2014-2017 yılları arasında Bursa kıyı ve plajlarında 800 bin ton atığın, deniz yüzeyinden ise deniz süpürgeleriyle 420 metreküp atığın toplanarak depolama tesislerine gönderildiğini aktaran Abdülkadir Karlık, “Uluabat ve İznik Gölü’ne toplam 400 bin adet yavru balık salınmıştır. Denizlerimizde biyoçeşitliliğin izlenmesi için deniz dibinden görüntülemeler yapılmıştır. Uludağ Üniversitesi ile yapılan protokol ile çevre, kıyı denizi ve denizlerine korunması çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Bursa’nın bütünleşik kıyı planı hazırlanarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na onaylatılmıştır. Yat limanı, barınak, kıyı dolgusu, pul tutucu ve mahmuz olmak üzere 600 bin metrekarelik alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda plan ve proje çalışmaları devam etmektedir. Yine BUSKİ Genel Müdürlüğü’müzün mevcut arıtma tesisleri yanı sıra kıyı ilçelerimizde yapmakta olduğumuz tesisler ile Marmara Denizi her geçen gün daha kaliteli bir deniz suyu yakıtı kazanacaktır. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak sadece Bursa’nın deniz kirliliğini değil, Avrupa’dan Karadeniz’e akan nehir üzerindeki tüm belediyelerle ortak çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Rektörden denizcilik fakültesi müjdesi
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise konuşmasında en önemli hedeflerinden birisinin Bursa’ya denizcilik fakültesinin kazandırılması olduğunu açıkladı. Hukuki anlamda bir denizcilik meslek yüksekokuluna sahip olduklarını, ancak herhangi bir öğretim üyesi olmadığı için eğitim verilemediğini vurgulayan Rektör Yusuf Ulcay, “Denizcilik yüksekokulu dediğimizde sadece tek bir programımız var. Şuanda dosyayı hazırladık. Üniversite Senatosu olarak hazırlıklarımızı tamamladık. Şimdiki hedefimiz meslek yüksekokulunu denizcilik ve deniz bilimleri fakültesine dönüştürmektir. Sadece denizin üstüyle değil, denizin altıyla da ilgilenecek ve bilimsel çalışmaları yürütecek bir fakülteyi hayata geçirmek istiyoruz” dedi.
Denizlerin insan eliyle kirletildiğine işaret eden Rektör Ulcay, “Denizin buna rağmen kendisini temizleme kabiliyeti var, ancak bizim denizi kirletme hızımız kendisini temizleme hızından daha fazla. Bu yüzden biran önce ciddi bir bilimsel çalışmanın başlatılması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi ile bu işbirliğini geçtiğimiz yıldan itibaren başlattık. Sanayicilerimize de önemli görevler düşüyor. Marmara’ya kıyısı olan bütün sanayiciler için illa zorlayıcı tedbirler gerekmiyor. Bu kirli atıkların kendileri tarafından deşarj edilmesi gerekiyor. Farklı alanlarda çalışmalar yapılıyor ancak, tam anlamıyla yeterli olduklarını söyleyemeyiz. Topyekûn bir mükemmelleşme için Marmara Belediyeler Birliği’nin bu alanda almış olduğu kararları ciddi bir şekilde uygulamaya sokmalıyız” şeklinde konuştu.
Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz da açılış töreninde yaptığı konuşmasında son yıllarda yerel idarelerin yaptığı yatırımlar sayesinde körfezin ciddi bir temizlenme düzenine girdiğini vurguladı. Mevzuat gereğince yakın zaman kadar kıyıların belde belediyelerin yönetiminde olduğunu hatırlatan Başkan Refik Yılmaz, “Kendi çalışanının maaşlarını zor ödeyen bu belediyelerin kıyıları temizleme veya arıtma tesisleri kurma şansı maalesef yoktu. Ancak şuan itibariyle Küçükkumla’da çok büyük bir arıtma tesisi yapılıyor. İşte büyükşehir yasasıyla belediyeler yüzünü denize dönmüş oldu ve kıyılarda planlamalar ehil eller tarafından yapılıyor. Bursa’da 38 kilometre sahil var ve her tarafı adeta ilmek ilmek dokunuyor. Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte özellikle derelerin ıslahı hakkında yetki talebinde bulunduk. Bu yetki belediyelere verilirse çok daha önemli ve sorun giderici işlerin yapılacağına inanıyorum. Biz çocukken Karsak Deresi’nde balık tutuluyorken, şimdi bir tek canlı dahi yaşamıyor” diye konuştu.
Sempozyum aracılığıyla Çevre İl Müdürlüğü’nü daha hassas olmaya davet ettiklerinin altını çizen Başkan Refik Yılmaz, defalarca çağrı yapmalarına rağmen ciddi bir girişimin olmadığını aktardı. Açılış konuşmalarının ardından sempozyum akademisyen ve BUSKİ yetkililerinin katıldığı oturumlarla devam etti. Güncelleme Tarihi: 10 Ekim 2017, 12:37
