Mehmet Çelebi,“Biz hem vatandaşın hem İnşaat Firmalarının hakkını korumak zorundayız. Vatandaş mutlu olursa, İnşaat Firması mutlu olur. Bu açıdan Kentsel dönüşüm projelerinin daha sağlıklı ilerleyebilmesi için Tip İmar Yasası’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2017 tarihi milat olarak kabul edilerek, bu tarihten önce boşaltılmış, yıkım ruhsatı alınmış, plan değişikliği, vatandaşla noter sözleşmesi veya riskli yapı başvurusu yapılmış projeler, mağduriyet yaşanmaması için devam ettirilmelidir” dedi.
Çelebi sözlerine şöyle devam etti: “Kazanılmış hakların korunması ilkesi uyarınca plan notlarının uygulanması çok büyük önem taşımaktadır.Riskli bina tespitinde, kamudan kaynaklı gecikmelerin yatırımcı ve hak sahiplerinde mağduriyetlere yol açmaması için, riskli bina tespiti tarihi değil, riskli bina tespiti müracaat tarihi esas alınmalıdır. Ayrıca, riskli bina tespiti başvurularının cevaplanması için bir azami süre belirlenmelidir.Diğer yandan yıkım için 2/3 çoğunluk yeterli görülürken, inşaat ruhsatı için %100 ittifak istenmesi, bir çelişki oluşturmaktadır. 2/3 çoğunluk inşaat ruhsatı içinde yeterli olmalıdır. Vatandaşların mağduriyet yaşamamaları için kentsel dönüşümde 18 ay olan kira yardımı süresi, projenin büyüklüğüne göre değişecek şekilde düzenlenmelidir.”
ÇELEBİ’DEN MÜKAFATLANDIRMA SİSTEMİ ÖNERİSİ
“Diğer bir husus Bursamız’da sosyal donatı alanlarıyla özlenen bir kentsel dönüşümün yapılabilmesi bina yoğunluğunu düşürmekle sağlanabilecektir. Bunun için de, aşırıya kaçmayacak şekilde yükseklik verilmelidir. Daha büyük alanlarda kentsel dönüşüm yapabilmesi için, hem daire sahiplerinin, hem de yatırımcıların birleşmelerini sağlayacak aşamalı bir mükafatlandırma sistemi oluşturulmalıdır. Kentsel dönüşümün parsel bazında değil de, minimum ada bazında olması şartı getirilmeli ve bu adanın olabildiğince büyük olması için aşamalı mükafatlandırma sistemleri tartışmaya açılmalıdır.Büyük alanlarda kentsel dönüşüm yapılırsa, gereksizleşecek olan mahalle içi yolların sosyal donatı alanı olarak değerlendirilmesi sağlanabilecektir. Böylelikle, vatandaşlarımız daha fazla sosyal yaşam olanaklarına kavuşabilecektir.
Bu bağlamda Kentsel dönüşüm ada veya mahalle bazında yapılmalı, gerekli sosyal donatıların (park, sağlık, eğitim, ibadet alanları vb.) sağlanması şartı ile imar durumu yeniden yerel belediyelerle müzakere edilerek oluşturulmalıdır.”
