı hiç mi
yok?
Tabiki var ama randevu alabilirsiniz üniversite hastanesinde muayenehaneden veya
paranız varsa özel hastane çocuğunuzu getirerek muayene olabilirsiniz.!
Peki paranız yoksa ne olacak?
En önemli sorun bu işte parası olmayan veya durumu iyi olmayan babalar ne yapacak
kardeşim?
Bunu yetkililer hiç mi düşünmüyor.?
Anlamış değilim....!
İşte bu kapsamda Ak Partinin Bursa'daki hekim Milletvekili olarak görev yapan ve
sağlık işlerine bakan Mustafa Esgin bu sıkıntıların acilen çözüleceğine inanıyorum ki
bir an önce çözülmesini ümit ediyorum.
Ayrıca bu konunda takipçisi olduğumu iletmek isterim.
Gerçi ben yazıyı sosyal medya dan yazdıktan sonra Bursa gelinde çok daha farklı
sıkıntıların olduklarını ileten vatandaşlarımız oldu.
Özellikle Yenişehir İlçesindeki Hastane’de hekim eksikliğine ve Mustafa Kemal Paşa
İlçesinde ise acilde 1 hekimle hizmetlerin yeterli olmadığı için şikayette bulunan
okurlarım oldu.

Ak Partinin ülke genelinde yaptığı devasa otel hizmetinde sunduğu bu hastanelerin şu
anda bazılarının boş olması milli servetin israfı olarak değerlendiriyorum.
Aynı durum adalet sisteminde de olduğunu maalesef görüyoruz.
Yine Ak Parti döneminde Adalet Sarayları yapıldı ama içinde adalet ne kadar sağlanıyor
sorusu ayrı bir soru işareti ?
Özellikle siyasi davalarla ilgili verilen kararlar hakikaten hukuka, yasalara ve
Anayasaya ne kadar uygun buda tartışma konusudur.!

Unutanlar olabilir geçen sene bende yazdığım bir köşe yazısında Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a şantaj iddiası ile yapılan şikâyeti sonrası kamu gücünü
kullanarak maalesef gözaltına alınarak sonrasında 25 gün tutuklu yargılanmıştım.
Sonunda Yüce Türk Milleti adına bu vatanın tarafsız aziz Sn.Hakimleri ve Sn.Savcıları
tarafından mahkeme kararı ile beraat ettim.
Tatbiki bir hukukçu da olarak konunun takipçiyiz, maddi ve manevi davalarımızı açtık
ve bizimle ilgili tutuklama talebinde bulunan Sn. Hakim ve Sn. Savcılarla ilgili HSYK
gerekli şikayetlerimizi de bulunduk.

Bu kapsamda ben inanıyorum Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan ülke genelinde yaptığı devasa hizmetlerin devamını getirmek için başta
sağlıktaki sorunların bir an önce çözmesi gerektiğini ve hukukta baştan aşağıya tarafsız
ve adil yargılamanın yapıldığı ortamların tesis edileceğini ümit ediyorum.
Yoksa bu kadar yapılan hizmeteler ve yatırımlar önümüzdeki seçimlerde vatandaşın
önüne gelen demokrasi ile sandıkla değişmesi kaçınılmaz.
Bizden söylemesi…
Bu köşe yazımın son notu ise Bursa'da iktidar partisi yöneticileri birbirlerini hoşnut
ederek fotoğraf çektireceklerine,iş adamları ile yemek yiyeceklerine birazda halka
hizmet için koşturmaları gerekmektedir.
Ak Parti Bursa’nın Bakanları başta olmak üzere İl Başkanı Davut Gürkan,
Milletvekilleri ve Belediye Başkalarının asıl işlerinin vatandaşın dertleriyle
uğraşsınlar, malum önümüzde seçim var.
Ayrıca sosyal medyada bu haberi yapama rağmen hiçbir siyasetçinin aramaması da
vicdanları yaralamıştır. Takdiri kamuoyuna bırakıyorum.!

Birde Ak Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin'in ortak olduğu Doruk Hastanesinin
Nilüfer’deki açmak istediği ama yasal olarak eksiklerinden dolayı açılamadığı ve bazı
yerlerinin usulsüz olduğu ile ilgili konuyu önümüzdeki günlerde da sizlerle
paylaşacağım.
Bu köşe yazımızda bir teşekkürde engelli aile için yardımcı olan Uludağ Üniversitesi
Rektörü Prof.Dr. Ahmet Saim Kılavuz hocama, Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr Ekrem
Kaya hocamıza, Rektörlük Özel Kalem Müdürü Emin Yıldız ve tüm çalışma
arkadaşlarına ve personellere çok teşekkür ediyorum.

Selam ve dua ile…