Dile kolay 39 bin üyesi olan bir kurumdan bahsediyoruz.
Hatta bundan önceki yıllarda eleştiri olarak halktan kopuk olan bir kurum olarak gündeme gelen bir konumu vardı.
Yine bu eleştirilere ek olarak kendi kabuğuna çekilmiş kimseye hesap vermeyen bir yapıdan bahsediyoruz.
İşte bu nedenlerden dolayı BTSO'da 2014'deki seçimlerde değişim sonrası BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve Yönetimi önemli projeleri hayata geçirme kararı almıştı.
Öncelikle 16 Makro projeyi açıkladı.
Sonrasında bu projeleri tek tek hayata geçirdi.
İşte bu önemli projelerden biriside BTSO çatısı altında kurulan Küresel Fuar Acentesi uygulamasıydı.
Hatta bu uygulama ile ilgili Ur-ge projeleri uygulaması da başlatılmıştı.
Bu anlamda 10 Ur-Ge projesi hayata geçirilip, her bir proje için 15 milyon TL olmak üzere toplamda 150 Milyon TL kaynağı üyelere aktarmış oldu.
Bu Ur-ge projeleri kapsamında Uzay, savunma, tekstil, makine, gıda, tekstil, kimya, otomotiv, yazılım ve elektronik sektöründe yüzlerce üye bundan yararlandı.
Bu uygulamada başta BTSO'nun desteği ve KOSGEB’ten alınan desteklerle BTSO üyeleri hiç gitmedikleri ülkelere giderek ticaret yapma fırsatı buldular.
Bu alanda şimdiye kadar 500 bin kişi 143 farklı ülkedeki kendi meslekleriyle ilgili fuarlara giderek, dünya ile rekabet etme ve uluslararası firmalarla ortak olma noktasında da önemli fırsatlar yakaladılar.
Hatta BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay bu uygulama ile BTSO’nun üyesi 800 iş adamının ihracat yapma noktasında adım attıklarını iletti.
Hakikaten bu projeyi çok önemli bir proje olarak değerlendirmek gerekiyor.
Hatta bizlerde bu fuarlardan birisine gitme fırsatı bulduk.
Gerçi 3 yıl aradan sonra oldu ama olsun!
Dubai'de gerçekleştirilen THE BİG 5 Fuarı’na bizlerde gazeteci olarak davet edildik.
İşin açıkçası BTSO üyesi olarak bu davet beni fazlasıyla memnun etti.
Yılladır üye olduğunuz bir kurum size değer veriyor ve yurt dışındaki bir programa davet ediyordu.
Evet BTSO’nun da katıldığı dünyanın en önemli fuarlarından birisi olan bu fuara 50'ye yakın iş adamı katıldı.
Türkiye'den toplamda 250 kişinin gittiğini belirtirsek Bursa'dan katılım sayısının hiçte azımsanmayacak bir sayı olduğunu da iletelim.
Evet bu organizasyonda BTO'nı temsilen BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, BTSO Meclis Üyesi ve Heyet Başkanı Ali Tuğcu, BTSO Meclis Üyesi ve Heyet Başkan Yardımcısı Zeki Eker, BTSO Kurumsal iletişimden Selahattin Budakoğlu ve KFA'dan Kemal Taş sorumlu olarak programa katıldılar.
Öncelikle bizlerde bu programda bizlere yardımcı olan değerli BTSO yöneticilerine çok teşekkür ediyoruz.
Yine bu programa gelen bazı firmalar ise Taşyakanlar İnşaat Fatih Taşyakan, Atış Yapı İnşaat Hüsamettin Atış, A.E Grup Harfiyat Metin Atış, İpekoğulları Boya San.ve Tic. Bünyamin Kaya, Kurtuba İnşaat Şefik Kaya, Erhan Arslan İnşaat Erhan Arslan, Eşay Yapı Şeref Yılmaz vs. gibi önemli iş adamları katıldılar.
Öncelikle BTSO'nun bu yurt dışı programının getirdiği faydaları yazmak isterim.
Birincisi yurt dışına ilk kez giden iş adamlarına fırsat verilmesi.
İkincisi kendi sektöründeki firmalarla tanışarak fikir alış verişinde bulunulması.
Üçüncüsü kendi mesleklerinde dünya pazarında neler olduğunun öğrenilmesi gibi önemli katma değer kattığını iletelim.
Dördüncüsü ise yabancı dili olmayanlara İngilizce konuşma noktasında etkisi olduğunu da söyleyelim.
Evet bizlerde bu fuara giderek, birbirinden önemli dünya markalarını Dubai'de görmüş olduk.
Aslında Dubai demek inşaatın merkezi demektir.
Dubai'nin serbest bölge olması ve vergi cenneti olması da, bu yerin ne kadar önemli bir yer olduğunun kanıtı.
Yani dünyada ki önemli iş adamları bu yeri istedikleri gibi değerlendirmekteler.
Dubai'yi önemli kılan bir başka konu ise inşaat alanında hiç bir yapının birbirine benzememesidir.
Özellikle Dubai'deki yöneticiler, ülkeye yapılacak her bir eserin farklı bir inşaat olması noktasında kesin karar almışlar.
Buda şehre ayrı bir güzellik katmış.
Evet Dubai'de ki fuar sonrası BTSO'nun hazırladığı 4 günlük program içinde ikili iş görüşmeleri vardı.
Bu kapsamda bizleri Dubai'de Türkiye Ticaret Merkezi’ne götürdüler.
Bu merkezle ilgili bazı bilgileri aktarayım.
Öncelikle burasının dünya genelinde TİM’in uygulamaya soktuğu ve 13 Merkezi olan yerlerden birisi olduğunu iletelim.
Bu merkezde yurt dışına açılacak firmalarla ilgili tüm destekler ve ücretsiz danışmanlık verilmektedir.
Bende bu merkeze gittiğimde öncelikle ülkem adına gurur duyduğumu ileteyim.
Aslında geç kalınmış bir adım.
Artık uluslararası firmalar dünya ile rekabet etmekte hızlı adımlar atıyor.
Bizlerde iyi tarafından bakıyoruz ve 2017 Mart ayında kurulan bu kurumun ne kadar önemli bir iş yaptığını görmüş oluyoruz.
Yine bu konuyla ilgili BTSO’nun üyelerine DÜNYA ile rekabet ve iş yapma noktasında ABD'de New York’ta ofis kurması da önemli bir gelişme.
Hatta BTSO'nun Dünyaya açılma noktasında yine ilerleyen aylarda Rusya'da ofis tutarak hizmet etmesinin de ayrı bir adım olduğunu iletelim.
Evet BTSO'nun düzenlediği bu programlarda üyelerinin hem Türkiye’deki rekabette hem de Dünya pazarlarında rekabet etmesi için çalışmasının önemli olduğunu iletelim.
Evet yine hala hazırda BTSO'nun önümüzdeki günlerde temelini atacağı TEKNOSAB projesinin Bursa’ya ayrı bir önem katacağını iletelim.
Sonuç itibariyle Bursalı iş adamlarına her zaman destek veren ve önlerini açan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve yönetimini bu projeleri hayata geçirdikleri için sade bir vatandaş olarak da ayrıca tebrik ediyorum.
Bakalım İlerleyen günlerde BTSO üyelerinin Dünya pazarlarına açılması ve söz sahibi olması için ne gibi adımlar atılacak hep beraber göreceğiz.
YERLİ OTOMOBİL MERKEZİ BURSA'YA MI YAPILACAK?
Malumunuz geçtiğimiz günlerde açıklama yapan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay yerli otomobil üretim merkezi olarak Bursa'nın en ideal yer olduğunu ve bu yerinde hazır olduğunu söyleyerek gündeme damga vurdu.
İşte bu açıklama sonrası yine geçtiğimiz günlerde BTSO ve TÜYAP ortaklığı yapılan Endüstri Fuarı açıklamasına gelen Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Sn. Yrd. Doç. Dr Hasan Ali Çelik açılış programına katılmıştı.
Bizlerde bu fuara davetli olarak katıldık ve sonrasında Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik ile öğle yemeğinde görüşme fırsatı bulduk.
Bu öğlen yemeğinde Bakan Yardımcısına yerli otomobil için üretim merkezi neresi olacak sorusunu yönelttim.
Bakan Yrd. Hasan Ali Çelik ''Bununla ilgili öncelikle 5 konser suyum firmasının karar vereceğini ama üretim merkezi olarak en uygun yerin başta lojistik olarak uygun olup, olmayacağına bakılıp ona göre değerlendirileceğini''iletti. Hatta konuşmasında bu kararı ayrıca Bakanın, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının da ortak bir kararla vereceğini söyledi.
Bu konuşmadan edindiğim kanıya göre bu süreçte BURSA en şanslı illerden biri.
Ama başta diğer uluslararası araba üreten firmalar bu işe nasıl bakar, o da ayrı bir durum.
Bence bu durumun bir an önce belirlenmesi ve sonrasında üretimin bir an önce başlaması gerekmektedir.
Yoksa siyaseten 1960’lı yıllarda Devrim arabalarının başına geldiği gibi başka bir darbe gelmeden yerli otomobilimizi bir an önce üretmeliyiz.
Zaten bu alanda çokta geride kaldık.
En azında biran önce teknolojiye uygun elektrikli, benzinli veya dizel yerli araçlarımızı 2023 öncesinde yollarda görmeliyiz.
Hedef üreten ve dünyada söz sahibi olan bir TÜRKİYE.
Yoksa daha çok paramızı yabancı sermayeye vermeye devam ederiz.
İnşallah bu süreçte herhangi bir kaza yaşanmaz.
Sonuçta üretmeyen bir toplum Dünyada söz sahibi olamaz.
Selam ve dua ile.
-
-
