‘Kaçak’ bir hayatı sürdüremeyiz’
Büyük bir bölgede yeniden planlama yapıldığı zaman ön hazırlık çalışmalarının titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, “Geride kalan süreçte birçok mahallede olduğu gibi Beyazıt ve 152 Evler mahallelerimizde de kentsel dönüşüm konusunda detaylı bir çalışma yaptık. Hayati bir konu olan kentsel dönüşümde, uzlaşma görüşmeleri öncesinde yaptığımız bilgilendirme toplantısıyla zihinlerdeki tüm soru işaretlerini kaldırmayı amaçladık. Son 40 yıldır yaşanan göçler, şehirlerimizin plansız büyümesine neden oldu. Şu anda Yıldırım’ın 60 mahallesinin yalnızca 25’i ruhsatlı, yüzde 75’i ise ruhsatsız yapılaşmış durumda. Kaçak bir hayatı sürdüremeyiz. Şehirlerimizde çözmemiz gereken birçok sorunumuz var. Plansız yapılaşma yalnızca fiziki mekan sorunu değil. Bundan kaynaklanan birçok kültürel ve sosyal problemler var. Ulaşım, otopark, güvenlik, madde bağımlılığı, asayişi bozan olaylar, yetersiz okul, sağlık ve sosyal donatı alanları temel sorunlarımız. Göreve geldiğimizde mevcut sorunları öteleyerek günü kurtarmak yerine çözüme kavuşturmak adına Yıldırım’ın 3’te 1’inde imar planlarını değiştirerek, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm hamlelerinden birini başlattık” dedi.
‘Başarı bölgesel planlama ile mümkün’
Kentsel dönüşümü zorunlu kılan birçok faktörün içinde depremlerin en büyük tehdit olduğunu belirten Başkan Edebali, “Kentsel dönüşüm parsel bazlı planlamalar yerine bölgesel planlamalar yapılarak başarıyla ulaşabilir. Geçmişten gelen plansız yapılaşmanın ardından parsel bazında dönüşüm olursa, bunun getireceği yüklerle şehrimizi harap ederiz. Dönüşüm sadece bir mahallede olmaz, çalışmaların ilçenin tümüne yayılması gerekir. Biz de göreve başladığımızda 3 bin 500 hektar imar alanına sahip Yıldırım’da bin 300 hektarlık alanın imar düzenini değiştirdik. Yaptığımız değişiklikler, toplumsal problemler ve yetersiz sosyal alanlar bizlere şehrimizi dönüştürmeyi zorunlu kılıyor. Şehrimizi dönüştürmeyi zorunlu kılan en önemli unsur da başta deprem olmak üzere afetlerdir. Türkiye nüfusunun yüzde 71’i deprem kuşağı üzerinde yaşıyor. Depremden sonra yapılması gereken acil müdahaleleri planlamak yerine, afet yaşanmadan can ve mal kayıplarının önüne nasıl geçebiliriz bunu tartışmamız gerekir. 1903 yılında bugüne kadar depremlerde 110 bin insanımızı kaybettik. 1999 yılında yaşadığımız depremlerde milli servetimizin yüzde 15’ini enkaz altında bıraktık. Bu kapsamda şehrimizi yeniden planlayıp imar etmemiz gerekir. Bunu yaparken de ortak akılla hareket ederek güç birliği sağlamamız gerekir” diye konuştu.
‘Dönüşümde hız kesmeyeceğiz’
Yapılan bilgilendirme toplantılarının hız kesmeden devam ederek diğer proje alanlarında yaşayan mahallelerdeki hak sahiplerinin katılıyla devam edeceğini söyleyen Başkan Edebali, “Şehrin dönüşümü ile ilgili harcayacağımız para, zaman ve yapılan fedakarlık, çocuklarımızın yaşam kalitesini artırmak için gözden çıkarılması gereken unsurlardır. Merkezi Hükümetimiz, 2018 yılında ülke çapında kentsel dönüşüm seferberliği planlıyor. Yapılan çalışmalara göre ülkemizde 15 milyon konut var ve bunların yarısı risk altında. Bunların zaman kaybetmeden yerlerine yıkılıp yenilerinin yapılması olası bir büyük depremde can ve mal kayıplarının önüne geçilmesini sağlayacak. Bu kapsamda hızlıca çalışmalarımızı başlatarak kentsel dönüşümü şehrimizin tümüne yayarak 30’a yakın mahallemizde birçok proje geliştirdik. Teferrüç, Yiğitler, Ulus ve Mevlana mahallelerindeki çalışmalarımız belli aşamaya geldi. Beyazıt ve 152 Evler’de de uzlaşma görüşmelerinin başlamasıyla diğer mahallelerimizdeki projelerimizi hak sahiplerine anlatmaya vakit kaybetmeden devam edeceğiz. Dönüşümü hemşehrilerimizle el ele verip başardığımız zaman, gelecekte ne kadar önemli bir iş yaptığımızı göreceğiz” ifadelerini
Gönüllü dönüşüm hatırlatması
Kentsel dönüşüm projelerinde vatandaşlarla yürütülen görüşmeler esnasında gönüllülük ilkesini esas alarak insanların rızasını almaya önem verdiklerini hatırlatan Başkan Edebali, “Yıldırım’da dönüşümü vatandaşlarımızla birlikte yapmak istiyoruz. Kamulaştırma yoluna gitmeden, vatandaşlarımızı yaşadıkları bölgeden uzaklaştırmadan rızalarını ve desteklerini alarak Yıldırım’ı dönüştürmek istiyoruz. Hemşehrilerimizin yaptığımız kentsel dönüşüm çalışmalarının ‘gönüllü’ kentsel dönüşüm olduğunu bilmesini özellikle istiyoruz. İnsanlarımızı zorlayıcı, kamulaştırma yoluyla yaşadıkları bölgeleri, hatıralarını terk etmeleri konusunda baskı yapan bir anlayışla değil, gönül rızalarını alarak, uzlaşarak vatandaşlarımızın yerlerini kıymetli hale getirerek tekrar aynı bölgede yaşamaya devam etmelerini sağlayacak felsefeyle adımlar atıyoruz. Ancak hemşehrilerimizden, belediyeyle uzlaşmayın, belediye sizleri kandırıyor, rant sağlanıyor gibi aleyhte propaganda yapan insanlara itibar etmemelerini rica ediyoruz. Kafasına herhangi bir soru oluşan vatandaşımızın tek muhatabı belediyedir, Planlama ve Kentsel Gelişim Merkezi’dir ve merkezde konuyla yetkili çalışan arkadaşlarımızdır. Bizim amacımız vatandaşlarımıza modern ve sağlıklı koşullarda yaşam kalitesi yüksek bir şehir inşa etmek, çocuklarımızın daha insanca ortamlarda büyümesini sağlamaktır” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 17 Eylül 2017, 20:37