Türk denizaltıcılık tarihinin en korkunç faciası olarak kabul edilen 4 Nisan 1953 tarihindeki Dumlupınar denizaltısında ağabeyi İbrahim Aksu'yu şehit veren Nadire Çetin'e 61 yıl sonra Türk bayrağı teslim aldı. 1953 yılında tatbikattan dönen Dumlupınar denizaltısı Çanakkale boğazı Nara burnu açıklarında gece yarısı saat 02.10 sularında İsveç bandıralı Naboland isimli şilebin çarpması sonucu dakikalar içinde battı. 72 saat süren kurtarma çalışmaları boğazda bulunan aşırı akıntı yüzünden sonuç vermezken içindeki 81 denizci şehit oldu.
Terhisine iki ay kala Bursalı İbrahim Aksu şehit olmasının ardından soyadının yanlış yazıldığı için aile ile devlet arasından bağ kurulamadı. Bursa İl Özel İdaresi Basın Koordinasyonu tarafından yapılan araştırmalar sonucu Aksu'nun kayıtlarına ve ailesine ulaşıldı. Bursa Valisi Münir Karaloğlu tarafından görevlendirilen Vali Yardımcısı Bilal Çelik beraberinde Bursa Merkez Komutanı Mehmet Kadal ve Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Bursa Şube Başkanı Selami Soylu ile birlikte şehidin ailesine Türk bayrağı takdim edildi.
Kayıtların tekrar düzenlenmesinin ardından şehit İbrahim Aksu'nun ailesini ulaşılmasının bir vefa borcu olduğunu ifade eden Bursa Vali Yardımcısı Bilal Çelik, "Maalesef soy ismi Özsoy ve Aksoy olarak yazılmış ve bu sebepten dolayı yıllarca farklı yerlerde isim araştırılmış ama en son Bursa İl Özel İdaresi ekibinin yapmış olduğu araştırmalarla şehidimizin doğru adresi bulunmuştur. Bugün artık aileye bu karışıklığın ortandan kaldırılması konusunda vefa borcumuzu ödemiş olduk. Şehidin ailesinden bugün sadece en küçük kız kardeş Nadire (Aksu) Çetin kalmış, bizler kendilerini şehidimizin bir yadigarı olarak kabul ediyoruz ve bundan sonra her zaman kurumlarımız ve derneklerimizle yanında olacağız" dedi.
Dumlupınar denizaltısı kazasında şehit olan Bursalı er İbrahim Aksu'nun yaşayan tek kardeşi Nadire (Aksu) Çetin ise, "Bugün Şehit ağabeyim İbrahim Aksu yeniden doğdu ve evime geldi. Bana devletimiz çok büyük bir mutluluk yaşattı ve sözün bittiği yerdeyim. Soyadı yanlışlığı yüzünden yıllarca hiç aranmadık. Ama hep bekledik. Şehit olan ağabeyimizin ismini yaşatmak için doğduğu köy olan Hamitler Mahallesine en azından bir ismi verilmesini istiyorum. Ağabeyimin ayak izleri hala bahçemizde duruyor. Biz burada doğduk büyüdük ağabeyim bu bahçelerde büyüyerek askere gitti. Ağabeyim askere gittiğinde ben 4 yaşındaymışım. Sadece hayalini hatırlıyorum. Ammen ve babam çok aradılar ağabeyimi ama bana nasip oldu ona ulaşmak. Özellik annem çok bekledi. Hep İbrahim'im gelir dedi. Anneciğim geminin çıktığını bir göreyim giderim diyordu. Nasıl tanıyacaksın çürümüştür diye sorduğumuzda ise, 'Benim yavrum mis gibi kokar ben kokusundan tanırım' diyordu. Babama verilen bir miktar para olmuş oda üç tane su kuyusu açtırarak hayrat yaptırmış kuyuların adını Dumlupınar koymuşlar ama zamanla hepsinin üzerine inşaatlar olmuş" dedi.
Güncelleme Tarihi: 05 Nisan 2014, 10:29