Fener Patrikhanesi’nin, Lozan Antlaşması çerçevesinde, sadece Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatinin dini kurumu olduğuna işaret eden Türkoğlu, “Oluşmasına fırsat ve onay verdiğiniz kabul edilemez durum, Türkiye’nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ve teyit eden Lozan Antlaşmasının ihlali değil midir?” diyerek de diğer soruları sıraladı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun söz konusu soru önergesi aynen şöyle:
“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Sn. Hakan Fidan tarafından Anayasanın 98 ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü ’nün 96 ve 99. maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını için gereğini saygılarımla arz ederim.
İsviçre’deki Ukrayna Barış Konferansı’na, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan bağımsız olarak Fener Rum Patriği Bartholomeos’un, “Ekümenik” sıfatıyla oturtulması ve buna Türkiye’nin göz yummasıyla ilgili iddialar, milletimizi derinden sarsmıştır. Fener Patrikhanesi, Lozan Antlaşması çerçevesinde, sadece Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatinin dini kurumudur ve bu durum, Fener Patrikhanesini “Vatikanvari” yetkilerle donatarak, dünyadaki tüm Ortodoks cemaatinin temsilcisi sıfatını yüklemekle eşdeğer kabul edilmektedir. O nedenle; bu olay, Büyük Ortadoğu Projesiyle doğudan kuşatılan, sığınmacılar operasyonuyla da adeta içeriden işgale çalışılan ülkemizin, bu kez de Batı’dan, “dini liderlik kılıfı altında” zayıf düşürülmek istenmesi olarak da görülmektedir.
Buradan hareketle;
SORU 1- İsviçre’deki Ukrayna Barış Konferansı’na, Fener Rum Patriği Bartholomeos, iddia edildiği gibi “Ekümenik” sıfatıyla mı oturmuştur?
SORU 2- Bu sıfatla oturmuşsa, bu olay Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde mi yaşanmıştır?
SORU 3- Şayet öyleyse; Bartholomeos barış görüşmeleri gibi “devletlerarası hukuku” ilgilendiren bir toplantıda neyi veya kimi temsil ederek o masada oturmuştur?
SORU 4- Fener Patrikhanesi, Lozan Antlaşması çerçevesinde, sadece Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatinin dini kurumuysa, bu durum Türkiye’nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ve teyit eden Lozan Antlaşmasının ihlali değil midir?
SORU 5- Bu hamle; ABD’nin de desteklediği, Fener Patrikhanesini “Vatikanvari” yetkilerle donatma ve dünyadaki tüm Ortodoks cemaatinin temsilcisi sıfatıyla güçlendirmesine fırsat vermez mi?
SORU 6- Büyük Ortadoğu Projesiyle doğudan kuşatıldığı, sığınmacılar operasyonuyla da adeta içeriden işgale çalışıldığı tartışılan ülkemizin; bu kez de Batı’dan, “dini liderlik kılıfı altında” zayıf düşürülmek istenmesine, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, devletimiz adına “resmi bir tavır” geliştirecek midir?
SORU 7- Ülkemizin hak ve menfaatlerini; Ukrayna barışına feda etmenin toprak bütünlüğümüzü ve dahi bağımsızlığımızı tehdit eden, “kabul edilemez bir taviz” anlamına geliyorsa, bunun çok daha “ağır bedeli” veya milletimizin bugün için öngöremediği “gizemli kazancı” ne olacaktır?”