Dün TGRT Haber TV’deki ‘Günaydın Türkiye’ programında Fatih Selek ve Nevra Öner’in konuğu olan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Görmez’in reformist düşüncelerini, dinler arası diyaloga hizmet eden işlerini ve FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’e yazdığı kitap takdim yazısını gündeme getirdi.
“BAŞÖRTÜSÜ DİNÎ DEĞİL, AHLAKİ!”
Prof. Dr. Şimşirgil, Mehmet Görmez’in ‘sünnet’i bir engel olarak gördüğünü söyledi. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Görmez’in “Kur’an’ın her asra tatbik edilmesinde en büyük engel, sünnet ve hadistir” sözlerini sarf ettiğini hatırlattı.
Şimşirgil, Diyanet İşleri Başkanı’nın başörtüsüne dair görüşlerinin de dikkat çekici olduğunu söyledi.
Görmez “İlahi Dinlere Göre Başörtüsü” makalesinde şu ifadeleri yazmış: “İslamiyetin başörtüsüne yüklediği anlam ise, dinî/taabbudi veya hukuki olmaktan çok, ahlakidir. Kur’ân başörtüsünü sadece ahlak için gerekli kabul ettiği tesettürün tamamlayıcı bir unsuru olarak görmüştür.”
“MÜSLÜMAN KADIN GAYRİMÜSLİMLE EVLENEBİLİR”
Prof. Görmez, İslam âlimlerince küfür olarak kabul edilen Müslüman bir kadının, gayrimüslim erkekle evlenmesine de “ruhsat” vermiş. Görmez, 2002’deki ‘Güncel Dinî Meseleler Birinci İstişare Toplantısı’nda “Müslüman bireyin tek başına da olsa asimile olmaması çabası göz önünde bulundurularak bu evliliğin caiz olması gerekir” sözlerini sarf etmiş.
“DİĞER DİNLERDEN FAYDALANALIM!”
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in aktardığına göre Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, tıpkı Fetullah Gülen gibi Hristiyan ve Yahudilere karşı “diyalog” dolu düşünceleri var. Görmez, 2005 yılında “Türkiye ve Avrupa’da Çok Dinli Yaşam” konferansının açılışında şöyle konuşmuş: “Eğer çok dinli yaşam yeniden ele alınacaksa, bütün dinlerin tecrübelerinden yararlanmak gerekir.”
“KUR’ÂN’A ELEŞTİREL BAKIN!”
Şimşirgil Hoca’ya göre Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in dava arkadaşları ve vazife verdiği kişiler de marjinal görüşlere sahip. O isimlerden, Frankfurt İslam İlahiyat Fakültesi yöneticilerinden Prof. Dr. Ömer Özsoy’un “Kur’ân’ın onda birinin geçerli olup, geri kalanının tarihsel olduğu” görüşünü sık sık dile getirdiği iddia ediliyor.
Yine, Prof. Dr. Görmez’in selefi olan ve yanında yer alan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da benzer tartışmalı fikirleri taşıyor.
“Uluslararası Avrupa Birliği Şûrası”nda Ebû Zeyd isimli bir ilahiyatçı “İlahiyata ve felsefeye başvurarak Kur’ân’a, sünnet ve İslami düşünceye eleştirel bir şekilde yaklaşmayı düşünmemiz gerekir” demiş, Bardakoğlu da bu kişinin yaklaşımlarından istifade ettiğini söylemişti.
FETÖ ELEBAŞINA HÜRMET
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, 2013 yılında kendi el yazısı ile Fethullah Gülen’e imzaladığı Diyanet Yayınları’ndan çıkan ‘“Hadislerle İslam” kitabını da hatırlattı. Görmez, Gülen’e imzaladığı kitaba şu “hürmet” dolu ifadeleri yazmış: “Ehl-i Hadisin naçiz bir talebesi olarak bir grup genç alimle birlikte, Rasul-i Ekrem’in nübüvvet mişkatından iktibas ile cem, tebvib ve tasnif ederek şerhettiğimiz ‘Hadislerle İslam - Hadislerin Hadislerle Yorumu’ eserini şahsım da dahil çağımız İslam nesillerinde büyük emekleri olan zatıalilerinin yüksek ıttılaına ve tenkidatına arz etmekten şerefyab olduğumu ifade eder, sıhhat, afiyet, uzun ömürler niyazıyla selam, hürmet ve muhabbetlerimi takdim ederim.”
Cevap veremedi
Diyanet’in düzenlediği Kutlu Doğum Haftası’nın tarihinin FETÖ’cülerin isteğiyle miladi takvime bağlandığını, etkinliğin zamanla amacından uzaklaştırılarak çalgılı festival havasına büründüğünü yazmıştık. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez haberimizi “Kutlu Doğum’un kaldırılmasını istiyorlar, Peygamberimizin anlatılmasından rahatsızlık duyuyorlar” diyerek çarpıtmıştı.
Görmez, bu sefer Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in hakkındaki iddialarını çarpıttı. Görmez’in FETÖ lideri Fetullah Gülen’e 2013 yılında yazılmış övgü dolu satırları ortaya çıkınca Şimşirgil, başkanın istifa etmesi gerektiğini söyledi. Sakarya’da istifa çağrılarını değerlendiren Diyanet İşleri Başkanı topu taca attı ve kendisine yönelik eleştirileri kurumuna yapılmış gibi yansıttı. “Son zamanlarda içerisinden geçtiğimiz bu zor süreçlerde, çeşitli vesilelerle Diyanet İşleri Teşkilatını asrın fitnesi olan FETÖ ile ilişkilendirmek, irtibatlandırmak en az 15 Temmuz kadar milletimize zarar verecek büyük bir fitnedir. Herkesi bu fitneden uzak durmaya davet ediyorum. Bu fitne o kadar yaman, kötü, çirkin bir iftiradır ki 15 Temmuz’da bu millete ihaneti, işgali, her türlü darbeyi yapan o terör örgütünün eseri olabilir ancak. Sadece onların ekmeğine yağ sürebilecek bir fitnedir” diye konuşan Görmez, eleştirilerin Diyanet’e değil, şahsına yapıldığını görmezden geldi.