Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu, "Dünya Mülteci Günü" dolayısıyla Türkiye'deki sığınmacıların sosyal uyumunu konu alan 10 hikayenin yer aldığı "Her Şey Çok Gerçek" isimli fotoğraf sergisini açtı.
CerModern'de yapılan serginin açılışına AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gülsüm Akbulut, sergiye konu olan Suriyeli sığınmacılar ile aileleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Suriyeli sığınmacı çocuklardan oluşan serginin açılışı öncesinde Türkçe, Fransızca, Arapça ve İngilizce şarkılardan oluşan konser verdi.
Büyükelçi Berger, açılışta yaptığı konuşmada, AB ile Türkiye'nin Suriye'deki savaştan kaçarak gelenlere yardımcı olmak için programlar yürüttüğünü anlatarak, "Türkiye'nin, Türk halkının ve Türk kurumlarının Suriyeli sığınmacılara kucak açtığını unutmamak gerekir." diye konuştu.
Sergiye konu olan Suriyeli sığınmacıların kendi ayakları üzerinde durduklarını ve topluma katkıda bulunmaya başladıklarını gösterdiğini belirten Berger, "Bunun AB'nin desteği ile gerçekleştiğini bilmek güzel ama Türk makamlarının da yakın iş birliğini unutmamak gerekir." ifadelerini kullandı.
"Kayıp bir toplum oluşmasını engellemeye çalışıyoruz"
Sığınmacıların Türkiye'de daha iyi bir hayat yaşaması için 72 farklı proje üzerinde çalışıldığını aktaran Berger, "Özellikle eğitim alanında oldukça başarılı projeler üretiyoruz. Sığınmacılara yardım ederken 'kayıp bir toplum' oluşmasını da engellemeye çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Berger, Türkiye'ye sığınmacı olarak gelen 250 bin çocuğun hala eğitim konusunda sıkıntılar çektiğine işaret ederek, "Çocukların ailelerine de destek vermek zorundayız çünkü bu çocukların birçoğu çalışmak zorunda oldukları için okula gidemiyor." sözlerine yer verdi.
Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için sağlığın da önemli bir konu olduğunu vurgulayan Berger, "Şimdi iki hastane yapımını üstlendik. Kilis ve Hatay'daki hastanelerle sağlık alanında destek sağlamak istiyoruz." diye konuştu.
"Sığınmacı akının durması büyük bir başarıdır"
Sığınmacıların sadece sosyal ve ekonomik olarak entegre olması için değil aynı zamanda yeteneklerinin ortaya çıkması için de çalışmalar yürütüldüğünü belirten Berger, şöyle dedi:
"Özellikle dil sorununu çözmek onların hayata daha kolay karışmalarını sağlayacaktır. Bu açıdan sığınmacılara Türkçe öğretilmesi önemli bir sorumluluktur. Ayrıca tabii ki Arapçanın da unutulmaması ve öğretilmesi gerekiyor çünkü evlerine döndüklerine ülkeyi yeniden inşa edecekler."
Türkiye'deki sığınmacıların evlerine geri dönmeleri için topraklarının daha güvenli bir hale gelmesi gerektiğine işaret eden Berger, bunun için biraz daha zaman bulunduğunu söyledi.
Avrupa Birliği ülkelerinin iç gündeminde sığınmacı akınının nasıl durdurulacağının tartışıldığına değinen Berger, "Türkiye ve AB arasındaki anlaşmadan sonra sığınmacı akının durması büyük bir başarıdır." yorumunu yaptı.
"Türkiye örnek teşkil eden bir insani sorumluluk sergilemiştir"
Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Akbulut da konuşmasında, göç sorunun sadece bölge ülkelerinin değil tüm dünyanın sorumluluğu olduğunun altını çizerek, "Türkiye bu alanda tüm dünyaya örnek teşkil eden bir insani sorumluluk sergilemiştir. Sığınmacıları sosyal hayata dahil etme politikamız küresel çapta örnek bir model oldu." diye konuştu.
Suriyelilerin ücretsiz sağlık ve eğitim sistemine ulaşabildiklerini aktaran Akbulut, "Türkiye küresel insani yardım 2017 raporuna göre en fazla uluslararası yardımda bulunan ülkeler sıralamasında ikinci ülke konumundadır. Ayrıca ülkemiz bütçesinin 1000'de 75'ini insani yardım için ayırarak dünyanın en cömert ülkesi olmuştur. " ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki sığınmacıların sosyal uyumunu konu alan ilham verici 10 hikayenin yer aldığı sergi 26 Haziran'a kadar gezilebilecek.
Muhabir: Dildar Baykan, Mehmet Kara