Bu memlekette kim aç kim tok artık bilmiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Grup konuşmasında muhalefete dedi ki:
“Neymiş, millet açmış. Aç olarak dolaşanları buyurun siz doyuruverin!”
Önce bir bakalım kim aç olabilir?
Sanırım aç olmanın ölçüsünü açlık sınırı olarak tanımlama konusunda hepimiz hemfikir olabiliriz. Türk-İş çalışmasına göre Mayıs ayında dört kişilik bir aile için açlık sınırı 2.830,17 TL! Yani eğer dört kişilik bir aile eğer ayda 2.830 TL gıda harcaması yapmıyorsa aç olarak tanımlanabilir.
Türkiye’de TÜİK’in yaptığı hesaplamaya göre (en yeni rakam 2019) bir ailenin toplam harcamalarının ortalama %20’si gıdaya yapılabiliyor. Vatandaşlar kira, giyim, eğitim daha bir sürü harcamaya da para ayırmak zorunda!
Bu hesapla dört kişilik bir ailenin aç olmaması için ayda harcaması gereken minimum tutar 14.000 TL!
Yani eğer Türkiye ortalamasında dört kişilik bir aile olarak ayda 14.000 TL harcayamıyorsanız açısınız demektir.
Bu hesapla baktığınızda sayıları tahmini 10 milyon olan asgari ücretlilerin tamamı açlık sınırının altında kalıyor.
Yetmiyor!
Yine aynı şekilde neredeyse 9,8 milyon emeklinin %99’u yine açlık sınırının altında kalıyor. Geri kalan %1 de 14.000 TL’nin üzerinde geliri olan emekli milletvekili ya da üst düzey bürokratlar zaten!
Bunun üzerine yaklaşık 10 milyon civarında da geniş tanımlı işsizimiz var.
Toplamı size ediyor 24 milyon. Bu rakamlarla 84 milyonluk ülke nüfusunun iyimser bir hesapla 24 milyonu aç oluyor!
Evet doğrudur, bu insanların bir şekilde elde ettikleri gelir neticesinde boğazlarından bir tabak yemek geçiyor. Ama aslında aç sayılmamaları için yapmaları gereken gıda harcamalarını yapma olasılıkları olmadığını bize bizzat TÜİK’in rakamları gösteriyor.
Görüldüğü üzere milyonlarca insan belki aç değil ama açlık sınırının altında yaşıyor. Yeri geliyor bir öğünle günü geçiriyor. Yeri geliyor memleketten gelen erzakla idare ediyor.
İş bulamazsa aramaya, iş bulabilirse gece gündüz çalışarak hayata tutunmaya çalışıyor.
Eşiyle dostuyla, borçla harçla çocuklarının karnını doyurmaya çalışıyor.
Aç mısın diye sorsak, utana sıkıla çok şükür aç değiliz açıkta değiliz diyor!
O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan haklı. Sokağa çıksanız, aslında aç olsa da aç olduğunu söyleyeni kolay kolay bulamazsınız.
Söyleyen olursa da esnafı, komşusu, yolda yürüyeni zaten bir şekilde elini uzatır.
Bunlara zaten vatandaşımız fukara diye sadaka verir.
Bu insanlara yetişir.
Yeri gelir devletin yetişemediği yerde, verdiği IBAN’a para gönderir ve yine yetişir.
Ama bizim gücümüzün yetmeyeceği, yetişemeyeceğimiz aç insanlar, gerçekten açlık sınırının altında olanlar değil!
Bizim gücümüz ihaleye doymayan, her önüne geleni silip süpüren, karnı tok ama gözü açlara artık yetmiyor, ondan dertliyiz!
TURİZM BİTİYOR DERHAL EL ATILMALIDIR….
Evet:
Turizmciler; Bakanlara ve Devletin yetkililerine,bu konuda yetkili sivil toplum kuruluşlarina güvenerek eldekini ve avuçdakini yatirim yaparak harcadilar.
Bir sabah kaltılar süprizle karşılaştılar.
AB ülkeleri biz bu yıl belirlediğimiz bazı ülkelere turist göndermeyeceğiz dediler.
Aralarında baktık Türkiye de var.
Rusya 21 Haziran”a kadar Türkiye ye turist göndermeyeceğini ,bu tarihten sonra tekrar gözden geçireceğini bizzat Putinin yardımcısı açıkladı.
Bizim yetkililer ise hala havanda su döğmeye devam ediyorlar.
Geçen gün Akdenizin incise olan ve dürüst habercilik yapan Dim Medya grubuna bağlı Yeni Alanya gazetesinde bir manşet gördüm.
Sahibi Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim”arayıp tebrik ettim.
Çok güzel ve çarpıçı bir haber yakalamışlar.
Başlık aynen şöyle.
“REHBERLER TURİZME KÜSTÜ”
Dikkatimi çekti okudum.
Pandemi döneminde umduğunu bulamayan ve destek alamayan Turizm Rehberleri sektör değiştirdi.
Oda başkanını açıklaması içler acısıydı.
Beyler turizm rehberi diyip geçmeyin.Kolay değil.
Türkiye”nin tarihi turistik yerlerini bilmesi,bir kaç yabanci dil bilmesi,Turiste rehberlik etmesi hiç kolay olmayan bir iştir.
Sayın Bakan bu konuları Bakanlar kuruluna taşıması gerekiyor.
Alanya”da turizm işletmesi olan dostlar arıyorlar.
Gece saat 22 de kapanma olmaz.Turist zaten güneş battıktan ve hava biraz serinledikten sonra çıkıyor dışarı.
Bu yasak uygulamasını Turizm bölgelerinde 01,veya 02 ye kadar çekin.
Aksi takdirde bu yıl olduğu gbi önümüzdeki yıl da turizimsiz bir yıl olur.