Anne-babalara, çocuklarını başkaları ile kıyaslamamaları konusunda ikazda bulunan Teber, “Sizi başkalarıyla kıyasladıklarında ne hissediyorsunuz? Komşunun kızı veya oğlu ile değil, kişi ancak kendisi ile mukayebe edilebilir. Bu, kıyaslanan kişiye ve kıyaslayan anne babaya da çocuğun düşman olmasına sebebiyet verir” şeklinde konuştu.
"HATA YAPAN ÇOCUĞA BAĞIRMAK EĞİTİM METODU DEĞİLDİR"
Aşağılamanın çocuğa zarar verdiğinin altını çizen Teber, “Çocuğunuz bir fidan ve onun suyu da takdir sözleridir. Anne-baba aşağılamaz, yüreklendirir. Hata yapan çocuğa bağırmak, aşağılamak, kendinizi tatmin etmektir. Bu eğitim metodu değildir. Çocuğunuz bardakla su içmeye çalışırken, bardak elinden kaydı ve yere düşüp kırıldı. Bu durumda bir çok anne-baba çocuğuna kızar, ona hatasını telafi etmesi için fırsat vermezler. Bu durumda yapılması gereken, kırılanı, döküleni çocukla beraber temizlemektir. Bezle yeri silmek çocukların zevkle yapabilecekleri bir iştir ve onlarda sorumluluk duygusunu geliştirir. Duvarı çizen çocuklara duvarın silinmesinde görev vermek, eşyasını kıran çocuğa onu tamir etmesi için zemin hazırlamak, elbisesini kirleten bir çocukla birlikte elbiseyi temizlemek, çocukların daha sorumlu yetişmesini sağlar” dedi.
Çocuğu tehdit etmenin büyük yanlış olduğunu, tehdit etmek yerine ödül veya cezaların kullanması gerektiğine işaret eden Teber, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çocuklarınıza yanlış bir davranışta bulunduğunda ceza veriniz, ona vereceğiniz en iyi ceza haklarından mahrum bırakmaktır. Ancak bu ceza kesinlikle fiziki, sözlü ve psikolojik yönde olmamalıdır. Cezanın yanı sıra çocuklarınızı ödüllendirmeniz de onu motive eder. Ancak ödüllendirme de düzenli olmamalıdır. Her zaman her yaptığını ödüllendirirseniz çocuğunuzda çıkar ilişkisi gelişir”. Güncelleme Tarihi: 17 Kasım 2014, 12:21
