Balığın pişirilmesinden servisine kadar bütün hizmetleri tek başına kendisinin yaptığını belirten Sayın, “Burada yaklaşık 100 yıl önce sel felaketi yaşanmış. Bu kaya da yaşanan sel felaketinden dolayı burada kalmış. Kendi arazimiz olan yere küçüklüğümden beri bir lokanta yapmayı hayal ediyordum. Geç de olsa bunu gerçekleştirerek işletmeyi hizmete açtık. Lokantamızda kırmızı benekli alabalığın yanı sıra köftemizde bulunuyor” diye konuştu.
"Zor projeyi hayata geçirdik"
Kaya üzerine restoran inşaatının zor olduğunu kaydeden Sayın, “Kaya üzerine lokanta inşa etmek zor oldu. Projesini bir arkadaşımla birlikte çizdik, daha sonra da 8 aylık bir çalışmayla bu hale getirdik. Yaklaşık 35 bin liralık bir masrafımız oldu. Gelen müşterilerimiz 'Restoranı buraya nasıl yaptınız?' diye soruyor. Kaya restoranı duyduklarında nasıl bir yer olduğunu merak ediyorlar. Bir taşın üzerinde olduğunu gördüklerinde şaşırıyorlar. Müşterilerimizin çoğu restoranımızın fotoğrafını çekerek buradan ayrılıyor. Böyle bir yeri şu ana kadar hiçbir yerde görmedim. Genelde ağaç üzerine olanlara rastladık ancak kaya üzerinde lokantaya hiç rastlamadık. Yöremizde hatta ülkemizde tek olabilir diye düşünüyorum” dedi.