Yılmaz, vefatının üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen Yazıcıoğlu'nun Türk milletinin kalbindeki ve zihnindeki yerinin değişmediğini vurgulayarak, "O hayatını Türk İslam ülküsüne adamıştı. Merhum Yazıcıoğlu, yüreği millet aşkı ve ülke sevdasıyla dolu bir dava adamı olarak öne çıktı. Son nefesini verene kadar da aynı aşk ve heyecanla ülkesi ve milletine hizmet etti." ifadelerini kullandı.
İnandıklarını söylemekten asla vazgeçmediğini, Türk milletinin istiklal ve istikbali için birçok zorluğa göğüs gerdiğini, inanmış bir fikir ve dava adamı olduğunu kaydeden Yılmaz, inandığı değerler uğruna mücadele ederken yaşadığı sıkıntılara rağmen fikirlerinden taviz vermeyen Muhsin Yazıcıoğlu'nun milletin lehine adımları cesaretle attığını vurguladı.
Öldükten sonra da fikirleriyle yaşayan Yazıcıoğlu'nun soğukkanlı, sağduyulu, gerçekçi ve samimi yaklaşımları, Allah'a inancı, devlete bağlılığı, millete sevdasıyla çok iyi bir örnek olduğunu belirten Yılmaz, "O 'Namlusunu millete çeviren tanka selam durmam' sözüyle, millet iradesini yok sayan ve milletine saldıran herkesin ve her kesimin karşısında dik durduğunu gösterdi. Bu sözler "Muhsin Yazıcıoğlu 15 Temmuz'da ne yapardı?" sorusunun cevabıdır." diye konuştu.
Yazıcıoğlu'nun "Eğer Anadolu'da rahat oturmak istiyorsak, o zaman Türkiye Bosna'da olmak mecburiyetindedir. Kafkaslar'da olmak, Ortadoğu'da olmak mecburiyetindedir." sözlerinin de "Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı'nda ne işimiz var?' diyenlere verilecek cevap olduğunu kaydeden Yılmaz, Yazıcıoğlu'nun Türkiye için hayal ettiği pek çok şeyin AK Parti iktidarları sırasında gerçekleştirildiğini anlattı.
"Çok değer verdiğim biri için bu kürsüdeyim"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal da yaptığı konuşmada, "Tanımaktan müşerref olduğum nadir insanlardan birisi için bugün burada, kürsüdeyim." dedi.
Sivas'ta Yıldızeli Lisesi'nde öğretmenlik yaptığı 1992 yılındaki bir anısını paylaşan Ünal, okula giderken kendisini durduran bir kişinin Muhsin Yazıcıoğlu'na benzettiğini ve ona olan sevgisini dile getirdiğini anlattı.
Ünal, "Müslüman için yaşamak oruç tutmaktır. Sahiden hayatıyla oruç tutan ve harama helale fazlasıyla riayet eden ve bunu da sadece ve sadece kendisi için yapan güzel bir insandı. Allah mekanını cennet eylesin." diye konuştu.
"Birleşmiş bir Türk İslam dünyası birliği hayali"
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Yazıcıoğlu'nun en büyük hayalinin birlik olduğunu belirterek, "Onun için partisinin ve siyasi hareketinin ismini de 'Büyük Birlik' koymuştu. 'Bizim Büyük Birlik'ten kastımız sadece partililerin birliği değil, sadece Türkiye'deki milliyetçilerin, ülkücülerin, muhafazakarların, dindarların birliği değil, Kürt'ü, Türkmen'i, Alevi'si, Sünni'si başı açığı, başı kapalısı doğulusu, batılısı, kuzeylisi güneylisi, 80 milyonun birliği. O da yetmez Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk İslam dünyası birliği' diyordu." ifadelerini kullandı.
Programda, Yazıcıoğlu'nun hayat hikayesini içeren kısa film gösterimi yapıldı.
Programa, Kırım Tatar Türklerinin Lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz, Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Hicran Kazancı'nın da aralarında bulunduğu siyasi parti temsilcileri, bazı ülkelerin büyükelçileri de katıldı.