Polis Akademisi Başkanlığınca hazırlanan "Uluslararası bir tehdit olarak FETÖ" başlıklı raporda, "FETÖ, Türkiye açısından arz ettiği tehdidin yanında aynı zamanda bölgesel ve küresel etkileriyle birlikte uluslararası barışı ve güvenliği tehdit edecek potansiyele sahip devletler arası ilişkileri etkileyen yeni nesil bir terör örgütüdür." tespitlerine yer verildi.
Örgütün yabancı istihbarat servisleriyle ilişkileri ve dünyanın çeşitli yerlerindeki faaliyetleri hakkında detaylı analizlerin yer aldığı raporda, örgütün tarihçesi, temel özellikleri ve amaçları, medya ve eğitim yapılanmasının yanı sıra başta ABD olmak üzere, örgütün Avrupa, Balkanlar, Orta Doğu, Afrika, Rusya, Orta Asya ve Kafkaslar'daki yapılanması hakkında kapsamlı bilgiler sıralandı.
Raporda "Yeni nesil terör örgütü" vurgusu
Örgütün Türkiye açısından arz ettiği tehdidin yanında aynı zamanda bölgesel ve küresel etkileriyle birlikte uluslararası barışı ve güvenliği tehdit edecek potansiyele sahip devletler arası ilişkileri etkileyen, "Yeni nesil bir terör örgütü" olduğu vurgulanan raporda, FETÖ'nün uluslararası yapılanmasının aydınlatılmasının, sadece Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından değil uluslararası barış ve güvenlik için de önem arz ettiği tespitine yer verildi.
Amerika Birleşik Devletleri'nin, örgütün halihazırda dünya çapında faaliyetlerinin merkezi konumunda olduğu belirtilen raporda, Avrupa Birliği ülkelerinin de FETÖ'nün çok kuvvetli biçimde örgütlendiği ülkeler arasında yer aldığı, FETÖ'nün uluslararası bir terör örgütü olması nedeniyle etkili bir mücadelenin ancak uluslararası karakterde yürütülürse başarılı olunacağı, bu noktada diğer konuyla ilgili farkındalığına yönelik çalışmalara önem verilmesi gerektiği de vurgulandı.
Örgütün yapılanması etnik terör örgütlerine benziyor
Fetullahçı Terör Örgütü'nün kuruluşu ve yapısı hakkında bilgilerin yer aldığı raporda, örgütün mahrem ve hücresel yapılanma biçimi incelendiğinde, özellikle sol, etnik terör örgütü yapılarına benzerlik gösterdiğine işaret edilerek, "Örgüt, legal görünümlü siyasi, hukuki ve sivil toplum faaliyetleriyle elimine edemediği hedeflerini, suikast ve tehdit gibi yollarla yok etmektedir." ifadelerine yer verildi.
Raporda, şu tespitler yapıldı:
"FETÖ, her döneme uygun, kendisini olduğundan farklı gösteren ve albenisi yüksek bir elbise giyerek, gerek içeride kendisine sempati duyan bir sosyal taban yaratmış gerekse batılı/NATO vb. güçlerin kullanımına uygun bir şekle bürünmüştür. Kendisini dinsel bir hareket ya da sivil toplum hareketi gibi sunan FETÖ, tüm bu yönüyle esasen kapalı şekilde örgütlenmiş bir illegal örgüttür. Birbirinden alakasız gibi görünen farklı birimlerdeki FETÖ'cü hakim ve savcıların yurt dışındaki aynı telefon numaraları ile görüşmeler yaptıkları belirlenmiştir. FETÖ'ye giren birey, örgütsel yapı içerisindeki uzun süren sosyalleşme ile benlik değerini kaybetmekte ve örgüt kültürü ve yapısı içinde yok olup gitmektedir. Cizvit tarikatı ve Masonik yapılanmalardakine benzer biçimde semboller üzerinden mesaj veren FETÖ, kendini gizlemek için her dönemin kendi şartlarına kolayca adapte olabilen bir örgüttür."
Örgütün amacının devleti ele geçirdikten sonra kendi ideolojisi doğrultusunda ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü yönetmek olduğu vurgulanan raporda, devlet kurumlarına sızarken, TSK, Emniyet, MİT ve yargı gibi kurumlara öncelik verildiği ve buralarda mahrem yapılanmalara gidildiği, illegal yollarla elde ettiği ekonomik gelir sayesinde eğitim ve medya yapılanmasını güçlendiren terör örgütünün, zamanla daha fazla insan kaynağı devşirerek, devlete daha büyük ölçeklerde sızma faaliyetlerine giriştiği, diğer tespitler arasında yer aldı.
Örgütün medya ile olan ilişkisinin sıradan bir terör örgütünün medya ile olan bağlantısını aşan çok özgün bir yapıyı sahip olduğu belirtilen raporda, örgüte ait medya organlarının kapatılmasının ardından özellikle sosyal medyanın bir haberleşme aracı ve bilgi kaynağı olarak kullanıldığı, örgütün bu bağlamda medyayı profesyonel bir sektör olmaktan öteye, illegal biçimde sızdırılan bilgi ve belgelerin amaçları doğrultusunda kullanılması için bir araç olarak gördüğüne işaret edildi.
Yurt dışında kripto okullar ve dernekler
Örgütün medya gibi eğitime de çok önem verdiğinin vurgulandığı çalışmada, FETÖ'nün, eğitim üzerine inşa edilmiş bir terör örgütü olduğu ve örgüt yapılanması için eğitimi araç olarak kullandığı vurgulanarak, örgütün birçok ülkede yeni bir strateji izleyip yasa dışı faaliyetlerini kripto okullar ve dernekler üzerinden yürüttüğü, birçok ülkede okullarını ya yerel kişilere ya da batılı kişilere devrederek eylemlerini gizleme yoluna gittiğinin belirlendiği kaydedildi.
FETÖ yapılanmasının eğitime özel bir önem vermesinin temel sebebinin; insan kaynağına erişim, eğitim faaliyetleri ile yurt içinde ve yurt dışında meşruiyet kazanma ve bu faaliyetlerden gelir elde etmek olduğu, yurt dışında zamanla himayesine aldığı militanlara hem barınma imkanı sağlayarak hem de iyi bir üniversiteden kabul alarak devşirme stratejisi güttüğü rapordaki diğer tespitler arasında yer aldı.