Gerçekte onun derhal görevden alınması gerekir. Bunu Cumhuriyetçiler de artık biliyorlar. Ancak henüz açıkça dile getirenlerin sayısı yetersiz. Bu da ahlaki sefilliğin acı bir göstergesi sayılır.
Adam tamamen kendine hayran, kendini kontrol edemiyor. Ne var ki Amerikan toplumunu parçalıyor.
Ancak Trump’ın vereceği zarar ülkesiyle sınırlı kalmayacak. Zira nükleer silahlar elinin altında. Tanrı dünyayı korusun!”
Avrupa’da konuşulan, yazılan, çizilen görüşlerden ve ifadelerden bazıları böylesine umut kırıcı…
Amerikalılar, başkanlığa Donald Trump’ı getirmekle başlarını büyük derde soktular.
Bakalım nasıl kurtulacaklar?
-
ABD’de radikal değişim Trump’tan kurtulmakla olur
Kırılmayı sağlayan olay, kuvvet komutanlarının ırkçılığa karşı ortak tavır alması oldu. Başkan Trump, Amerikan ordusunun tavrını gördükten sonra ne diyeceğini, ne yapacağını bilemez duruma geldi.
Hemen ardından da onu yakından tanıyan yazar Tony Schwartz sürpriz bir açıklamayla ABD Başkanı’nın istifa edebileceğini duyurdu.
Schwartz’ın söylediği şuydu:
“Trump’ın başkanlığı fiilen bitmiştir.
Yılsonuna kadar görevde kalırsa şaşarım.
Sonbaharda ya da daha öncesinde istifa edebilir.”
Schwartz ilginç bir yazardı, işadamı Trump’la tam 18 ayını birlikte geçirmiş, yazdığı kitap çoksatanlar listesine girmişti.
Ama şimdi çok pişman olduğunu söylüyor, pişmanlığının nedenini de şöyle açıklıyor:
“Trump’a olan ilginin artmasına ve yayılmasına katkı sağladığım için kendimi affetmeyeceğim.”
*
Hele Ku Klux Klan’ın ortaya çıkması Trump’ın karizmasından kalan son parçaları da yerle bir etti.
Phoenix Belediye Başkanı Greg Stanton, Başkan Donald Trump’ın 22 Ağustos’ta kentte yapmayı planladığı mitinge karşı çıktı.
Belediye Başkanı yaptığı yazılı açıklamada şöyle diyordu:
“Ulusumuz trajik olayların yaralarını sarmaya çalışırken Başkan Trump’ın miting düzenleme kararından hayal kırıklığına uğradım. Umudum mitingin ertelenmesinde…”
Tabii Belediye Başkanı’nın mitingi yasaklama gibi bir yetkisi olamaz. ABD Başkanı isterse miting olur. Ama bu durumda, miting yapmak cesaret ister.
Üstelik Cumhuriyetçi senatörlerin Trump’a yönelik isyanı dallanıp budaklanırken…
*
Senato’da Dış İlişkiler Komisyonu’nun Başkanı olan Cumhuriyetçi Senatör Bob Corker, bir Rotary Kulübü etkinliğinde konuşurken Trump’ın başarılı olamadığını ifade ederek, “Beyaz Saray’da ‘radikal değişimlere’ ihtiyaç duyulduğunu” öne sürdü. Ve çok ağır bir ifadeyle kendi Başkanını suçladı:
“Tabanınızda destek görüyor diye toplumsal bölünmelere hoşgörü göstermek başarının anahtarı değildir.”
Senatör Bob Corker, Charlottesville’de bir kişinin ölümüne neden olan ırkçı şiddet olaylarının yanı sıra Kuzey Kore politikasında da Trump’ı sert bir dille eleştirdi. Corker’a göre Kuzey Kore’ye yönelik öfkeli bir söylemle twitter üzerinden tepki göstermek ABD Başkanı’nın işi olmamalıydı.
*
Bob Coker’ın bu çıkışıyla Cumhuriyetçi Parti içinde Trump’a karşı oluşturulan cephe daha da güçlendi ve baskısını artırdı.
ORTADOĞUYA NİFAK SOKUYOR…..
TRump ortadoğuya yaptığı gezilerde Türkiye’yi saf dışı bırakmak için çaba sarf ediyor.
En son Suidi Arabistana yaptığı gezide Suriye’çözümünde Tünrkiye’yi saf dışı bırakalım ,siz öncü rolü üstlenin diye teklif yaptı.
Zaten Suriye’de Türkiye Cumhuriyeti Devletinin düşmanı olan PKK nın yan kuruluşu YPG ve diğer örgütlere silah vermesi bunun bir göstergesi değil mi?
