Sebze ve meyvelerin kanserin gelişimini engelleyebileceğine dikkat çeken Engin, “Sebze ve meyveler, vitamin ve mineraller açısından zengin olmalarının yanı sıra antioksidanlar içermektedir. Bunlar da bedenimize giren hasarlayıcı kimyasalların olumsuz etkilerini engeller. Aşırı yağlı yiyeceklerin tüketilmesi de bazı kanser türlerinin gelişimini kolaylaştırır. Kanser gelişim riski; obezite, egzersiz yapılmaması ve aşırı kırmızı et ve alkol tüketimi ile artar. Ayrıca, radyoaktif maddelere maruziyet lösemi ve diğer kanserlerin gelişimini kolaylaştırabilir. Aşırı güneş ışığı altında kalma ve güneş yanıkları cilt kanseri gelişim riskini artırır” diye konuştu.
Sigaranın kanserin en önemli nedenlerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kayıhan Engin, “Sigara başta olmak üzere zararlı maddelerin yaşamımızdan çıkarılması ve beslenme alışkanlıklarımızın iyileştirilmesi ile kanserlerin yüzde 60-65’i engellenebilir. Erken tanı ve tedavi yaşam kurtarıcıdır. Kanser ne kadar sınırlı ise başarı şansımız o kadar fazladır. Erken dönemde tanı konması durumunda kalın bağırsak kanserinde 5 yıllık sağkalım oranı yüzde 90’ın üzerindedir. Meme kanserinde erken tanı konulanlarda 5 yıllık sağkalım yüzde 90’ın üzerinde iken geç dönemde ise bu oran yüzde 15 dolayındadır. Akciğer kanserlerinde ise erken dönemde uzun yaşam oranı yüzde 70’leri bulurken geç dönemde bu oran yüzde 14’tür” dedi.
Sigara içme oranlarındaki düşüşün kansere bağlı ölümleri azalttığını belirten Engin, “Sigara içme oranlarının düşmesi, daha hızlı tanıya ulaşılabilmesi ve daha iyi radyolojik, cerrahi ve ilaç tedavileri ile 1990 yılından bu yana her yıl kansere bağlı ölümlerde yüzde 1 azalma sağlanmaktadır. Sık görülen kanser türlerinde ölüm oranları da son 20 yılda yaklaşık 3’te bir azalmış durumda” diyerek gelişen teknolojinin kanser tedavisine ciddi anlamda fayda sağladığını kaydetti.