Halk Sağlığı Müdürü Dr. Cumhur Hakkı Çankaya, çağımızda teknolojideki gelişmelerin yaşam koşullarını kolaylaştırmış fakat daha stresli ve hareketsiz bir yaşam biçimini benimseyen bireylerin oluşturduğu toplumlar olduğunu söyledi.
Halk Sağlığı Müdürü Dr. Cumhur Hakkı Çankaya, hareketsiz yaşamın, günlük alışverişini bile bilgisayar başında geçiren toplum için, ev dışı aktivitelere daha az katılmaya başlayan kitleler için en önemli problemlerin başında yer aldığını anlattı. Dünya nüfusunun yüzde 60’ının yeterli fiziksel aktivitede bulunmadığının düşünüldüğünü anlatan Dr. Çankaya, şöyle konuştu: "Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki yetişkinlerin yaşamlarının daha hareketsiz olduğu bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 2008 yılında yapılan çalışmada 15 yaş üzeri topluluğun yüzde 31 kadarının yetersiz aktivite içerisinde olduğu tahmin edilmektedir. Fiziksel aktivenin yetersizliği sonucu da şişmanlık (obezite) karşımıza çıkmaktadır. Dünya genelinde 1 milyar kadar yetişkin bireyin vücut ağırlığının fazla olduğu ve bunlardan 300 milyonunun da obez olduğu saptanmıştır. Ülkemizde 2010 yılında yapılan TURDEP II (Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-II) çalışmasına göre obezite sıklığı yüzde 32 olarak saptanmıştır." Erkeklerde kilo fazlalığı, kadınlarda obezitenin daha yaygın olduğunun dikkati çektiğini anlatan Çankaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel olarak erişkin yaşlardaki Türk toplumunun 2/3’ü kilolu veya obezdir. Toplumun farklı kesimlerinde fiziksel aktivite alışkanlığını değerlendirmek üzere yapılan bilimsel araştırma sonuçları, ülkemizde çocuklar, gençler ve yaşlılar arasında fiziksel aktivitenin henüz bir yaşam stili halini almadığını göstermektedir. Düzenli fiziksel aktivite, çocukların ve gençlerin sağlıklı büyümesi ve gelişmesinde, istenmeyen kötü alışkanlıklardan kurtulmada, sosyalleşmede, yetişkinlerin çeşitli kronik hastalıklardan korunmasında, bu hastalıkların tedavisinde veya tedavinin desteklenmesinde, yaşlıların aktif bir yaşlılık dönemi geçirmelerinin sağlanmasında bir başka deyişle tüm hayat boyunca yaşam kalitesinin artırılmasında önemli fark oluşturabilmektedir. Söz konusu bu yararlar sadece bireysel düzeyde önemli değildir. Dünyanın her yerinde giderek maliyeti artan sağlık hizmetleri yönünden koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında fiziksel aktivitenin sağladığı yarar önemli bir tasarruf sağlayabilmektedir. Sağlıkla ilgilenenler fiziksel aktivitenin, neden önemli olduğunu anlamalı, tüm yaşlardaki bireyleri yaşamın bir parçası olarak fiziksel aktivite ve spora katılımları için motive etmelidir."
Fiziksel aktivitenin yaşam boyu sürdürülmesinin herkese, her yerde her zaman yararlı olabileceğini anlatan Çankaya, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çocuk ve gençleri (5-12 yaş) düzenli aktivite yapmaya cesaretlendirmek, yaşam biçimi haline getirmek, olumlu sağlık alışkanlıkları geliştirmelerine, sigara ve ilaç bağımlılığından uzak durmalarına, okul başarılarını geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Ergenlik (13-19 yaş) döneminde, çocukluktakinden daha yoğun aktiviteye devam edilebilir. Bu dönemde yarışma sporlarına katılım karakter gelişimini olumlu etkilemektedir. Ayrıca, aşırı kilo alımını engelleyerek, yetişkin dönemde sık görülen kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olacaktır. Yetişkin yaşamında (20-65 yaş) fiziksel aktivitenin yararları daha belirgindir. Daha önce belirtildiği gibi pek çok fiziksel ve zihinsel hastalıklara yakalanma riskini azaltmaktadır. Yaşlılıkta (65-75 yaş) fiziksel aktivite ise kronik hastalıklara karşı korunmanın yanı sıra, en büyük önemi zihinsel ve bedensel fonksiyonların korunmasını sağlamasıdır. Fiziksel aktivite, her yaşta sağlığa yararlıdır."
Etkinlik sonunda katılımcılara sıcak çorba dağıtıldı.